Sono parole che mangiano l'anima,
alibi stupidi bruciano come sale
-ruhumu yiyen kelimeler,
tuz gibi beni kavuran aptal mazaretler.Acı göğsünün tam ortasına yerleşmiş. Zaman zaman başını kaldırıp beni unutma diye kendini hatırlatıyordu.
Sızı kalbini ortadan ikiye ayırmış, elektrik akımı yolluyor. Canını yakıyordu.
Boşluk kapkara olmuş önüne gelen herşeyi içine toplayıp büyüyordu.
Kız koltuğun başlığına başını vurdu. "Gözler ölür." Dedi mırıldanarak. Hemen ardından gözünü sildi. "Gözler öldü mü yürekte ölmüştür." Nefesini bıraktı ve acı daha da katlandı. Rüyasında ki herşey gözünün önünden aktı.
Sözleri cam gibi Aral'ın kalbine batmıştı. Çocuk bilmem kaçıncı kere koluna gözlerini kuruladı. Direksiyona sertçe vurdu.
Arya elleriyle saçlarını geriye toplamış başını koltuğa bastırıyordu. O kadar zamandır ağlıyordu ki, başı çatlıyordu.
"Onu sevdin mi?" Dedi kız çektiği saçlarını bırakmadan. Aral bir kez daha yıkıldı. Onun aciz sesini duyduktan sonra bir kez daha kahroldu.
"Ben senden başkasını sevmedim!" Öfkeyle bağırdı. Bunu nasıl kabul etmezdi. Ondan başkasını sevmemişti. Arabanın hızı Aral sinirlendikçe artıyordu.
Arya torpidoya ellerini geçirdi. Avuç içleri alev alev yanmıştı. Ama bu yüreğindekini bastırmıyordu. "Kapat o çeneni." Kaşları çatılmış, alnı kırışmıştı. Göz yaşları yüzünü sırıl sıklam bırakmıştı.
"Belki de hiç dönmemeliydin! Ben kendi acımla başa çıkmayı öğreniyordum." Kelimeler ağzını keserek döküldü dudaklarından.
"Bana bak. O sesini kes!" Çocuk bağırıyor diğer yandan parmağını kıza sallıyordu.
Kız parmaklarını kazağına geçirdi aşağı doğru çekiştirip diğer yandan bağırıyordu. Elinin birini yeniden torpidoya vurdu. Tırnaklarını arabanın torpidosuna geçiriyor, canı yanana kadar oraya bastırıyordu.
Cama vuruyor, başını kolları arasına sıkıştırıyordu. Çığlığından yüzü kıpkırmızı olmuştu. Gözü hiç birşey görmüyordu. Tırnaklarını kendi üzerine savuruyor, canı yansın diye bekliyordu. Şuan önüne ölüm sunulsa önünde selam verip teslim olacak kadar çok canı yanıyordu.
Bacaklarına sertçe vuruyor oradan cama bir daha vuruyordu. Ayakları titriyordu. Çığlığı kesilmek bilmiyor. Yumulu gözleri açılmıyordu. Ellerini havada savurduğunu sanıyordu.
Oysa Aral arabayı durdurup inmişti. Kızın kapısını açıp önünde diz çökmüştü.
Aral ellerini tutmuş kızın kucağına sabitlemişti. Çocuğun korkudan gözleri iyice açılmış kızı izliyordu.
Çığlığını kesip olduğu yerde titremeye başladığında Aral daha çok korktu. Birşey söylemeye veya yapmaya korkuyordu. Yeniden bağırmasından korkuyordu. Kendisine zarar vermeye çalışacağından korkuyordu.
Kız transa geçmiş gibi gözleri yumulu uğultusuna devam ediyordu. Gözlerini açıp, kollarını tutan Aral'a baktı.
"Gözler ölür." Dedi yeniden.
"Gözler ölür." Doğrulamak ister gibi başını sallıyordu. "Gözler ölür." Yeniden söyledi ve gözlerini yola çevirdi.
Ritmik bir şekilde titreyen bacağına tırnaklarını geçirdi. Aral'ın gözlerinden yeni yaşlar gelmeye başladı. Şuan içinden ağlıyordu. Kelimeler her seferinde onu ezip geçiyordu. Eğer öyle tepki vermese yalan söyleyebilecekti. Çocuk şimdi bunun pişmanlığını yaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ballan
Teen FictionAral geri geldiğin de hiç bir planı yoktu. Tek yapmak istediği onu bu işe bulaştıran adamdan intikam almaktı. Ama o adam aşık olduğu kızın babasıydı. Aşık olduğu kızın babası onu nelere bulaştırmıştı. İntikam içinde bir volkan gibi her saniye daha d...