Canın yanar, nefesin kesilir, dilini yuttuğunu hissedersin. Tek bir isim tek bir cümlede... Ağır geldi kalbime gelmesi, ağır geldi dilime 'gelmesin.' demesi. Yakar seni bakışları bir kor gibi. Bitirir, küle çevirir. 'Öyle anlamsız bakma bana, ben kül olmaya da razıyım' demek ama diyememek.
Fazlaydı bu duygu karmaşası, fazlaydı kalbimin acısı. Yumruk yaptığım elimle yüzüne bakmaya devam ettim. O da gözlerime odaklanmış öylece bakıyordu. Sanki ne hissettiğimi, ne düşündüğümü anlamaya çalışır gibi. Bakışlarını benden alıp caddeye çevirdiğinde bende bakışlarını takip edip baktığı yere baktım. Dizlerinin altında biten, uzun kollu çiçek desenli elbise giymiş bir kız arabaya doğru geliyordu. Kahve dalgalı saçları esmer teniyle uyum içindeydi. Güzel ve alımlı bir kızdı. Benim oturduğum kısma gelip kapıyı açtığında garip hissettim. Şimdiye kadar bu arabaya bindiğimde benim yerim olan, Ahmet'i rahatça görebildiğim yer elimden uçuyordu. İrem'in kolumdan çekmesiyle ona doğru ilerleyip oturması için yer açtım. Kız arabaya binip kapıyı örttükten sonra bakışlarını Ahmet'e çevirip ''Merhabalar,'' dediğinde bende dikiz aynasına baktım. Bakışları anında benimle buluşup sevgili! nişanlısı Elif'e odaklanmıştı.
''Hoş geldin,''
''Hoş buldum,'' demesinin ardından Fatih de gülümseyerek selam verip önüne dönmüştü. Araba hareket ettiğinde Elif hafif bize doğru döndüğünde istemeyerek de olsa bakışlarımı yüzüne çevirdim. Gülümseyerek elini uzattığında bende sıktığım elimi açıp kızla tokalaştım.
''Ahsen değil mi? Sende İrem olmalısın,'' diyerek elini benden çekip İrem ile tokalaştı.
''Evet,'' diye kısa bir cevap verip önüme bakmaya başladım.
''Aysel'in söylediği kadar güzel kızlarmışsınız. Ahsen'in gözleri, İrem'in tatlı yüz hatları.''
''Teşekkür ederiz. O senin güzelliğinin yansıması.'' İrem'in sözüyle Elif'e doğru zoraki gülümseyebilmiştim. Herkes susup yola odaklandığında ben sadece dikiz aynasına bakıyordum. İçimi kemiren 'Elif'e bakar mı?' sözüne uyup Ahmet'e odaklanmıştım. Ona değil, bakarsa bana baksın istiyorum.
Abartıyorum, hem de fazlasıyla.
Yanlış yapıyorum yanımdaki kıza. Sonuçta aile büyükleri karar vermiş ve kızda razı olmuş. Burada ne Elif'i ne de Ahmet'i suçlayamam. Saçma duyguların esiri olmamalıydım.
Yarım saatlik yolculuk sonunda araba durmuştu. İrem'in indiği kısımdan inip çevreme bakınmaya başladım. Fazla evlerin bulunmadığı arsada gözüme bir tarih çarpmıştı. Eski bir binaya dikkatli incelerken Ahmet'in sesiyle bakışlarımı yüzüne çevirdim.
''İzozoel Kilisesi 6. Yüzyılda yapıldığı bilinse de, 8. Yüzyılda yapıldığına dair iddialar bulunmakta. Köy halkı tarafından bu kilise özenle korunup, bakılıyor. Mardin'e gelen turistler burayı görmeden gitmezler.'' Çevreme baktığımda Kiliseye yakın yerlerde park edilmiş araçları gördüm. Demek ki kilisenin ziyaretçileri vardı. Ahmet benim olduğum tarafa bakmadan kiliseye doğru ilerlediğinde yanımda olan Hilal'in omzundan sararak yürümeye başladım. Hilal de elini belime sarmış gülümseyerek çevresine bakıyordu.
Elif'e gözlerim kaydığında Ahmet'e yakın bir şekilde yürüyordu. Bakışlarımı anında üzerinden çekerek kiliseye odaklandım. Hilal yanımdan uzaklaşıp koşarak içeri girdiğinde gülümsedim. Ardından bende içeri girdiğimde gülümseyerek içeriyi inceledim. Birçok yeri yıkılmış, dağılmıştı. Duvarına bir yumruk atsam dağılacakmış gibi duruyordu. Ama tarihti bu güçlüydü. Kolay kolay yıkılmazdı tarih. Tarih severler sayesinde ayakta kalmış, ve güçleri yettiğince ayakta kalmaları için çalışacaklardı.
Herkes bir tarafa dağılmış küçük kiliseyi inceliyorlardı. Bizim dışımızda birkaç kişi daha vardı inceleyen, fotoğraf çeken. Gözlerim çevreyi tararken bir anda gözlerimi kapattım. Burnuma gelen kokuyu içime çektim. Kum, nem, tarih... Kokular bir birine karışmış, ortaya farklı güzel bir koku çıkmıştı. Gözlerimi açıp çevreme baktığımda Ahmet'in bana baktığını gördüm. Gözlerimiz kesiştiğinde ne o gözlerini çekti ne de ben. Bir birimize inat bakıyorduk. Neden, neye dayanarak böyleydik bilmiyorum. Elif, Ahmet'in yanında geldiğinde bakışlarını benden çekip ona odaklanmıştı. Arkamı dönüp kiliseden çıkarak çevresinde dolanmaya başladım. Bakışlarımı çevredeki evlere çevirip dikkatli bir şekilde incelemeye başladım. Köy hayatı dıştan ne kadar güzel görünse de oldukça zor yaşamları vardı. Hiçbir şey dıştan göründüğü kadar güzel değildi bu hayatta.
![](https://img.wattpad.com/cover/55844649-288-k433256.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİ
General FictionNe kadar kaçarsan kaç geçmiş bir gölge gibi takip eder seni...