14.BÖLÜM

597 43 7
                                    

Koşar adımlarla merdivenlerden inerken bir yandan da söylenmeden duramıyordum. ''Patlamasanıza geliyorum.'' Kapıyı açtığım gibi sinirle ellerimi sıktım. ''Alacaklı gibi ne kapıyı çalıyorsunuz?'' Kadir bir şey söylemeden içeri girdiğinde İrem omuz silkerek içeri girdi.

''Görüldüğü üzere çalan ben değildim.'' Kapıyı örtüp içeri girdiğimde mutfağa ilerledim. Kirli bulaşıkları makinaya dizip dolaptan çıkardığım sütü bardağa doldurup mutfaktan çıktım. Merdivenlerden çıktığımda İrem de üstünü değiştirmiş odasından çıkıyordu.

''Yorgun görünüyorsun.''

''Dünden sonra yorgun olmamam tuhaf kaçardı. Sen nasılsın, günün nasıl geçti?''

''Okulda birkaç işim vardı uğradım ardından işe. Hala toparlanmadığını söylediğimde anlayışla karşıladılar. Senin yerine idare ettik.''

''Ah! Yakından işten atılabilirim.''

Odanın kapısını açıp içeri girdiğimde İrem de arkamdan geldi. Kadir abisinin yanında Fatih ise sandalyede oturmuştu. Gün boyunca Fatih, Ahmet ile konuşup durmuşlardı. Bende İrem'in odasında, salonda, mutfakta dolanıp zaman geçirmiştim.

''Geçmiş olsun Ahmet, iyisindir umarım.''

''İyiyim İrem, sağ ol.'' İrem çalışma masasına ilerleyip kalçasını yasladığında Fatih'in gözlerinin üzerinde olduğunu fark ettim. İrem'in hisleri karşılıksız değildi. Bakışlarımı Ahmet'e çevirdiğimde bakışları üzerimdeydi. Elimdeki sütü uzattığımda kaşlarını çattı.

''Bu ne?''

''Süt.''

''Çocuk değilim ben.''

''Çocuk olmakla süt içmenin ne alakası var. Her yaştan insan süt içer. Şimdi al ve iç.'' Elimden bardağı çektiği an birkaç damla yatağa damladığında beni sinirlendirmişti. Çalışma masasının önündeki sandalyeye de ben oturduğumda Kadir konuşmaya başladı.

''Annem seni aramış ama ulaşamamış. Beni aradığında iyi olduğunu, iş yoğunluğu yüzünden telefonunu kapattığını söyledim. Konuşabilecek durumdaysan arayıp konuşmalısın.''

''Bu akşam ararım.''

''Elif de merak etmiş seni.'' Kadir'in bana bakarak söylediği sözle bakışlarımı cama çevirdim. Elif'in adı geçince gerilmiştim. Ahmet'i merak etmişti. Nişanlısını merak etmesi bu kadar normalken içimdeki kıskançlık da neydi böyle? Kendi elimle Elif ile nişanlanmasına izin verdim. Belki Ahmet'e karşılık verseydim her şey farklı olabilirdi ama yapamazdım. İçimdeki duygular benim canımı acıtsa da geçmişi hatırlamadan olmazdı.

''Uyumadan onu da ararım.'' Konuyu değiştirmek için konuşmaya başladım.

''Sana bunu yapanlara ne olacak?''

''Bir şey olmayacak.''

''Nasıl yani?'' Ahmet, Kadir ve Fatih'e baktıktan sonra bana baktı.

''Onlara istediğini vermeyeceğim. İhaleye daha da odaklanıp otel için elimden geleni yapacağım. Tüm emeğimi, çabamı ihale için harcayacağım. O adam istedi diye değil, kaybedeceksem de emeğimi ortaya koyarak kaybedeceğim.''

''Sen öncelikle toparlan, ayağa kalktığın an her şeyin üstesinden geleceğiz kuzen.''

''Ayağa kalkmak demişken bana yardım edin de lavaboya gideyim. Bu arada Ahsen de daha fazla dayanamadığı kanlı çarşafları değiştirsin yoksa beni yataktan atacak.'' Ortamdaki kıkırtılar beni de gülümsetmişti. Dikkatli bir şekilde Ahmet'i ayağa kaldırdıklarında yavaş adımlarla odadan çıktılar. Anında kirli çarşafları kaldırıp İrem'e verdim. Atmasını söylediğimde şaşkınca bana bakmıştı. ''Bu çarşafları bir daha asla kullanmam,'' dediğimde beni onaylayarak kanlı çarşafları da alıp odadan çıkmıştı. Dolaptan mavi içinde siyah şeritleri olan çarşafı çıkartıp yatağa serdim. Yastık kılıfını da değiştirdiğimde oda mis gibi temiz çarşaf kokmuştu. Artık Ahmet istediği kadar uyuyabilirdi.

GEÇMİŞİN GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin