DEĞİŞEN SEVGİLİM

10- BÜYÜK SORUN

Tenefüs zili çaldığında Bay Hundson'nun (Hantsın'ın) yanına gitmek için bütün basket takımı topladım. Topla salonuna geldiğimde onu ve arkadaşlarını gördüm. Onun burada ne işi vardı? Her zamanki gb takım kaptanlarının oturduğu yere Beal'ın yanına geçtim, oturdum. Bay Hundson konuşmaya başladı. "Natasha nerde ?" Diye sorduğunda o ne zamandır basketbola geliyordu?. Garipsemiştim bir anda. "Natasha ne zamandır takımda?" Diye sorduğumda "Uzun zamandır antremana gelmediğin için bilemezsin" dedi. Fakat o sırada onu aldırmayıp yeni çocukları sordum "Geldiği okulda şampiyon olmuşlar basketbolda Mia." Cevabını verdi. "Mia bundan sonra antrenmanları aksatmamanı istiyorum. Neler çektiğini biliyorum ama sana ihtiyacımız var.." dedi. Jesie "Mia takım şu anda çok düzensiz sen olmayınca kimse el atamıyo söz geçiremiyor." "Sen bu..." dediğimde sözümü kesip "Bu takımın en iyi oyuncusu ve kurucusuda sensin. Sen olmasan bu takımda olmazdı. Ben bile bişi yapamıyorum." Dediğinde çaresiz hissediyordu. Sanki uzun zamandır böyleymiş gb. Onu çok iyi tanıyordum o yüzden uzatmadan "Tamam... " dedim
Bay Hundson'un suratı hala düşüktü ve anladım ki asıl konu bu deildi. Ve hemen " kızlar bu sene karşımıza çok önemli bir takım çıkacak dedi." "Bizim kavga ettiğimiz takım mı? " Diye sordu Jesie. Evet die cavp verdi. O anda ne yapabiliriz diye düşünürken "maç ne zaman? " diye sordum. Bay Hundson "yaklaşık 3 ay sonra." Kızlar bana ümitleri yok olmuş hevesleri gitmiş gb bakıyorlardı.
Bu böle olmamalıydı. Hemen pes etmemelilerdi. Bu başımıza çok büyük bir sorun olarak çıkacağı kesindi.
Erkek takımın ayrı bir derdi vardı onlar 4 senenin şampiyonlarıyla eşleşmişlerdi. Fakat onlar az da olsa aynı düzeydelerdi. Bu pek sıkıntı olmaz. Yeni gelen çocuklar iyi gb kaslı gözüküyorlardı.
Maçaları kazanıp kazanamayacağımız lanet olsası 3 ay sonra ki takımımın gelişmesine bağlıydı. Ve hepsi benim elimdeydi. Bir yıldız gökyüzünden kayıp düşyo gbydi. Rayn ve arkadaşları çok rahat gözükyolardı. Sanki bir şey biliyormuşcasına dalmıştı.
Ondan gözlerimi sanki alamıyordum. Saçlarını arkaya doğru savurduğunda parfümümün kokusu odaya yayılmıştı. Fakat kafamı bunla yormamalıyım bunu yapmamalıydım.
Kızlar çok tedirgin gözüküyorlardı. Ve ben buna dayanamayıp iki elimi masaya vurup sandalyeyi geriye ittikten sonra odadan çıktım. Koridorda kapşonumu kafama geçirdim.
Bu maç olayı başımıza çok büyük sorunlar açıcaktı. Hissedebiliyordum. Ve neler olacağını görecektim...