"Aaaa!" Tiz bir çığlık atmamla nehir de çığlık atmıştı. Oda hemen çadırdan çıktı, benim halimi görünce kahkalara boğuldu. Herkes bana gülerken ben onlara en kötü bakışlarımı yolluyordum. Burak beni taklit ederek, "intikam!" Diye ince bir sesle bağırdı.
"Benim sesim öyle değil" dedim ıslak saçlarımı düzeltirken.
Evt bütün kapmla anlaşmış demek ki! Neredeyse bütün herke vardı burda. Ellerinde de tbii ki damacanlar. Veya şişeler."Ben bütün kampı toplamamıştım! " diye çirkefleştim.
"Evet toplamamıştın." Diye alayla söyledi.
"Of burak!" Diye hemen ordan uzaklaştım. Yani çadıra gittim abi. Nehir de barışın yanına gitmişti.
E haliyle çadırda azcık ıslanmiştı. Bu kampı hiç sevmemiştim. Pis kamp, pislik kamp, pislok kamp!
Üstümü çıkarıp, başka kıyatler aldım. İlk önce vücudumu havluyla kuruladım. Üstümü giyindikten sonra, dışarı çıktım. Etrafı şöyle bir süzdüm.
Lan ben sizi gebertmessem!
Neden mi öyle dedim.? Çünkü selin ve burak gülüşerek bir şeyler konuşuyorlardı!
Hiç onu azarlamya zahmet etmeden erenle görkemin yanına gittim.
"Naber gençler?" Dedim buraklara yandan yandan bakarken. Aynı anda sırıtıyordum.
Burak birden bana baktığında hiç ona bakmıyormuş gibi yaparak, hemen önüme döndüm.
"Sorun mu var?" Dedi eren. "Yoo, hayır. Yok. Yok yani." Diye saçmaladım.
"Ee kamp nasıl?" Dedi görkem.
"Az önceki olayı saymassak mükemmel." Dedim bende.
"Haha, aynen ha. O anki tipin var ya masal. Hahahha."
"Of sanane be salak! Benim tipim. Gülme. Ayrıca sen kendine bak bi." Dedim iğrençleşerek.
"Ama asla az önceki olayı unutmicam. Hatt gelecekteki torunlarımada anlatayım onlara da rezil ol." Diye saçmaladı görkem.
Çocuğun daha sevgilisi yok, torundan bahsediyor.
Tek kelimeyle ;
Mal.
"Çocuğum git sen ilk önce sevgili yap. Torundan bahsediyorsun ya." Görkem sırıtmayı kesti ve çadırına girdi. "Masal, şey geliyo ben kaçtım." Dedi veson kez arkama bakarak, çadırına girdi. Arkama bakınca, sinirle gelen burağı gördüm.
"Ne yapıyorsunuz siz?" Dedi sinirle.
"Sane be salk" demek istesemde diyemedim.
"Sen selinle konuşrken iyi ama. Şimdi yürü git. " dedim elimle kış kış yaparak.
"Sen erkeklerle konuşmicaksın masal. Ben sadece selinle-"
"Burak, sus. Yalnlarınla uğraşamam şimdi. Ayrıca konuşurum konuşmam sanamı sorucam? Hayır. Eğer sana sorucaksam sende bna sorucaksın. Kızlarla konuşup konuşmyacağını." Dedim ve hemen çsdırıma girdim. Kahretsin! Islaktı. Ama olsun, onu orda mal gibi bırkmiştım.
Aman, ağzımı bozdurmayın benim!
"Çocuklar!" Hocnın sesiyle çadırdan kafmı uzattım.
"Hadi gelin, sizlere bir şey söylemek istiyorum!" Diye bağırdı gene.
Herkes etrfa toplandı ben de en sondan geldim. Burağı gördüğümde bana bkıyordu, ben göz devirip hocy bktım.
"Çocuklar bu üzgünüm ama, yarın gidiyoruz." Dedi hoca. Herkesten "aaaaa.." diye üzgün sesler gelirken ben sevinç dnsımı ypıyordum.
Umarım birisi görmemiştir.
"Ama bir haberim daha var, bu sefer ki daha güzel. " hocanın demesiyle herkesin 'ooooo' diyerek ellerini kıvırtmaya başladılar. "Okulun tadilatı yüzünden 2 hafta okul tatil!" Dedi hoca iki elinide hızlıca aşağıya sürüklerken.
