Dövüş Kulübü

Bölüm 6

“Lanet olsun Leo, buna inanman gerekiyor. O adam sadece beni daha çok tehdit etti. Arabamı da o parçalatmış. Bana çok fazla sabır gösterdiğini söyleyip duruyordu. Bunun dışında bir şey yok. Yemin ederim. O adamla herhangi bir şeyim yok.”

Leonardo, kollarını göğsünde birleştirmiş ona bakıyordu. Ertesi gün sabah gazetelerde Zack Bressler ile boy boy resimleri vardı. Zack, ona gülümserken çekilmişti ve gerçekten de bir çift gibi duruyorlardı. Bir başka resimde Bressler, ona doğru eğilmişti ve sanki onunla flört ediyordu.

Hâlbuki sadece tehditler ve boş laflar vardı. Tabi Dylan bunu biliyordu ama Leo bilmiyordu ve ona inanmayı reddediyordu.

Erkek kaşlarını çattı. “öyleyse bu ne, Alcott” dedi kısık sesle. “Benimle dalga mı geçiyorsun?” Dylan’a doğru eğildi. “Belki de sevgilini korumak adına bana röportajı vermediğini söyleyip duruyorsun.”

Dylan, beyninden vurulmuşa döndü. Aniden ayağa fırladı ve kapıyı işaret etti. “Çık dışarı” diye tısladı.

Leo, şaşkınlıkla “Ne” diye tısladı.

“Çık dışarı” diye tekrarladı Dylan.

“Bunu yapamazsın, Alcott” dedi Leo kendine güvenen bir sesle. “Ben senin müdürünüm” dedi.

Dylan, o anda kararını vermişti. İşini seviyordu ama bu adamın bütün yaptıklarından ve Dylan’ın girdiği tehlikelerden sonra genç kadın artık onunla uğraşamazdı. “İstifa ediyorum” dedi. Ardından memnuniyetle gülümsedi. “İstifa ediyorum. Şimdi def ol git evimden. Hemen!”

Leo, kollarını çözdü. Bir şey söylemek için ağzını açtı ama sonra arkasını döndü. “Bu henüz bitmedi” dedi ve gitti.

Dylan, akşama kadar evde durmaya devam etti. Dışarı çıkmadı, yemek yemedi ya da televizyon seyretmedi. Düşündü, evin içinde dolandı durdu. İlk kez böylesine boşluktaydı. En sonunda ise oturdu ve Jane Honey yazısını yazmaya başladı.

Jane, bu sefer bir lokantada tanıştığı bir erkekle birlikte oldu. Yeşil keskin gözleri olan ve yanağında bir yara izi olan bir erkekle…

Genç kadın, yazıyı bitirdikten sonra e-mail gönderdi. Ancak rahatsız olmuştu. Bir kadın, Zack Bressler’ ı komaya sokabilir miydi? Jane Honey yazısında Jane’ in birlikte olduğu her erkek en sonunda komaya giriyordu. Bu işin espri kısmıydı ama yazdığı kişinin Zack olduğu düşünülürse o kadar da komik gelmiyordu.

O gün odasından çıkan kadını hatırladı. Yarı hırpalanmış bir hali vardı. Ancak halinden çok memnun görünüyordu. Gerçekten tatmin olmuş bir hali vardı. Dün akşam ki kadının da buna benzer bir hali vardı.

Dylan, lisede sevgilisiyle birlikte olmuştu. Canının nasıl yandığını ve eve nasıl utanç içinde gittiğini hatırlıyordu. Bunun dışında bir daha bir erkekle bu şekilde yaklaşmamıştı. Bunun biraz sıkıcı bir durum olduğunu biliyordu ama elinde değildi. Zack Bressler’ ın verdiği zevki merak ediyordu.

Yatağına oturdu ve karşısındaki aynaya baktı. Üzerinde hala dün akşamki elbisesi vardı. Artık o kadar da iyi görünmüyordu üzerinde. Dün o kadında da aynı elbise vardı ve onun elbiseyi dolduruşuyla, Dylan’ ın dolduruşu arasındaki fark her şekilde ortadaydı.

Genç kadın, daha fazla uğraşamayacağını anlayarak kendini yatağa bıraktı ve yorganların arasına kaydı. Gözlerini kapadığı anda da uykuya daldı.