Ballan

Ballan 3/3

Bir şeyler değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır.
Sokrates

Kolların sıcaklığı vardır. Gözlerin bakışı, kimi öyle bakar ki, kolların sıcaklığını aratmaz. Kimi öyle sever ki mesafeyi sorun etmez.

Aral, kızı göğsüne çektiğinden beri ikisi de konuşmuyordu. Biliyordu. Gönlünü alsa bile eskiye dönecekti.

Onu esir almıştı. Arya çok seviyordu. Sevginin büyüsünü hissediyordu. O büyüye kapılan kim varsa kendini sevgisiyle birlikte bir odaya kapatırdı. Ve oradan çıkmazdı.

Aral'ın eli, Arya'nın omzunda minik daireler çiziyordu. Arya gözünü yummuş, Aral'ın çizdiği dairelere odaklanmıştı.

Arya hala inanamıyordu. eli Aral'ın göğsünde duruyordu. yavaşça elini kaydırdı ve Aral'ın kalbinin üzerine yavaşça getirdi. Kalbinin ritmini hissetmek istiyordu. Artık hayal bilincinde olmak istemiyordu. Bir gün uyanıp tüm bunların rüya olmasından korkuyordu.

Aral geldiğinden beri ilk kez o yanında olmasına rağmen onu özlediğini hissetmemişti. Özlemi dinmişti. Özlemi kara bulutların ardına saklanmış. Kara bulutlar da evine çekilmişti.

Arya olabildiğince, Aral'a sokuldu. Aral kızın omzuyla oynamayı bırakıp kollarını, kızın ince beline doladı ve yan dönerek başını, kokusunun geldiği yere, boynuna koydu.

Nefesi kızın tenine her çarptığında Arya'nın yüzünde oluşan gülümseme, kalbine yansıyordu. O her zaman geri istediği kelebekleri aynı yerinde hissediyordu.

Aral aklına gelen düşünce ile kıkırdadığın da, Arya huylanıp boynunu omzu ile birleştirdi. Aral başını zor kurtarıp gülmesine devam ederken, Arya, çocuğun omzuna vurup "Bilerek yaptın." dedi gülümsemesine engel olamayarak.

Aral karnını tutup yatak da sırt üstü uzandı ve gülmeye devam etti. Arya boynunu kaşıyıp, eliyle başına destek vererek yan döndü.

"Ne? Neye gülüyorsun?" dedi sırıtmasına mani olamayarak.

Aral kendini zorla susturup biraz soluklandıktan sonra doğruldu. Gülümsemesi hala aynı yerinde duruyordu ama kıtlıktan çıkmış gibi gülmüyordu.

"Söyle artık." dedi Arya sabırsızlanarak. Aral o an cebindeki telefonun titrediğini hissetti. Dizleri üzerinde doğrulup, arayana baktı ve yataktan hızla indi. Arya'ya kısa bir "bekle." dedikten sonra, Telefonu bekletmeden açtı.

Karşı taraftan gelen anlamsız gürültüler ile Aral "George ," dedi kısaca karşı taraftan bir süre daha cevap bekledikten sonra koruma konuştu, "Aral Bey, merhaba."

Aral bir süre sesi tanımaya çalıştıktan sonra şüpheyle "Merhaba" diye mırıldandı. koruma hızla konuştu.

"George'un özel emri üzerine sizi arıyorum. Şuan kendisi Hakan bey ile toplantı da. George, Arya'yı hemen babası ile konuşturmanızı istedi." dedi adam.

Her kelime Aral'ın tehlike çanlarını çalarken Aral hızla "Yolunda gitmeyen bir şey mi var?" dedi.

Koruma, garsondan gelen kısa bilgi ile "Ortalık karışıyor. George, Arya'nın sizinle bir alakası olmadığına babasını inandırmanızı söyledi. " George'un söylediklerini aynen iletti.

Aral ne yapacağını hızla düşünmeye başladı. Arkadan gelen yabancı kelimeleri seçemiyordu. Telefonu kapattı ve cebine koydu.

Aceleyle Arya'ya döndü ve "Gitmemiz lazım." dedi. Aynı aceleci tavırlarla odadan çıktı.

Arya, çocuk telefonla konuşurken merak edip yatağın ucuna kadar gelmişti. Kırgınlık içinde yataktan ayaklarını sarkıttı. Ne bekliyordu? Bunu düşünmeye başladı kız.