Farketmeden Senin Olmuşum

37- Abandone.

Elçin koltukta sırt üstü yatmış parmaklarına doladığı yün iple oynarken yukarı çıkan Barış yanına yaklaşıp diz çökmüştü. Elçin kafasını çevirip ona baktı.

"Gitmedin mi daha?"

"Biraz daha yanında olayım istedim."

"Niye, korkuyor musun?" dedi Elçin gülerek. Barış alt dudağını ısırıp kafasını hafifçe iki yana salladı,

"Ondan değil de.."

"Ben korkuyorum sanırım çünkü." Dedi Elçin dürüstçe. Barış onun iri göz bebeklerine bakıp yutkundu,

"Seninle iki arkadaş bile olamama ihtimalim var. Ya da şu dokunan yanar olayı var. O da açıkçası o kadar saçma ki böyle bir şeye uymaya çalışmak kendimi daha az sevmeme neden olucak."

Barış dudaklarını birbirine bastırıp Elçinin ellerini aldı ve parmaklarına dolanan ipleri yavaş yavaş çözmeye başladı.

"Biz beraber güçlü bir takımız. İyiyiz yani. Bununla ilgili günde 150 tane twit okuyoruz. Şüphen yoktur herhalde." Dedi başını yana doğru eğip. Elçin gülüp gözlerini devirdi,

"Onların dediği gibi biri olmak istiyorum bazen. Güçlü olduğumu düşünüyorlar.."

"Öylesin."

"Ama eskisi kadar güçlü hissetmiyorum. Sen beni daha iyi bir Elçin mi yapıyorsun yoksa kalelerimin savunmalarını mı yıkıyorsun bilmiyorum."

"Aşık olduğumuzda güçsüzleştiğimizi zannederiz. Bence sadece eskimiş zırhlarımızı yıkıp yenilerini inşa ediyoruz. Aradaki boşluk seni korkutmasın."

"Bu kadın her an o boşluklardan girecek gibi."

Barış çözdüğü ipi kenara bırakıp Elçinin parmaklarını öptü.

"Seninle iki yabancı olmayacağız.". Ardından uzanıp dudağının kenarına bir öpücük kondurdu, "Sana dokunamazken ateş hapsine girmeyi de kabul etmem."

"En fazla ne yapabilir?"

"Diziyle takışır. İş biter. Seni, beni karalatır. Geçmeyecek şeyler değil."

"Bunun olmasına yine de izin vermemek için söz ver. Bırakmak yok. Sabrederim geçer demek yok. Burada mesele sadece sen ve ben değiliz artık Barış. Sana zarar veriyor o. Zoruna gitmiyor mu çıkan o haberler, başlıklar, içerikler? Hala senin üzerinden kendi primini yapıp seni küçültmeye çalışmaları? Etrafından eksilmeyen leş insanlar? Şan, şöhret, magazin, para, konuşulayım diye kıçını yırtan ama aslında en asil olma peşindeki ünlüler? Satılmış gazeteciler, tezgahlar, oyunlar..."

"Midemi bulandırıyor. Olmak istemediğim birinin kalıbına sokulmaya çalışılmak... Taşıp etrafa dağılıyorum sanki. İstediğim şey düzenli bir iş, beni destekleyen, hep yanımda olduğunu bildiğim sevenlerim, birkaç dost ve aile."

Elçin gülümseyip Barışın kara gözlerine baktı. Çocuk gibi masum bir yüz ifadesi vardı adamda.

"O ailede sen de varsın tabii. Mutlu bir.. evlilik." Dedi ölçmek ister gibi Elçinin gözlerine bakıp. Elçin bakışlarını kaçırıp saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. "İyi bir baba, başarılı, takdir edilen bir oyuncu olmak. Onunlayken hep arka plana atılmaya çalışıldım. Bana aşık olduğunu iddia edip 'Barış Arduç'un sevgilisi Gupse Özil' diye isminin geçmesine katlanamamak.. Öyle olsun istediğimden değil, sadece bıktım bundan. Onsuz bir şey olamazmışım gibi bir muameleden."

"Ama bak noldu? Her ne kadar camiada tersini diretseler de seni seven insanlar var ve onunla en ufak bir alakası bile yok. Hak ettiğin değeri kazandın."