7 ♠ Ellerim et değil, et ellerim gibi kokuyor.

34.8K 2.2K 291
                                    

SLMSLMSLMSLM. BURAYI OKUYAN KİŞİ, YA YANLIŞLIKLA GELMİŞSİNDİR YA DA BURAYA KADAR GELMİŞSİNDİR.

YANLIŞLIKLA GELDİYSEN KADER BU :D HADİ DİĞER BÖLÜMLERİ DE OKU :d

BURAYA KADAR GELDİYSEN ÇOOOK TEŞEKKÜRLER ÖPÜYORUM SENİ xd  

HAH, ŞİMDİ OKUYABİLİRSİN :d

7 Ağustos

Sabah telefonun çalmasıyla uyandım. Arayanın ağzına sıçmamak için hiçbir sebep görmüyorum.

“Seni sikerim ben be sabah sabah sen ne haddine arıyorsun beni? Daha kargalar kakasını yemedi be-”

“Kızım?” Kızım mı? Hassiktir, babam mı?

“Ya Huriye telefonumu ver, kim arıyor?” dedim telefonu kendimden uzaklaştırarak. Huriye mi? Gerçekten mi? İyi aile kızı ses tonuma büründüm. “Alo?”

“Tuna ben lan! Amına koyayım, ahahah!” Gözlerimi devirdim

“Geri zekalı bu saatte ne arıyorsun beni?”

“Ne yapayım ya, sıkıldım, Pınar’ı arayayım dedim.”

“Sıkıldın ya, sağ ol. Gerçekten. Sen sıkıldın diye ben uykumdan mı olacağım?”

“Ya alınma hemen. Ne yapıyorsun?”

“Uyuyorum.”

“Ya sen ne uyuzsun sabahları.”

“Huyum kurusun, öyleyim.”

“Ya iyi kapat hadi. Aramıyorum bir daha.”

“Aramazsan arama lan.”

Penceremden ayağıma vuran güneş beni deli edip uyandırmıştı. Yatakta biraz daha dönüp uyumaya çalıştım fakat uykumu aldığımdan daha fazla duramayıp kalktım. Yüzümü yıkayıp banyoda biraz oyalandıktan sonra telefonuma baktım.

Whatsapp grubumuzda benim uyanmamı bekleyen Ezgi ve Başak’ın mesajları vardı. Onun dışında okuldan bazı arkadaşlarımdan vardı, onlara cevap verdim. Gruba da mesaj attım. Başak çoktan Ezgilere gitmişti. Ben de Ezgilere gitmek için giyinmeye başladım.

Tam evden çıkacakken bir mesaj geldi.

“Öküz müsün? İnsan bir arar telafi eder. Özür diler.” Tuna. Neyi telafi ediyorum lan? Ne özrü? Ne diyor bu öküzcük? Hemen aradım bunu. İlk arayışımda açmadı.

O sırada gelen otobüse binip şoförün arkasındaki koltuğa oturdum. Parayı uzattıktan sonra tekrar aradım.

“Ne var?”

“Ne diyorsun ya, neyden bahsediyorsun?”

“Neyden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun küçük hanım.”

“Ney küçük hanım, ney, ney?”

“Sabahki konuşmamızdan bahsediyorum.”

Kahkaha patlattım. “Biz sabah senle mi konuştuk? Lan herkes bilir, uykumu bölüp bir şeyler dersen asla kendimde olmam ben. Bu yüzden kaç kere kıyafetlerim gitti biliyor musun? Uyurken ‘Şunu giyebilir miyim?’ sorularına istemsizce ‘Evet.’ diye diye kıyafetler yıkanıp renkleri soldu be. Salakcığım sen buna mı alındın?”

“Evet,” dedi sesini yumuşatarak. “Baştan söylesene sen de!”

“Oldu, tanışır tanışmaz ‘Merhaba ben Pınar. Uyurken ne dediğimi bilmem.’ mi deseydim?”

Okul Bizi ÖldürmedenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin