Saatçinin istededikleri yavaş yavaş oluyordu. Akıl sağlıklarını yavaş yavaş kaybediyorlardı. Her geçen gün buradan kurtulmanın hayallerini kuruyoralardı. Bu noktadan sonra gitgide buradan kurtulmanın hayal kalacağına inanmaya başladılar.
Jacob ağzından :
"Burada geçirdiğim günlerde hep ayakta kalmaya çalıştım. Diğerlerinin aksine hep direndim. Artık güçlü kalamıyorum. Vücudumun her zerresinde ağırlık var. Kendimi suçlu hissediyorum. Kendi hayatım için birinin hayatına mâl oldum. Yaralıyım zaten kaçsam nereye kadar kaçacağım bu ıssız şehirde. Şimdi şu pencereden kaçıp kurtulma ihtimalim var. Yolumu bilmiyorum. Yolum yok. Eve gitsem yaşayacağımı düşünmüyorum. Bu ikilem beni gerçekten yoruyor. Ama saatçinin bana farklı davrandığını biliyorum. Bunu evdekilerde biliyor. İlk günlerde başkaldıran yapım ürkek bir kedinin insanlardan korkması gibi saçma bir duyguya dönüştü. Öleceğim sanırım yolun sonuna geldim. Bu pencereden çıkıp gitmem belki benim ölümeme sebep olacak ama evdekilerin güvenini kazanmamada yarayacak ,aynı zamanda belki yaşarım, birbirimize kenetlenmemiz saatçiye karşı çıkmamızı sağlayabilir. Kaiser 'i ne yapacağım ? Kini dinecek mi bana karşı ? birlikte olursak saatçinin bize acıyacağına mı inanıyorsun Jacob? Hadi ama saçmalama. Vazgeç kaçmaktan inandırırsın kendini ona çalışmadığına. Hem Kaiser benden güçlü değil onun durumu benden daha kötü , onu inandırana kadar bana birşey yapamaz. Evet şimdi elindekini bırak ve kendini saatçinin adamlarına bırak." Elindekini yere bıraktı ve tamam teslim oluyorum dedi. Karşısındaki doktor ve hemşire yavaş yavaş yaklaşarak ilk önce önündeki aleti ayağıyla itip Jacop'u yakaladıktan sonra yatağa yatırdılar. Direnmiyordu hatta kendisi gitti ve yatağın yanındaki kelepçeleri koluna taktı herşeye razıymış gibi uzandı.Kaiser'in ağzından:
"O adam eninde sonunda gelecek buraya, o lanet adam bu eve gelecek. Geldiği zaman Cassendra' ya yaptıklarının yanında benim yaptıklarım hiç kalacak. Saatçinin adamı olmasına rağmen bizi kurtardı amacı sadece güvenimiz kazanmakmış meğerse biz inanmıştık o adama en güçlümüz oydu. Liderimiz gibiydi. Neyse bu saatten sonra kaybedecek hiç birşeyim. Artık korkulması gereken benim ,kurtulmakta istemiyorum buradan."Ashley 'inin ağzından:
"Nerede acaba şu anda? Benim gözlerime bakarken o kadar içtendi ki onun saatçinin adamı olduğuna ihtimal veremiyorum. Ben ona inanıyorum, ne olursa olsun onu yanında olacağım."Anthony ve Emily ağzından:
"Şimdi tam istediğimiz noktadayız herkes birbirine düşmüş durumda sadece biraz zaman lazım herkes kafa tutacağız. İlk günden farkımız yok. Gücümüz yerinde onlar ise her geçen gün yoruluyor. İlk Kaiser ve Jacob'tan birinin ölmesini bekleyeceğiz sonucunda hayatta kalanıda biz öldüreceğiz. Ashley en zayıf halka zaten onu en sona bırakacağız. Sonra da buradan kurtulmanın bir yolunu bulacağız. Zafer bizim olacak ve özgürlüğümüze kavuşacağız."Artık herkesin amacı belliydi. 5 kişi kaldıktan sonra artık planlarını yapmışlardı. Herkesin planı doğru gerçekleşecek olursa buradan kimse kurtulamayacaktı belkide en büyük sorunda buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
24 SAAT
Misterio / SuspensoAnnesinin gözü önünde öldüğünü gören bir hayat kadını (Saatçi), annesine yapılanların benzerini yapan insanları belirleyip çocuklarını kaçırarak onlardan bir nevi intikam almak ister. Kaçırdığı insanlara ölü süsü vererek arkada hiç iz bırakmaz. Ukra...