Herkes ıslıklar çalıp, bağırmaya başladılar. Benim ne yaptığımı sormayın hiç.
Hayvan gibi önüme gelene sarılıyordum.
Nehiri hızlıca kolundan tutup, "hadi toparlanalım." Dedim
Birlikte çadıra gittiik. Eşyalarımızı toparladıktan sonra, nehir barışın yanına gitti. Arkada yalnız beni bıraktı. Saçma bir şey için kavga etmemiştik ama. Gelip benden òzür dilenesi gerekiyordu. Selinle orda, gülüşerek bir şeyler konuşsunlar ben konuşamayayım öyle mi?
Hayır, öyle değil. Asla!
Ben de geçtim çadırıma, uzandım. Aman, hem banane ondan.
Umursamıyorum onu. Ya benden özür dilerdi ya da ömrü boyunca böyle kalırdık. Allah allah!
"Naber kız?" Yanıma birisi geldiğinde pis düşüncelerimden ayrılıp gelen kişiye baktım, selin.
"Ne var?" Dedim ters bir şekilde.
"A, a. Ne bu tripler falan. Ne oldu sana? Aaa, yoksa burakla konuştuğum için mi?" Dedi masumca. Yapmacık ama. Kesin onu seviyor kesin! Ben diyorum işte, inanmıyorsunuz bana.
"Ay, sanane selin. Git artık." Dedim ve başka tarafa çevirdim kafamı.
"Merak etme, burakla aramızda bir şey yok. Ayrıca benim onu sevdiğimi düşünüyorsan, asla. Onu sevmem ben." Dedi.
"Ciddi misin?" Dedim ben de. Kaşlarımı kaldırdım.
"Evet." Dedi. Bu sakın bir şeyler planlıyor olmasın ?
"Peki, ne konuşuyor dunuz onunla?"
"Bak, ama benden duymadın tamam mı? Gerçi tek ben biliyorum ama." Dedi ve tekrar konuşmaya başladı.
"Sana yapıcağı sürprizden bahsetmişti. Gerisini söylemem. Bay!" Dedi ve gitti.
Ne yani bana sürpriz mi yapacaktı?
Hep benim suçumdu! Kahretsin!
Gözüm hemen burağı aradı.
Onu gördüğümde, yanında eren vardı.
"Şey burak gelebilir misin bi?" Dedim, utanarak.
"Ne?" Dedi bana. Vayy, burak bey? Ne ayak?
"Özür dilerim tamam mı benim suçumdu." Dedim.
Uzun süre gozlerime baktı
"Selin sana bir şey soýlemedi dimi?" Dedi,
Çaktırmamaya çalışrak,
"Yoo, ne söylicekti ki?" Dedim.
"Hiç ,hiç bir şey. " dedi. "Ben erenin yanına gideyim."
"Beni affetmedin mi?" Dedim masumca.
"Tabii ki affettim aşkım. " dedi ve saçımı öptü ve rrenin yanına gitti. Beni orda yalnız bıraktı dimi hep yalnız kalıyorum? Terk ediliyorum?!
-
Akşam yemekten sonra, herkes yine aynı bir şekilde, ateşin etrafına dolaştık.
Burak kolunu belimr sarmış ben de kafamı onun omzuna koymuş bir şekilde oturuyorduk.
Uzun süre sessiz kaldıktan sonra, eren konuştu.
"Bence herkes bir anısını anlatsın." Dedi..
Herkes buna katılınca ilk önce eren anlatmaya başladı.
"Ben daha yedi sekiz yaşlarındayım. Evdeyim, yemek yiyorum. Sonra, ekmegımi yarım bırakıyorum. Annem diyo ki, onu yemessen, peşinden gelir diyor. Ben de umursamayıp okula gidiyorum. Okulda beslenme çantamı bi açıyorum sabahki yarım bıraktığım ekmek var. O gün peşimden geldi diye ağlamıştım. Meğersem annem koymuş beslenme çantasına." Dedi.
Herkes gülmekten öldü tabii.
Herkes komik komik şeyler anlattı. Benim baya bi uykum gelmişti. En son hatırladığım burağın beni kucağında taşımasıydı..
Umarım beğenmişsinizdir..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Baştan
أدب المراهقينKardeşinin ölümünü hastalıktan sanan masal, aslında babasının öldürdüğünü biliyor muydu? Bu yalanı öğrenmesi, Evi terk etmesi, Nereye gideceğini bilememesi... Daha başına ne gelecekti? İntikamını nasıl alacaktı?