8. Gün

113 20 0
                                    

"Çok fazla para istediğinizi ve bunu istemenizin sebebi çevrenizdekilerin saygısını kazanmak için olduğunu iyi biliyorum. Gerçekten güçlü olmak yaşamın zorluklarının üstesinden gelmek için olabilir. Birde güç istemeniz güçsüz insanları ezmek içinde olabilir.Bu sizin başkaları için yaşam zorluğu olmanıza neden olur. Bilinmesi gereken birşey var ki eğer karşınızdakinin kaybedecek birşeyi yoksa ne yapıp eder sizi o güçten alıkoyar. Eğer yaşadığınız birşeyi başkasına yaşatırsanız. Bunun size hiç bir faydası dokunmaz hatta geri kalan yaşamının tedirgin geçirirsiniz. Ya o yaptığınız kişiyi orada öldüreceksiniz ya da hiç yaşatmayacaksınız."

Güneşin tam olarak doğmadığı sadece yavaştan ışığını ortalığa yaydığı saatlerde Cassandrea uykusundan uyandı herkes uyuyordu. Gitti atıştırmalık birşeyler hazırladı. Sabah kahvesinide hazırladıktan sonra televizyonun başına geçti. Televizyonu açtı. Simsiyah bir ekran vardı. Bozulmuş olduğunu düşünerek televizyona yaklaştı. Arkasıyla uğraştı, fişini takıp çıkardı. Ekranda bir hareketlenme gördü. Ses geliyordu hafiften. Sonra Cassandrea ekrana baktı. Aniden bir ışık ve Kaiser'in başının koptuğu sahneyi üst üste ekranda gördü. Cassandrea televizyona tekme atarak çığlığı attı. Odası ilk katta olan Emily ve Jacob yanına koştular. Cassandrea'ya baktılar. Eliyle televizyonu işaret etti. İkisi birden televizyona kafasını çevirdi. Kaiser'in ölümünü onlarda görmüştü artık. Emily Cassandrea'nın yanına gitti. Jacob ise koşup hemen televizyonu kapattı. Sonra saatçi girdi devreye :

"Arkadaşını çok özlemişsindir diye düşündüm Cassandrea. Belki tekrar hatırlamak istersin diye gönderdim bu videoyu izledikçe onu hatırlarsın."
Kahkaha atıp sonlandırdı konuşmasını.

Cassandrea artık dayanamıyordu. O gün belki evden kaçmak istemese bunlar olmayacaktı. Hiç değilse zamanı uzatacaktı. Yani sonuç olarak Kaiser ölmesede o öyle düşünüyordu. Saatçinin verdiği kurallara uyması gerektiğini anlıyordu ve evdekilerinde bu kuralların farkına varmısını sağlamıştı. Bu olaydan sonra üst  katta bir çığlık daha koptu. Emily Cassandrea ile kaldı. Jacob ve Anthony Ashley'in odasına koştu yerde bir kutu içinde kanlı bir el ve saat gördüler. Jacob elin üzerindeki saati aldı. Arkasında bir not vardı. "Banyoya gidin" Üçü birden banyoya gittiler. Koşuşturmaları duyan Cassandrea ve Emily'de banyoya çıktı. Banyoda küvetin içinde kafası vücudunun üstünde ayrık bir şekilde duran bir cesetle karşılaştılar. Herkes cesete bakıp bunu saatçinin neden getirdiğini anlamaya çalışıyorlardı. Jacob durdu ve sordu :
"Cassandrea Kaiser'in başı vücudundan ayrılmıştı değil mi?"
Cassandrea halsiz bir şekilde:
"Evet de neden sordun şimdi bunu bana? "
Jacob devam etti:
"Peki ya seninle hiç konuştu mu?"
"Hayır, korkutuyorsun beni Jacob"
"Korkulacak birşey yok. Eğer karşındaki Kaiser olsaydı sana yapmaman için telkinde bulunurdu ama sustu. Sencede bu işte bir anormallik yok mu? "
"Yani ne demek istiyorsun açık konuş lütfen"
Sonra Anthony'i araya girerek:
"Demek istediği şu saatçi Kaiser'in yerine birini koyup senin karşındakinin kim olduğunu sorgulamayacağını biliyordu"
Emily sözünü devam ettirdi.
"Yani Kaiser'in yerine başkasını öldürdü ve senin son kez psikolojini bozmak için o videoyu yolladı. Son olarakta bu cesedi koydu senin doğruyu öğrenmen için."
Cassandrea umutlu gözlerle:
"Yani Kaiser ölmedi.Öyle mi?"
Jacob son noktayı koydu:
"Evet sanırım öyle"
Sonra kapı aralandı. İçeriye Kaiser girdi koşarak Cassandrea'ya sarıldı sanki yıllardır görmüyorlarmış gibi sardılar birbirlerini. Herkes derin bir nefes aldı ve aşağı güle eğlene kahvaltılarını yaptılar. Jacob gidip DVD'deki filmi çıkarıp başka bir film taktı. Kızlarda filmin yanında yiyilecek ve içilecek birşey hazırladılar ve filmi izlediler. Saatçi onları izliyordu. Mutlu olmaları onun hoşuna gidiyordu. Aslında mutlu olmaları değilde videonun devamını izlememeleri hoşuna gidiyordu. Acaba videonun devamında ne vardı?

24 SAATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin