1 Hafta Sonra..
"Gel buraya baekhyun" dedi chanyeol sinirli bir şekilde. ona bakıp başımı iki yana salladım. Artık iyileşmiştim ama o pis kokulu ve derimi yakan kremi sürmekte inat ediyordu.
"O şey canımı yakıyor!.. ben iyiyim bebeğim, lütfen. istemiyorum." Dedim dudaklarımı büzerek. o'nda pek işe yaramazdı ama yinede şansımı deniyordum.
"Ah, pekala. seninle uğraşmaktan sıkıldım tamam mı? iyileşmen için kendimi üzüyorum ama bu senin için o kadar da önemli değil. tamam sürmüyorum." dedi elindeki kremi mutfak masasına bırakıp yanımdan omzuma çarparak gitti. ne yani benden sıkıldı mı? Beni sevmiyor muydu?. Hayır baek saçmalıyorsun yeollie seni seviyor. Seviyor değil mi? Yanına gitmek için merdivene doğru yürürken siyah botlarını gıcırdatarak aşağı indi.
"Nereye gidiyorsun?" Merakla sorduğum soruya cevap vermden mutfağa gitti. dolaptan bir bira alıp bahçeye çıktı.
''Chanyeol!''
"Biraz eğlenmeye gidiyorum sarışın! bir haftadır hasta bakıcın olmaktan sıkıldım ve kafa dağıtmaya ihtiyacım var!. Madem iyisin benimle gelmek ister misin?" sorduğunda ağlamamak için dişlerimi sıktım. Benden bu kadar çabuk mu sıkılmıştı. Sadece lanet bir kremi sürmediğim için bana böyle davranmaya hakkı yoktu.
"Hayır gelmiyorum!.. Cehenneme git!" deyip eve girdim. Birden değişmesini sağlayan şey neydi? Ikimiz bu bir hafta içinde çok fazla mutluyduk ve dün gece tüm özlemimizi ateşli bir sevişme ile sonlandırmıştık. Her şey olması gerekenden fazla iyiydi ve tanrı bizim bu halimizden sıkılıp eski günlerimizi tekrar yaşamamızı istedi. Kapının çarpma sesiyle birlikte gözyaşlarımda yanaklarımı ıslatmaya başladı. Eve geldiğinde ondan özür dileyecektim. Mızmızlanıp canını sıkmıştım, aslında haklıydı. Benim iyiliğim için yapıyordu, ama ben şımarık erkek çocuğu gibi davranıp sinirlerini bozmuştum.
****
Kapıda ki anahtar sesiyle koltuktan fırlayıp kapıya koştum. Dışarıdan garip sesler geliyordu. Kapı açıldığında gördüğüm şey karşısında hissettiğim tek şey öfkeydi. chanyeol eve bir kızla gelmişti. Üstelik onunla sarmaş dolaştı. Burada ne sikim dönüyordu?
"Sen yatmadın mı?" dedi gülerek. Yanında ki kız dudaklarını boynuna bastırdığında ellerim yumruk şeklini aldı.
"Seni bekliyordum, ama görüyorum ki çok meşgulsün!"
"Evet, öyleyim. ah, tatlım neden beni yukarıda beklemiyorsun bende içecek birşeyler getireyim. Oda koridorun en sonunda" kız başını sallayıp onayladığında götünü sallayarak yukarı çıktı.
"Bana birşeyler açıklayacak mısın chanyeol?!" dediğimi duymazdan gelip mutfağa gitti. bende peşinden.
"Şu an konuşacak kadar müsait değilim, mümkünse sonra" dedi. Eline iki kadeh aldı ve kolunun altına kırmızı şarap şişesini sıkıştırıp mutfaktan çıktı.
"Müsait değilsin demek! Konuşacağın zaman ben burada olmaycağım!" Merdivenlerin ortasına geldiğinde durdu ve yavaşça arkasını dönüp alayla gülümsedi.
"Kapının yerini biliyorsun, sana güle güle" dedi ve merdiveni çıkıp odaya girdi. Hayır. Tüm bunlar bir kabus olmalı.. Bu adam bir hafta önce beni bırakmayacağını söyleyen değildi..
Devam edecek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Aşk //
Fanfiction'' Chanyeol!.. '' ''Ne var yine?'' '' seni seviyorum'' dedi sarışın.. chan gülüp sigarasını yere atıp ellerini cebine soktu ve sarışının kalbini acıtan o iki kelime dudaklarından döküldü.. '' Umrumda değil!!''