Ay hellöööö!Nasılsınız ponçik insanlar? Umarım çok iyisinizdir. Ben iyiyim, galiba skdfdsf.
Güya hazırlık okuyorum ama, bütün günüm okulda geçiyor resmen. Bölümün geç gelmesine kızmayın olur mu? Okuyom da ben... (tamam komik diiiildi.)
Neyse, bu bölüm eğlenceli olucaktı aslında da, olmadı galiba kdsfsdf.
Benimle görüşlerinizi paylaşmayı unutmayıın!
Seviyorum sisi tatlı insanlar.
Musmutlu günler ^^
Video: Vance Joy - Riptide (Ay ben bölümlere hiç şarkı seçemiyorum napıcaz onu???)
Multi: Berk Tontişkosu (Küfretmeyin de... Napıyım adamı yüzücü yaptık sddjksfbsdf)
_____
Bir kaç sene önce yaptığımız bir çalışmada çoklu kişilik bozukluğunu öğrenmiştik. Sınıftan bir kaç öğrenci bir uyarlama hazırlamışlardı, aynı bedende birden fazla kişiliği olan biri hakkında. Aslında çok 'ilgi çekici'ydi konu. Oğlan bir gün uyanıyordu, melek oluyordu. Gülümsüyor, kötü anlarını hep bilinç altına atıyordu. Bedeni ise uykuya daldığında sinirlenip, içine attıklarını kusuyordu, tekrar uyandığında ise şeytan oluyordu. Bağırıyor, kavga ediyor, sinirini kontrol edemiyordu.
Henüz böyle bir vakayla tanışmamıştım. Ama sanırım tanışmama çok az kalmıştı. Karşımda ki adam, Utku Gültekin, tanıdığım en garip insanlar listesinin başını çekiyordu.
Ben kendi içimde bana attığı emir dolu 'evime gel' mesajından sonra sinirden-korkudan köpürsem de kendimi tutamayıp yine adamın apartmanın önünde dikili kalmıştım. Cesaretimi toplayıp eve girdiğimde ise, taze ev hanımı halinden hiç bir eser kalmamıştı.
İşten geldiğini belli eden lacivert takımı, elinde tuttuğu büyük su bardağı ile kaşlarını çatmış salonun ortasında dikiliyordu. İlk ziyaretimden farklı olarak bir de Arif Abi evdeydi. Beni gördüğünde yine muhteşem şivesiyle 'Doktor Kızım' diyerek kollarını sarmış, gülücüklerle karşılamıştı beni. En azından yalnız kalmayacaktık. Bu da bir şeydi.
"Anlat bakalım ne yapmış bizim deve?" Koltuklardan birine kurulduğumda elindeki su bardağını kenara bırakıp salondan mutfağa açılan büyük tezgaha yaslandı. "Kavga etmiş, arkadaşının burnunu kırmış daha doğrusu." Arif Abi ağzımdan çıkan sözle ellerini birbirine çarpıp Ege'ye söylenmeye başlayınca gülümsedim. Bu adamın kötü adam olması im-kan-sız-dı! Adamın tepkileri o kadar tatlıydı ki, insanın sevesi geliyordu. "Neymiş zoru eşek herifin?" Sanki daha fazla çatabilirmiş gibi kaşlarını çattı. "Size ihtiyacı var." Adam kafasını kaldırıp bana baktığında kaşlarının biraz sakinleştiğini görmüştüm. "Demeye çalıştığım şu ki, ortada spesifik bir sebep yok. Asıl konu onun bunu size ihtiyacı olduğu için yapması. Bir nevi dikkat çekmek istiyor işte." Adam omuzlarını düşürürken bana su getiren Arif Abi'ye gülümsedim. "Ne yapmam gerekiyor peki?" Arif Abi suyunu bırakıp Utku'ya döndü. "Çekiceksin devenin kulağını bak bir daha yapabiliyor mu!" Kafasını sallayarak bitirdiği cümlesinin sonunda kıkırdadım. "Onun yanında olduğunuzu belli edin, halı saha falan yapın. Ne biliyim, onun yapmaktan hoşlandığı bir şey yapın. İş dışında." Adam kafasını salladı. Gözlerini benden çevirdiğinde önce ceketini, sonra kıravatını çıkarttı. Arif Abi bir şeyler anlatıyordu da, bu manzara varken dinle dinleyebilirsen.
Utku'nun sessiz, Arif Abi'ninse susmadığı akşamın sonunda beni arabama kadar takip eden Utku olmuştu. Asansörde bana gözlerini diktiğini gördüğüm anda kaçmamış, arsızca dikizlemeye devam etmişti. Konuşmadık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terapi
Teen FictionGenç bir kadın; adı Devrim. Hayatına aldığı sayılı insan ile 24 yaşına kadar huzurla gelmiş, eğlenceli, neşeli bir genç kız. Mezun olma merdivenlerini çıkarken karşılaştığı aile dramı ile hayatı değişti. Onun tek isteği ise psikolog olmaktı.. Bir de...