Sabaha doğru Kaiser kalkmakta zorluk çektiği bir kabus gördü.Gördüğü kabusta : Bir yola çıkmıştı evin içinde, ev o kadar büyüktü ki her oda başka bir yere açılıyordu. Bir odaya girip diğer odadan çıkıyordu. Yine aynı noktaya geliyordu. Birşeyi arıyor gibiydi. Hep aynı noktaya çıkması yoruyordu. Diğerlerinde farklı bir oda çekti dikkatini, loş bir oda. Girdi içeriye etrafında saatler vardı. Yol boyunca yelkovan ile akrebin hareket sesleri kulağından eksik olmuyordu. İlerledi biraz daha gittikçe daha karanlık hale geliyordu. Karşısından birilerinin geldiğini gördü. Duvarın kenarına geçti saklanmak için fakat onların dikkatini çekmiyordu. Kafaları önde dümdüz ilerliyorlardı. Bekledi.Sonra onu farketmeden ilerlediler. Bu merakını biraz daha artırdı. Yürüdü, biraz daha yürüdü. Gittigide küçülüyordu oda. Karşısında bir perde gördü ve araladı. Perdenin arkasında bir grup pelerinli insan gördü. Kimse onu görmüyor ve hissetmiyordu. Yavaş adımlarla yaklaştı. Onlar gibi hareket etmeye başladı. Girdi aralarına birer birer sıyrılıp en son noktaya geldiğinde. Cassandrea'yı gördü. Dizinin üstüne çökmüştü hafifçe yaklaştı elini omuzuna koydu. Cassandrea diye seslendi. Cassandrea yavaş yavaş kafasını çevirirken, birden döndü ve karşısında Cassandrea ' nın babasının o aciz suratını gördü ve uykusundan zıplayarak uyandı.
Kaiser bu uykudan uyandıktan sonra indi aşağıya bir kahve koydu. Balkona geçti, sigara ile birlikte kahvesini yudumladı. Arkasından sesler duydu. İçeriye girdi. Kapının arkasından sesler geliyordu. Yaklaştı kapıyı araladı. Karşısında gördüklerine inanamadı. Tanıdığı bütün simalar içerideydi. Birden üzerine doğru gelmeye başladılar. Sonra yine uyandı. Bu da gördüğü ikinci rüyaydı. Uyandığında Cassandrea başında onu uyandırmaya çalışıyordu. Kendine geldiğinde Cassandrea' yı itti. Cassandrea :
"Napıyorsun Kaiser?" dedi.
"Git başımdan!"diye cevap verdi ve duş almak için hızlı adımlarla banyoya doğru yürümeye başladı. Arkasından koşturan Cassandrea:
"Sadece kabus gördüğünü görünce yardım etmek istemiştim, özür dilerim."
"Cassandrea uzak dur şu anda benden kalbini kırabilirim!"
"Ama"
"Dediğimi yap özür dilemene gerek yok!"
"Tamam"
Kaiser duşa girdi. Suyun altında bir kaç dakika bekledi. Gördüğü rüyalar çok etkilemişti onu. Vicdan azabı çekiyordu. Kendisinin yerine sevdiği kadının babasının ölmesi onu çok etkilemişti. Saatçinin adamının olmadığı ve onun babasının olduğunu sadece kendisinin bilmesi ona daha büyük sorumluluk yüklüyordu. Havlusunu aldı vücuduna sardıktan sonra aşağıya inip CD'lerin arasından o CD'yi bulup kırdı ve çöpe attı. Cassandrea görmesin diye bahçeye çıkıp bir sigara yaktı ve ağlamaya başladı. Cassandrea'da aynı şekilde neden böyle davrandığını düşünerek ağlıyordu odasında.Emily ve Anthony ise saatçinin onlara neden birşey yapmadığını düşünüyordu. Yani onlara tolerans tanıyor olamazdı. Aslında bu durumdan sikayetçi değillerdi ama korkuyorlardı.
Diğer taraftan Ashley ve Jacob o gece izlendiklerini bile bile birlikte oldular. Kamera olduğunu bildikleri halde,kameralara korkudan dokunamıyorlardı. Nerede olduklarını biliyorlardı fakat kapatamıyorlardı. Gece yatağa girmeden önce Ashley Jacob'un yanına geldi.Yanına uzandı. Kafasını göğsüne koydu. Gözgöze geldiler. Ashley korkak ve yorgun gözlerle bakarken, Jacob tam tersi güçlü ve hiç birşey olmamış gibi bakıyordu. Sonra Ashley tam konuşacakken Jacob Ashley'in dudağına götürdü elini. Ashley sustu. Jacob'un gözleri Ashley'in gözleri ve dudaklarında gidip geliyordu. Yaklaştı dudakları buluştu .Sonra Ashley Jacob'un üstüne çıktı, ilk önce kendi tişörtünü çıkardı sonrada Jacob'unkini.Ashley bulunduğu durumdan gözlerini açamazken Jacob kameraya doğru bir işaret yaptı sanki saatçiye nispet yaparmış gibi.En sonunda duş aldıktan sonra yatağa geçip uyudular.
Saatçi o anda onları izliyordu. Kıskanıyordu fakat Ashley'e dokunmayacaktı. Jacob'un istediğide buydu. Ne kadar içeridekileri seviyormuş gibi gözüksede oyunu kurallarına göre oynuyordu. Saatçide bunu farkındaydı. O durumda onları görmesi acı veriyordu ama onun yaşadığı acılar yanında bu bir hiçti.Kaiser'in durumu ise tam istediği gibi gidiyordu. CD'nin kırılması onu sevindirmişti. Bunu kendisi istese yapamaz mıydı? Yapardı ama Kaiser'in kırmasını bekliyordu ve istediği gibide oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
24 SAAT
Mystery / ThrillerAnnesinin gözü önünde öldüğünü gören bir hayat kadını (Saatçi), annesine yapılanların benzerini yapan insanları belirleyip çocuklarını kaçırarak onlardan bir nevi intikam almak ister. Kaçırdığı insanlara ölü süsü vererek arkada hiç iz bırakmaz. Ukra...