"Canını yaktım" diye fısıldadı Zack. "Üzgünüm, tatlım."Dylan, şaşkınlıkla ona baktı. Elleri sırtında ve bel çukuruna geziniyordu. Bacaklarının arasından kan gelmişti. Ancak Dylan, o an bunu fark edemeyecek kadar kendinden geçmişti. Dudakları gülümsemeyle kıvrıldı. "Önemli değil" dedi. "Üstelik sırtında, omzunda ve boynunda tırnak ve diş izleri varken ve ciddi şekilde kan gelmişken sanırım kendimizi ödeşmiş sayabiliriz"
Zack, güldü. Dylan, sırtüstü yatıyordu. Zack, başını onun sırtına koymuştu. Parmakları nazikçe onun bedeninde geziniyordu. Gerçekten de erkeğin sırtında ve omuzlarında ciddi şekilde kan gelmişti. Dylan'da en az kendi kadar vahşileşmişti.
İkisi bir süre sessizce uzandılar. Dylan, kollarını başının altında birleştirmişti. Yüzüğü yanağını acıtıyordu ama umurunda değildi. Onun varlığını hissetmek hoşuna gidiyordu.
Zack, derin bir nefes aldı ve dudaklarını onun sırtına bastırdı. "Beni bu hale getiren sensin" dedi. "Seni bu kadar hırpalamak istememiştim ama kendimi engelleyemedim"
Dylan, başını salladı. "Şikâyetçi değilim" dedi sakince. "Sana karşı koyduğum söylenemez"
Zack, yanağını onun tenine sürttü. Erkeksi bir memnuniyet bedenini sarmıştı. O, şanslıydı. Dylan'a sahip olduğu için, onunla diğer insanların sahip olamayacağı imtiyazlara sahip olduğu için... Ruhu onunla beraber özgürdü sadece.
Bu gece diğer hepsinden farklıydı. Bu gece tenleri tamamen iç içeydi. İkisi de korunmamıştı. Belki Dylan hamile kalmış bile olabilirdi. Bu düşünce erkeği mutlu etti. Dudakları gülümsemeyle kıvrıldı. Onun bu ufak bedeninde kendi tohumlarını büyüttüğünü bilmek Zack' i uyandırıyordu.
"Hamile kalmış olabilirsin?"
Dylan, uykusundan sıçradı ama Zack, onu sıkıca tuttu. Dylan, derin bir nefes aldı. "Olabilir" dedi.
"Bunu umursamıyor musun?"
Dylan, yüzüğüne baktı. Onu tekrar yanağına sürttü. "Hayır" dedi. "Eğer hamile kalmış olursam onu seve seve kabul ederim. Daha önce bir çocuğum olacağını hiç düşünmemiştim ama bunu sorun etmem"
Zack, bunu biliyordu. Onun mizacını anlamıştı. Yavaşça doğruldu ve onun üzerinde doğruldu. Dylan'ı altında tamamen sıkıştırdı. Genç kadın, kollarını başının altına almış miskince yatıyordu. Gözlerini açtı ve erkeğin yeşil gözlerine baktı. "O zaman bir kocan olmasını da sorun etmemelisin"
"Bir evlenme teklifi için ne kadar tuhaf bir tarzın var böyle"
Zack, güldü. "Bu evlenme teklifi değil, bebeğim" dedi hafifçe onun kulağını dişleyerek. "Evlenme teklifini sevişmemiz esnasında yapmıştım" elini tuttu ve dudaklarını bastırdı. "Sende bunu kabul ettin"
Dylan, güldü. "Ama o arada kendimde değildim" dedi. "Zevkten delirmiş bir haldeydim. Hile yaptın. Bu yüzden sayılmaz"
"Bebeğim, aşkta ve savaşta her yol mubahtır"
Dylan, kıkırdadı. Aslında şimdi düşününce hiç de kötü bir düşünce değildi. Zack, koruyucu ve güvenliydi. Onunla kendini mutlu hissediyordu ama Zack' in düzeltilmesi gereken huyları vardı. Genç kadın, gülümseyerek sevdiği adama baktı. Elini ona uzattı ve kendine çekti. Dudaklarını ona uzattı. Yine de tekrar birlikte olamayacak kadar hassaslaşmıştı.
Kapı çalınınca, Zack, yorganlarını üzerlerine çekti ama kadının üstünden inmedi. "Ne var?"
Gelen barmenlerden biriydi. Dylan, hepsiyle tanışamamıştı ama bu adamı tanıyordu. Adam, çiftin duruşlarını önemsemeden içeri girdi. "Seninle görüşmek isteyen bir kadın var, Zack" dedi. "Arenada bekliyor seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dövüş Kulübü
Romance"Bir randevumuz var sanıyordum" Zack Bressler! Dylan, gözlerini açtı. "Kabul ettiğimi hatırlamıyorum" dedi sert bir sesle. "Sen bana sadece emrivaki yaptın." Zack, cıkcıkladı. "Dylan" dedi kınar bir sesle. "Sana bir tavsiyem var benim sevgili müstak...