Ballan

Ballan 5/2

E' solo dopo aver perso tutto che siamo liberi di fare qualsiasi cosa

-Ancak her seyi kaybettikten sonra istedigimiz herhangi bir seyi yapmakta serbestiz.

Aral, kızın geldiğini fark edip yüzünü ona döndü. Arya o zaman annesine doğrulmuş olan silahı fark etti.

Aral içinden küfürler saydırırken, Arya'nın uyanmış olmasına lanet ediyordu.

"Aral ne yapıyorsun?" Çocuk üzgünüm der gibi baktı. Hemen arkasından kulakları sağır eden silah patladı.

Korku bedenin kelepçesiydi adeta o an. Korku, dizlerin bağını kesmiş. Iliklerin dibini görmüştü.

Kızın çığlığı ortalığı ayaklandırırken, Aral'ın kolu kızın belinden yakaladığı gibi kendine yapıştırdı.

Leyla hanım ne olduğunun farkında değildi. Etraf sanki bir toz buluntuyla örtülenmişti. Aral'ın, kızına zarar vermeyeceğini biliyordu. Kendini kontrol etti. Merminin ona çarpmadığından emin olduktan sonra, gözleri kızını aradı.

"Gidin buradan hemen." Aral'ın yüksek sesi etrafı doldururken, kolu Arya'nın boğazına dolanmıştı.

Arya'nın hızlı kalp atışları, göğsünün hızla inip kalkmasına sebep oluyordu. Elleri, Aral'ın iri kollarına dolandı.

"Anne gitme bekle." Kızın nefesi sözlerine dolanıyor, Aral'ı ikna edebilmek için yanıp kavruluyordu. Annesiyle konuşmak istiyordu. Onu özlemişti.

Ama siniri hala geçmemişti. Annesine sinirliydi. Üzülüşü hoşlarına gitmiş miydi merak ediyordu. Sorması gereken soruları vardı. Sahi nasıl izlemişlerdi kahroluşunu.

"Aral izin ver onunla konuşayım." Aral yüzünü iyice kızın ensesine yaklaştırdı.

"Hayır." Sert sesi canını yakmış, İçini gıdıklamıştı.

Çocuk dişlerini sıkıyor bir yandan da sıkı koluyla kızı boynundan kavrıyordu.

Kadın şaşkın gözlerini ikisinin üzerinden ayıramıyordu. Aral Derince bir nefes aldı. Arya'nın kokusu burnuna çarptığın da gözlerini yummamak için kendisiyle derin bir savaşa girdi. Vanilyalı ballı o muazzam koku.

"Anlaşma iptal olmadan buradan gidin. Ve bizi gördüğünüzü unutun." Bağırışı evin içinde yankı yaparken Aral silahı kadına doğru sallamıştı.

Arya'nın dudakları arasından kaçan "lütfen." Kelimesiyle durakladı. Ama hayır. Konuşmalarına izin vermeyecekti. O kadın resmen kızı ortalarda yokken kocasını aldatıyordu. Aral hızla başını iki yana salladı. Gözleriyle kadını adeta tehdit ediyordu.

Kadın gözlerini ikisi üstünden ayıramıyordu. Arya herşeyi öğrenirse kahrolurdu. Herşey onun iyiliği için değil miydi? Ya bu şöhretli hayatı? Ağır mücevherleri? Derin derin soluklar aldı kadın.

"Hemen buradan gidin." Aral her bir kelimenin üstüne baskı yaptı.

Kadın gidemiyordu. Yere çivilenmiş gibiydi. Aral'ın bu gözü dönmüş haliyle kızına zarar vermesinden korkuyordu.

"Izin ver konuşalım." Kadın gözlerini Aral'dan ayırmadan onu tartıyordu. Hamlelerini ona göre yapacaktı.

Aral bu durumdan sıkıldı ve silahı tehditkar bir şekilde kızın başına dayadı. Arya yutkunabilmek için çocuğun sıkı kolunu biraz gevşetmek için kolunu çekiştirdi.

"Artık gidin. Herşeyi herkes öğrensin istemezsiniz." Tehditler bir dağ gibi kadının önüne yığılırken son kez kızına baktı.

Gözleri dolmuş. Yaşlar akmak üzereydi. "Hoşçakal." Kadın gözlerini bir süre daha kızını üstünde gezdirdi. Iyi gözüküyordu. Eskisinden iyi. Onlarla kaldığından daha iyi.