1- Ansızın.

24.9K 514 75
                                    

Merhaba! Yeni bir kurguyla buradayım. Öncelikle bu bir ElBar kurgusu tamamen fictional, hayali, ElBar olsun veya olmasın, ben gücüm yettiğince yazacağım yani siz de o şekilde okuyun, söyleyeceklerim bu kadar :)

"Günaydın!" dedi genç adam sete girerken yüksek sesle. Bugün bir farklı uyanmıştı,yolda giderken camı açmış ve sabahın neşesini dinlemişti müzik yerine. Boğucu şehrin havasına rağmen derin bir nefes almış, üstelik bu sanki tertemiz bir çayırlık gibi hissettirmişti.

"Günaydın Barış'ım! Takımını giy, Elçin birazdan gelecekmiş derhal başlamamız lazım."

Barış başını salladı ve üstünü değiştirmek için yukarı çıktı. Saat sabah 8'di, ama içindeki bu enerjiyi neye borçlu olduğunu bilmiyordu. Takım elbisesini giyerken bir şarkı mırıldanmaya başladı. Kravatı takarken yanda duran Elçinin kostümüne baktı. Nedensizce gülümsedi, mavi elbiseye dokundu ve çok hafif yutkundu. Arkasını döndü ve aşağı inmek üzere kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında birisi üstüne düşecek gibi oldu. Refleksle o kişiyi kavrarken onun Elçin olduğunu fark etmesi uzun sürmemişti. Bugün de parıl parıl parlıyordu.

"Ahh! Ayy az kalsın düşüyordum ben de."

"Günaydın.." dedi Barış tok bir sesle. Ellerini kollarından çekmeden onu biraz kendinden uzaklaştırdı. Elçin başını sallayıp önündeki saçı arkaya attı.

"Günaydın... Geç kaldım biraz kusura bakma, sabah Yoda kapıdan çıkmama izin vermedi."

"Yok canım, ben de şimdi geldim."

Elçin gülümsemeyle karşılık verdi ona. Barışın elleri hala kollarındaydı, tuhaf hissetti, elinin olduğu yerlerde sanki doku yenilenmesi yaşıyordu. 10 saniye kadar birbirlerine baktılar, Elçin en sonunda gözlerini kaçırıp kollarındaki büyük, esmer ellere baktı. Bunu fark eden Barış uyanır gibi irkildi ve ellerini çekip pantolonuna sürttü.

"Eeeh, giyin sen hadi bekliyorlar."

Elçin başını salladı, Barış aceleyle merdivenleri inerken arkasından baktı. Bugün güzel bir gün olacaktı radyodaki kadının burç yorumuna göre. Yeni şeylere yelken açacaksınız demişti. Değişimlerden korkmamalısınız.

Kapıyı kilitleyip üstünü değiştirmeye koyuldu. Elbiseyi üstüne geçirip fermuarını çekecekken kenarda duran Barışın üstünden çıkardığı kıyafetlere baktı. Katlamadan dağınık bir şekilde koymuştu. Gülerek başını iki yana salladı. Eğilip kıyafetleri aldı ve katladı. Düzgün bir şekilde kendininkilerinin yanına koydu ve doğrulup ellerini beline koydu. Şimdi gayet düzgün duruyordu, kapıyı açtı ve merdivenlerden indi.

"Elçin, çabuk hadi makyajını yapacağız." dedi Ayşe onu kolundan tutup aynanın karşısına götürürken. Elçin oturup aynaya baktı. Arkada biri Barışın saçlarını düzeltiyordu. Aynadan göz göze geldiklerinde birbirlerine gülümsediler. Barışın gözleri anlamadığı bir yere takıldığında Elçin gözlerini kıstı. Ama Barış hemen başını çevirmişti.

"Dur, beyaz kalemi çantada unuttum." dedi Ayşe aynadan ona parmağını sallayıp. Elçin gülümseyip ona bir öpücük attı. Etrafa bakındı ve telefonunu almak için çantasını buldu. Ayağa kalkıp çantasının olduğu yere yöneldi. Çantanın içinde telefonu ararken birden arkasında birini hissetti. Bir an donar gibi kaldı, gözleri büyümüştü. Arkasındaki sıcak nefesin sahibinin elleri elbisesine gitti. Açık olduğunu o an fark ettiği elbisesinin fermuarı yukarı çekilirken Barış imayla konuştu,

"Fermuarına dikkat et, biliyorsun baya erkek var burada. "

Elçinin yüzü kızardı, elbisenin fermuarı uzundu, bu şekilde sahneye çıksa herhalde sette kimsenin yüzüne bakamazdı.

Farketmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin