Telefon açılmadı. Arya hızla kapattı ve geri aramak için arama geçmişine girdi. Telefon üçüncü çalışta açıldı.
"Alo?" Uykulu sesi kulağına çapınca heyecanla yerinde hopladı.
"Bulut, benim Arya. Yardımına ihtiyacım var."
Bulut başta şaşkınlıkla olduğu yerde kalsa da kim olduğunu idrak edince hızla yatakta oturur pozisyona geçti.
"Ne? Ne yardımı? Yani nasıl yardım edebilirim?" Çocuk sonunda söylemek istediğini söylediğin de Arya, yutkundu. Usulca Aral'a baktı ve başı önüne düştü. "Beni al buradan. Lütfen."
Bulut bacaklarını yataktan sarkıttı. "Neredesin?"
Kız öylece kala kaldı. Yollarda uyumak yerine etrafına baksa bunlar olmayacaktı. "Ben, bilmiyorum."
Çocuk hızla yataktan kalktı ve bilgisayarını açtı. "bekle telefonu sakın kapatma!" Telefonu küçük bir kabloyla bilgisayara bağladıktan sonra bir şeylere tıkladı. Telefonunun pin kodunu girdikten sonra Arya'nın onu aradığı telefona bağlandı. Şifresiz olduğu için şanslıydı.
"Aral sana baya güveniyormuş!" Diye mırıldandı. Bıyık altı gülerken. Kız yeniden Aral'a baktı yüreği hüzünle taşarken, şimdiden oluşan yumruyu yutmaya çalıştı.
"Arya, şimdi bağlandım. Fakat siz fazla uzaksınız." Çocuk bu mesafeyi ne kadar sürede gidebileceğini düşündü. Spor bir arabayla dört saat, diye düşündü. Bilgisayarın üstünde ki saate baktı. 1:15
"Arya elin telefon da olsun. Seni aradığım zaman olduğun yerden çıkmış ol."
Kız usulca "tamam" mırıldandı.
Bulut'un, Uygar'a gidip arabasını alması gerekiyordu. O arabayla normal arabayla gideceği süreden dört saat önce varırdı.
Telefonu hızla çekti. Yerdeki kotunu üstüne geçirirken, ona bakan kızı gördü. Çarşafı üstüne tutmuş şaşkın gözlerle çocuğu izliyordu.
"Üzgünüm." Bulut hızla odadan çıktı. Vestiyerden montunu aldı. Üstüne giyerken bir yandan da Uygar'ı arıyordu.
Telefon açılmadıkça yeniden aradı. Arabaya biner binmez çalıştırdı. O sıra da telefon açıldı. "Ne var?" Uygar'ın huysuz sesi kulağına ilişti.
"Bir günlük arabaları değiştirmemiz gerekiyor." Uzun bir u dönüşü yaptı.
"Ne yaparsan yap." Diye mırıldandı.
"Geldim anahtarı indir." Yeni bir dönüş daha yaptı ve ilerlemeye başladı. Telefon yüzüne kapanınca biraz daha hızlandı.
Arabayı durdurup indiğin de lacivert pijamalarıyla onu bekleyen Uygar'ı görünce elinden hızla anahtarı aldı. "Sağol. Bunu unutmayacağım." Gözlerini ister istemez ondan kaçırdı.
Kendi anahtarını da spor arabaya binmeden önce Uygar'a fırlattı. Arabayı çalıştırmadan önce montunu çıkartıp telefonunu arabanın çakmaklığına şarja taktı.
Arya'nın nerede olduğuna baktı.
Sonunda diye geçirdi içinden. Sonunda benim olacaksın.
Arya, telefonu kilitleyip yanına koydu. Yere oturdu ve eli telefonu sıkıca kavradı. Titreyen kollarına hakim olamıyordu. Göz göre göre gidiyor muydu?
Gidiyordu. Aral'ın kırdığı kalbinin üstünde birde tepinmesini istemiyordu. Bunu kaldıramıyordu. Başka bir kızın Aral'ın kollarında olduğunu düşünmek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ballan
Novela JuvenilAral geri geldiğin de hiç bir planı yoktu. Tek yapmak istediği onu bu işe bulaştıran adamdan intikam almaktı. Ama o adam aşık olduğu kızın babasıydı. Aşık olduğu kızın babası onu nelere bulaştırmıştı. İntikam içinde bir volkan gibi her saniye daha d...