Sabahın ilk ışıkları ile gözlerimi açtım. belime sıkıca sarılan kollarından güçlükle ayrılıp yataktan kalktım. Şu an gerçekten çok masum görünüyordu. Onu izlemeyi bırakıp güzel bir duş alıp üzerimi giyip evden çıktım. kyungsoo yüzünden sürekli engellendiğim işi bugün bitirmem gerekiyor. Benim bilmemem gereken ne vardı? Katil olduğunu uyuşturucu sattığını biliyordum bunlardan başka ne olabilirdi? Kyungsoo'nun evine geldiğimde etrafa hızla göz atıp evin altındaki sığınağın kapağını açtım. Kyungsoo'nun evde olmaması benim için büyük bir şanstı. İçeri girip kapağı kapattığımda kenarda duran ipi hafifçe çekip ışığın açılmasını sağladım. Ufak bir arayıştan sonra dosyayı bulmuştum. İşte. chanyeol hakkında tüm gerçekler bu dosyanın içindeydi. Işığın altına yürüyüp dosyayı açtım. Başta bir gazete manşeti vardı..
''- 11 yaşındaki PARK C. öz babası tarafından günlerce fiziksel ve cinsel saldırıya uğradı.'' Aman tanrım! başka bir sayfaya geçtiğimde bir haber başlığı daha gördüm.
''- babası tarafından tecavüze uğrayan PARK C.. kaldırıldığı rehabilitasyon merkezinden kaçıp babası..PARK D.yi öldürdü..'' daha fazla birşey öğrenmeme gerek yoktu. herşeyin nedenini anlamıştım. Dosyayı aldığım yere koyup herşeyi eski haline getirdim. Benim bir an önce ondan kaçmam gerekiyordu. onunla kalmaya devam edemem.. Sığınaktan çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. Yaşadıkları korkunç şeylerdi. Tanrım öz babası.. Sağlıklı düşünmeye çalış baek kaçmak için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Kyungsoo'nun evinden çıktıktan sonra karşıma benim boylarımda siyah saçlı bir adam çıkmıştı.
"Merhaba şey. ben sanırım kayboldum, şu adrese en kısa yoldan nasıl ulaşabilirim" dedi gülümseyerek. adamın elinden kağıdı aldıktan sonra adrese baktım. Aslında çok uzak bir yer değildi..
"Burayı biliyorum istersen-" sözlerim başıma aldığım sert bir darbe ile kapanırken tek duyduğum şey..
"Oyun başlasın park chan yeol"
*******
"Lanet olsun.! Ailesi'nin yanında da yok. Hiç bir arkadaşı ile konuşmamış. Nereye gitmiş olabilir D.o delireceğim!"
"Chanyeol sakin ol. belki biraz kafasını dağıtmak istemiştir, sonuçta iki aydır hiç bir sosyal hayatı yok. Sadece senin köleliğini yapıyor" değinde sert bakışlarımla susmak zorunda kalmıştı. ellerimi saçlarımın arasına geçirdim. Beni bırakmış olamazdı değil mi? terk etmemiştir. Hayır bunu yapmaz. Biz aramızdaki sorunları aşmaya başlamıştık. onu sevdiğimi söylemiştim. Ve zarar vermeyeceğime dair söz vermiştim, peki neden şimdi yok.?
"chan telefonun çalıyor." D.o'nun sesiyle kendime geldim. Masanın üzerindeki telefonu elime aldım. 'özel numara'..
"Evet?" Dedim sıkıntıyla. kim bilir hangi kuşbeyinliydi.
"...."
"Konuşsana gerizeka-' sözler bir anda uçup gitmişti. Bu ses.. Hayır!
"Merhaba chanyeol.. Görüşmeyeli yıllar oldu eski dostum!"
"Luhan!" Dedim tıslayarak. bu sik kafalı neden aramıştı beni?
"Ta kendisi dostum. ee, nasılsın? Sehun'u ziyarete gidiyor musun?" dedi benim gibi sert bir sesle.
"Ne saçmalıyorsun sen!.. neden aradın beni?"
"Ow. sinirli chanyeol. önce biraz sakin ol bakalım. Seninle geçmişte yarım kalan bir meselemiz vardı. Sen aşık olduğum adamı öldürdün.. Şimdi intikam zamanı bende. sarışın sürttüğüne merhaba de." Sözleri ile gözlerim irice açılmıştı. Baekhyun?!
"Ch-chanyeol'' tanrım onu gerçekten kaçırmış!
"baek sakin ol tamam mı? Korkma. seni orada bırakmaycağım. yanına geliyorum birtanem. Sen sakın korkma tamam mı?."
"Korkmuyorum.. ama çabuk gel." Gözlerim yanmaya başladığında yaşların akmaması için dişlerimi sıktım.
"Geleceğim.. Söz veriyorum." Luhan'nın iğrenç kahkahsı yankılandığında sol elim yumruk şeklini aldı. Bunu ona kötü ödetecektim.
"Ne kadar da duygusal bir konuşma oldu. ama beni kolay kolay bulamayacaksın. Sen gelene kadar bu sarışın ile biraz eğlenmek istiyorum. Deliğini genişlettiğini düşünüyorum yoksa canı çok yanacak."
"Eğer ona dokunursan seni bulduğumda birini becerecek aletin olmayacak!. Sakın. Ona sakın zarar vermeye kalkma!"
"Sen sehun'u dinlemedin. Ona acımadın.! Bunu ben niye yapayım. eğer onu bulduğunda hala yaşıyor olursa bu büyük bir mucize olur. ah. Sen Tanrı'ya inanmazsın değil mi? Bence şu an sana bir tek o yardım edebilir.. Sana ajanlıkta bol şans chanie.." Telefonu kapattığında boş gözlerle kyungsoo'ya bakıyordum.
"luhan.. baekyhun'u kaçırmış."
"Siktir!.. ne yapacaksın! chan polis-'
"Hayır Polis olmaz. Onun nerede olduğunu biliyorum." Dedim kapıya doğru yürürken
.
"Nerede?.. Hey. Benide bekle seni yalnız göndermem."
"Şehir dışındaki evine gidiyoruz, Ona işkence ettiğim depoda saklıyor buna eminim." Derken siyah RangeRover'a binip motoru zorlayarak caddeye çıtktım. Onu kaybetmeye niyetim yok. Herşey benim yüzümden başına gelmişti. Ve bulduğum zaman onu serbest bırakacağım.. Daha fazla benim yüzümden acı çekmesine izin vermeyeceğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Aşk //
Fanfiction'' Chanyeol!.. '' ''Ne var yine?'' '' seni seviyorum'' dedi sarışın.. chan gülüp sigarasını yere atıp ellerini cebine soktu ve sarışının kalbini acıtan o iki kelime dudaklarından döküldü.. '' Umrumda değil!!''