Baekhyun yüzüme hala kırgınlıkla bakarken, yüzünü ellerimin arasına alıp dudaklarına hafif bir öpücük bıraktım. gözlerinden akan yaşları baş parmağım ile sildim. Seni bırakmayı istemiyorum ama daha normal bir hayatın olsun, içinde bela olmayan.. ben olmayan..
"baekhyun lütfen ağlama. bunu düşünürsen iyi bir karar olduğunu anlayacaksın. Hayatına girdiğim günden beri, sürekli acı çektin, başta bunu yapan bendim neler olduğunu biliyorsun. Ve buna bir son vermek istiyorum.. hayatında bundan sonra hiç bela olmayacak, acı çekmeyeceksin" dedim sarı saçlarını koklarken. içten içe gitmemesi için dua ediyordum. Tanrım bu kadar bencil olmamalıyım!
"Gitmek istemiyorum.! hayatıma sen karar veremezsin! Senden ayrıldığımda herşeyin iyi olacağını söylüyorsun ama hayır! Sensiz bir halta yaramayacağım!. gitmemi istemedğini gözlerinden anlayabiliyorum. O yüzden asla gitmeyeceğim.. Çünkü seni seviyorum!" Dedi ve dudaklarıma sertçe yapıştı. Ellerimi beline sarıp yavaşça üzerime çıkamasına yardım ettikten sonra giydirdiğim tişörtü çıkarıp odanın bir köşesine fırlattım.
"Seni seviyorum kötü çocuk.. Beni ne olursa olsun bırakma" dedikten sonra dudaklarını boynuma bastırdı ve ısırıp deriyi emmeye başladı.
"bırakmayacağım.. nasıl bir belanın içinde olduğunu bilmiyorsun ama seni bırakmayacağım!" Dedim nefeslerim arasında. Yüzüme bakıp sinsi bir şekilde güldüğünde elini penisime bastırdığında başım yastığa daha çok gömüldü.
"Baekhyun yapma." baskıyı arttırdığına altımdaki çarşafı avucumun içinde topladım. Zevkten ölen tek insan olarak tarihe geçeceğim.
"Seni istiyorum" derken pantolonumun düğme ve fermuarını açtı. Daha sonra eğilip ağzını baksırını üzerinden peniseme bastırdığında sağ elimi saçları arasına geçirdim.
"Henüz iyileşme--Ahh! Kahretsin!" dedim ve başını Zorlukla kaldırıp yatağa uzanmasına yardım ettim.
"Yaran kanıyor aptal! Sana yapma demiştim!" Sesimi yükselttiğimde o arsız bir şekilde gülüyordu.
"Komik olan ne?" Bakışlarıya şişen penisimi gösterdiğinde kızgın bir bakış attım ve yataktan kalkıp masanın üzerindeki ilk yardım çantasından batikonu ve pamuğu alarak yanına oturdum ve tekrar pansuman yapıp yaraları sardım.
"İyileşene kadar yaramazlık yok byun! şimdi uslu bir çocuk ol ve dinlen" her ne kadar kızgın olmaya çalışsamda masum bakışları karşısında bu düşüncem ters etki yapıyordu.
"Pekala.. ama sen ne yapacaksın?" Dediğinde gözlerimi devirdim.
"Beni boşver.. Hadi uyu" mızmzılanarak başını iki yana salladı.
"Yardım edebilirim" derken dudaklarını büzmüştü. başımı çevirip dikkatimi dağıtacak şeyler ararken elini tekrar şişliğin üzerinde hissedince geriye çekildim.
"Eline sahip çık sarışın!. Çok fazla yaramazsın. Seninle işim var. Ve son kez söylüyorum. Uyu artık." Yenilgi ile başını sallayıp yorganı tepesine kadar çekti. Bu çocuksu haline güldüm. Odadan çıkmak üzereyken söylediği söz kalp atışlarımı hızlandırmıştı.
"Seni çok seviyorum kötü çocuk.. beni sakın bırakma" arkamı döndüğümde çoktan uyuduğunu gördüm. Asla bebeğim. Sen istesende seni asla bırakmayacağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Aşk //
Fanfiction'' Chanyeol!.. '' ''Ne var yine?'' '' seni seviyorum'' dedi sarışın.. chan gülüp sigarasını yere atıp ellerini cebine soktu ve sarışının kalbini acıtan o iki kelime dudaklarından döküldü.. '' Umrumda değil!!''