İPERİT

BÖLÜM 3

Bir yıldız ışığı daha söndü , dünya da ise görülen hala parlaklığını yitirmemiş bir yıldız. Aslında dünyayı boşlukta süzülen büyük patlama sonucu oluşmuş boş bir kaya topluluğu olarak kitaplara yazabiliriz. Uzay o kadar muhteşem ki...Dünya da iken muhteşem sanılan her şey uzayda süzülüyor. Uzayda yaşanan her şey o kadar gerçek ve muazzam iken dünya da görülen tarafı sadece bir yansıma. Uzayda 1 saniye de gerçekleşen , dünya da 10 yılda yaşanıyor. Belki de sadece insanların yaratılma şekli uzay kadar güzeldir. Her şey uzaydaki gibi bir o kadar da düzenli. Nefes alıp verme, düşünebilme, nöronların senkronize bir şekilde hareketi dahil her şey bir düzen içerisinde insan vücudunda , tıpkı evrendeki yıldızların dizilimleri, gezegenlerin sıraları gibi.

Gaz tabakası dünyayı hala esir almış bulunuyor. Uzayda süzülen metal yığını içerisinde güne daha gözlerini açan olmadı. Hepsinin –biri hariç hepsinin- yüzünde huzurlu bir ifade yer almıştı. Victory'nin rüyasında bir şeylerle uğraştığı belliydi...

''Yorgun geçen bir doğum günü partisinin ardından Tory ve arkadaşları yataklarına uzanmış partinin analizini yapıyorlardı. Dışarıda şiddetli bir rüzgar vardı. Pencere aniden açılıverdi ve ''iperit'' denilen ölüm zehri içeri doluşmaya başladı. Daha henüz kimse bunun farkına varamamıştı. Zehir tüm odaları dolanarak yeni kurbanlarını arıyordu. Tory'nin odasından içeri girdiğinde ilk kurbanı kapının önünde oturan Emma idi. Zehir Emma'nın boğazından ciğerlerine doğru yol almaya başlamıştı. Ardı arkası kesilmeyen öksürükler...

Tory bir şeyler olduğunun farkına yeni yeni varıyordu. Nefesini olabildiğince içinde tutarak dışarı fırladı ve arabasına atladı. Arkasında arkadaşlarını bırakarak. Onlara yardım etmek yerine, onları ölüme terk ediyordu.

Arabanın radyosunu açtı ve bir haber kanalında duraksadı. Söylenen söz aynen şöyleydi ''Yine kimyasal savaş, yine insan katliamı...''

Kimse, bu savaşın sadece ülkeleri değil dünyanın da savaşı olduğunu bilmiyordu. 100 kişi değil! 200 kişi değil! Tüm canlılar yok oluyordu.

Haberlerde geçen en önemli bilgi ise hayatta kalan tüm insanların NMSC'ye (New Moon Science Laboratory) gitmeleri gerektiğiydi.

NMSC İngiltere'de yeni kurulan bir bilim laboratuvarıydı. Henüz daha çok yaygın olarak bilinmese de en yeni teknolojiler oradaydı. İçerisinde uzay araştırmaları dahil her türlü bilim dalı ile uğraşılıyordu.

Tory adresi pür dikkatle dinledi ve arabasını oraya doğru sürmeye başladı...''

Victory'nin bencilliğinden ne kadar pişmanlık duyduğu belliydi.

Kan ter içinde gözlerini açtı, etrafa göz attı, yerinden kalkmak istedi ama olmadı. Elleri ve ayaklarını hissetmiyordu. Ses çıkarmaya çalışsa da ağzından çıkan tek şey iniltiden başka bir şey değildi.