Sabah Anthony ilk uyanan kişi oldu. Gözlerini açtı. Biraz yatak keyfi yaptıktan sonra yatağa oturdu. Gözlerini avuşturup esnedi. Kalkıp banyoya geçip duşa girdi. Havluya sarıldıktan sonra aynanın karşısına geçti. Kendini tanıyamaz hale gelmişti. Eline traş losyonunu aldı. Yüzüne sürdü. Jileti sakallarının üzerinde gezdirdi. Bugün bakım yapmakta kararlıydı kendine, saçlarına kuruttuktan sonra şekil verdi. İçeriye geçti. En sevdiği salaş tişörtünü giydikten sonra altına siyah pantolonunu geçirip salona geçti. Masanın üzerindeki kutu dikkatini çekti. Yaklaştı yine kanlar içinde birşey görmek istemiyordu. Hafifçe biraz daha yaklaştı. Yavaşça kapağını araladı. Başında mantarı olan bir şişe gördü ucundan. Hızlı bir hareketle kapağını açtı. İçinde 4-5 adet rus şampanyası vardı. Mutluluktan kendini zor tutuyordu. Birden bağırmaya başladı. "Millet kalkında saatçinin bize sürprizine bakın" dedi. Herkes duyduklarına anlam veremeden gözlerine aralamakta zorluk çekerek yataklarından kalktılar. Salonda toplandılar. Masanın üzerinde duran şampayanları görünce çığlık ve yüksek tonlu bağırmalar eşliğinde bibirbirlerine sarıldılar. Kızlar kahvaltıyı hazırlarken, erkekler televizyonun başına geçtiler kanalları gezerken,
Sabah haberlerinde :
"Kaybolan önemli isimlerin çocuklarının gizemli ölümlerinden sorumlu seri katil polis tarafından ortaya çıktı."
Herkes umutla televizyonun başına geçti. Kurtulacaklarını düşünerek. Haberin devamında izlediler,şöyle diyordu spiker :
"05.05.2015 tarihinde ölen önemli isimlerin çocuklarının katili bugün teslim oldu. Alınan bilgilere göre öldürmesinin sebebi intikam olduğunu açıklayan K.H müebbet cezasına çarptırıldı."
Herkes şaşkın gözlerle birbirlerine baktı. Saatçi ölümleri üstlenmesi için bir adam belirleyip arkasında bıraktığı son izleride artık ortadan kaldırmıştı.
Emily: Buradan kurtulamayacağız.
Kaiser: Artık polistende ümidi kesmemiz lazım.
Emily: Bu kadın bizi öldürecek.
Jacob kendinden emin bir şekilde :
Karamsar olmayı bırakın buradan kurtulacağız.
Cassandrea: Nasıl, nasıl kurtulacağız kadın herşeyi planlamış hiç hatası yok.
Jacob: Hiç birşey kusursuz olmaz bundan emin olabilirsiniz.
Ashley: Aklında bir fikir mi var Jacob?
Jacob sesini çıkarmadı ama onaylar bir şekilde kafasını salladı.
Anthony: Neyse bir günlük olsun bunları düşünmeyelim ne dersiniz?
Herkesin buna ihtiyacı vardı.
Emily: Bu akşam ziyafet var dedi.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra herkes kendi işiyle uğraştı. Kimisi sabah sporunu yaptı kimisi akşam için hazırlanmaya geçti. Kimisi ise evdeki kitaplardan birini alarak terasta okumaya başladı.Akşam olduğunda evdeki kırmızı etler kızartıldı. Masa mumlar vs. ile süslendi. Salatalar mezeler herşey hazırdı. Herkes güzel bir şekilde hazırlandı. Müzik açıldı. Şampayanlar masanın üstüne konuldu. Bugün herşeyi unutup eğleneceklerdi. Kızların sandalyeleri çekilerek oturtukduktan sonra şampayanlar alındı. Şampanya geleneğine uygun şekilde patlatıldı. Bardaklara doldu. Yemekle birlikte ardı ardına yudumlandılar. Masada diğerleri birlikte eğlenirken, Kaiser ile Cassandrea ayrı oturuyorlardı. Cassandrea Kaiser'den gözünü ayırmazken, Kaiser gözlerini onun gözlerine götürmemek için büyük bir çaba harcıyordu. Yemek bittikten sonra kutunun içinden çıkan film zannetikleri CD'yide taktılar. Koltuklara geçtiler. İzlemeye başladılar. İlk sahne Anthony'inin kameraların karşısında Jacob'a anlattıkları
"Emily'i gerçekten sevmiyorum sadece bu son günlerde eğlenmem gerekiyor. Yoksa dışarıda yüzüne bakacağım biri değil"
Anthony'inin kolları arasında olan Emily itip ondan uzaklaştı.
Anthony: Dur Emily o anlamda söylemedim. İlk günlerdi.
Emily sinirli bir bakışla Anthony'ye baktı "Neyse şu filmin devamını izleyelim."dedi. Bu sefer Saatçi ile Jacob'un ilişkisinin videosuyla devam etti. Ashley çıldırdı ayaka kalktı odanın çevresinde kollarını önde birleşmiş şekilde bağlayarak dolaşarak. "Durun bakalım daha neler göreceğiz"dedi Ashley. Kaiser ayağa kalktı "Kapatın şunu devamını görmek istemiyorum dedi. Jacob Cassandrea'nın ısrarı üzerine devam ettirdi. Sıra ise en kötüsündeydi.Cassandrea'nın Kaiser'in öldüğünü düşündüğü o an ki sahnenin öncesindeki çekim yayınlandı. Saatçi, odanın içinde baygın haldeki Kaiser, Cassandrea ve babası ile aynı odadaydı. Cassandrea araya girerek "Durdurun bir dakika" dedi. Televizyona oradaki diğer kişinin kim olduğunu anlamak ve daha net görmek için biraz daha yaklaştı. "Baba?" dedi ve ağlamaya başladı. "Hayır bunu yapmış olamazsın" bağırdı saatçiye. Videonun devamında saatçi karşısına babasını oturtu. Kaiser'de yanına aldı. O sahneyi izletti. Cassandrea ağlamayı kesti ve Kaiser'e döndü. "Sen, sen... Niye engel olmadın, niye bana söylemedin?" diye yakasına yapıştı."Söylesene Kaiser". Kaiser konuşamıyordu. İkiside ağlıyordu. Kaiser sarıldı Cassandrea'ya. Cassandrea direnmeye çalıştı, gücü kalmamıştı. Direnemiyordu. Kendini yere bıraktı. Kaiser'de diz üstüne çöktü onu şarmış bırakmıyordu. Biraz zaman geçtikten sonra herkes derdini unutup Cassandrea'yı teselli etmek için uğraşıyordu. Oturtular. Kendisine gelmesi için birşeyler içirdiler. Kendine geldikten sonra Cassandrea'ya yatağa geçirdiler. Sonra odalarına geçtiler. Kaiser'de Cassandrea'nın uyuduğundan emin olduktan sonra öperek odasına geçti. Cassandrea Kaiser'in odadan gittiğini gördükten sonra mutfağa gidip bıçağı aldı ve odasına geçti...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
24 SAAT
Tajemnica / ThrillerAnnesinin gözü önünde öldüğünü gören bir hayat kadını (Saatçi), annesine yapılanların benzerini yapan insanları belirleyip çocuklarını kaçırarak onlardan bir nevi intikam almak ister. Kaçırdığı insanlara ölü süsü vererek arkada hiç iz bırakmaz. Ukra...