"Pişman"

988 104 6
                                    


"Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi..
Kırardı, dökerdi, yangınlar bırakırdı arkalarında...
Bazı adamlarsa, tüm geçmişi unutturur, parmak uçlarından öperdi."

Öfkesi içine düştüğü pişmanlık kuyularının inkârıydı sadece. Dişlerini sıkarak söyledikleri kanayan yüreğinin bir perdesiydi. Eve gitmişti, Sezin'in kendisine mesafeli bakan bakışlarıyla karşılaşmıştı. Hiç konuşmamıştı kadın, vardı ama yok gibiydi. En ağırı da buydu, terk edip gitseydi bu kadar yanmazdı adamın yüreği, kadın bağırıp söylense bu denli çekilmezdi pişmanlık dehlizlerine... Ona bir yabancıya bakar gibi bakıyordu, güzel giden evliliği tek bir karşılaşmayla bozulmuştu. Tek bir nedenle yıllar önceki gibi yapayalnız kalmıştı üstelik bu sefer kucağında bir çocuk bile yoktu. Mevsim'in eksikliğini hissetti iliklerine kadar. Küçük kızı çekip kurtarabilirdi onu yalnızlığın girdabından.

Küçük bir Anadolu kasabası yalnızlığında hırslarıyla büyümüştü. Büyüdüğü yerden çıkıp kurtulacak çocukluğundan beri hayallerini kurduğu dedektifliği büyük bir şehirde yapacaktı. Yalnızlığa alışan ruh hali kimseyi istemedi uzun süre yanında, ona kadar. Onun kum karası saçlarından yayılan yasemin kokusunu içine çekmeden önce tanışmamıştı aşkla. Ona göre aşk her zaman zayıflık olmuştu, zaaflar, duygular mantığın önüne geçer ve yanlış yaptırırdı aşk. Bir yanılsama, bir kırılma...

Tecrübenin en ağır yenilgisiyle sınanmıştı aşka olan inançsızlığı. Aşk, bir yalandı, bir yanılsamaydı bir olmak değildi aşk. Aşk yaraydı, hırs ise onun yaması. Neva'nın aşkının ardından gelen hırs ve öfkenin albenisine kapılmıştı yaralanan yüreği. Hırsın ve öfkenin perdesiyle yaklaştı Leyla'ya. Onu hastane odasında bıraktığı gün geldi gözlerinin önüne. Bebeğin çıkış için hazırlanmasını beklerken gizlice izlemişti bir zamanlar bakmalara doyamadığını. Beyaz yastığa düşmüş başı sağa dönüktü, cansız bir et bebek gibiydi, sessizce dökülüyordu gözyaşları. Yalvarmamıştı, bebeğini ondan acımasızca koparmasına suçluluğunu kabul ederek göz yummuştu. Onun sessizce kabullenişinde taştı adamın öfkesi. Bağırsın, haklılığı uğruna savaşsın tüm açıklamalarının ardından tek bir şey daha söylesin istemişti. Sessizdi kadın, sessiz ama vakur. Leyla'nın bu kabullenişi kanına dokunuyordu bunun için daha hastane odasından çıkmadan eline tutuşturmuştu uçak biletini. "Git."

Gitmişti, birkaç ay sonra dayanamadığını ve geri gelmek istemişti, sessizliği sona ermişti. O vakitler hayatına Sezin girmemiş olsaydı dayanamazdı Leyla'nın ağlayan sesine. Mevsim'in bitmek tükenmek bilmeyen ağlayışlarının sonuydu Sezin, ninni söyleyen huzur dolu sesi güzelliklerin kıyısıydı. Kızının anne olarak bileceği kadını zaten delik deşik olan ve onu affetse bile aralarının eskisi gibi olmayacağını bildiği kadın için bir anda yok edemezdi. Leyla sessiz kalmak yerine savaşsaydı da aralarındaki ilişki eskisi gibi olamazdı ki. Sevdiği kadın, Leyla değildi bir kere. Leyla kirlenmişliğin, yalancılığın, aldatmanın simgesiydi.

Şimdi pişmandı. Leyla'yı affetmediği için değil ama, ona bunca acı çektirecek kadar zalim olduğu için pişmandı. Onun solgun benizli çehresine, dokunsan ağlayacakmış gibi bakan feri kaçmış gözlerine baktığı zaman yüreğinde beliren pişmanlık ruhunu yoruyordu adamın. Hırsıyla, öfkesiyle kapatmak istiyor ama Leyla'nın bir bakışında yeniden beliriyordu, düşüyordu kalkanı. Tüm pişmanlığıyla baş başa bırakıyordu onu. Zile basana kadar içinde yaşadığı ikilemde yine pişmanlığı galip gelmişti. Neden gelmişti ki? On yıldır cehennemi yaşattığı kadın sadece bir gün cennetini yanında istemişti. Bir günü bile ona çok gördüğü için iğreniyordu kendisinden.

"Lütfen Altan" demişti yüreğinin Neva'sı ağlamaklı sesiyle. "İki gün sonra tedavim var, ilaçlar nedeniyle kendimi unutacağım, seni unutacağım Altan, ben Mevsim'i bile unutacağım. Sadece bir gün onunla yaşamama izin ver. Sana söz veriyorum tek bir kelime söylemeyeceğim ona, söyleyemem de zaten. Eğer öğrenecek olursa bir gün bunu onun tertemiz yüzüne ben onca kirlenmişliğimle anlatamam. Zaten anlatacak zamanım olduğunu da sanmıyorum. Neyse, izin veriyor musun?"

Nergis HatırasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin