24- Araf Anları.

5.9K 320 69
                                    

Elçin gözlerini aralamaya çalıştığında gördüğü beyaz ışıklar kafasının içinde küçük şoklar yaratmıştı. Bulanık görünüş midesini de hafifçe bulandırdığında yanaklarını şişirdi. Burnuna dolan ilaç kokusuyla da birlikte duyularının sırayla açıldığının farkına varmıştı. Kapalı gözlerini tekrar aralamaya teşebbüsünde elini tutan sıcak bir el daha hissetmişti.

"Başım.." diye inledi başını iki yana sallayıp.

"Elçin?"

Duyduğu sesin sıcak tanıdıklığı onu şaşırtmıştı. En sonunda göz kapakları isyanla tamamen açıldı ve yanı başında oturan Barış'ı gördü.

"Barış?"

"Ohh, adımı hatırlıyorsun."

"Ne saçmalıyorsun?"

"Bugünün tarihi ne?"

Elçin gözlerini kırpıştırdı, etrafına baktığında bir hastane odasında olduğunu görmüştü. Gözlerini kısıp tarihi hatırlamaya çalıştı,

"29.. 29 Ocak 2016."

Barış rahat bir iç çekip Elçin'e doğru eğildi ve alnından öptü. Elçin tarihi hatırlasa da olanları kafasında toplayamıyordu.

"Ne oldu bana? Neden buradayım, nasıl geldim?"

"Arabanın bulunduğu otoparkın sokağında yerde baygın bulundun. Kafanı buzlu zemine çarpmışsın. Birisi ambulansı arayıp senin için çağırmış, sonra da gitmiş."

"O adam mı aramış?" dedi Elçin sesini şaşkınlıkla tizleştirip.

"Hangi adam?"

Elçin iki elini yüzüne kapadı, bileğindeki serum iğnesi hafifçe canını yakmıştı,

"Peşimde dolanıp duran adamın biri.. Güvenlik şirketinden dönerken arkamda hissettim. Onu kovalamaya kalkıştım ama kaçtı. Yakaladığımda ba-bacağımdan çekti yere düştüm. Demek ki ben düşünce ambulansı arayıp gitmiş."

Barış birden ayağa fırladığında oturduğu sandalye gürültüyle arkaya düşmüştü.

"Elçin sen delirdin mi nasıl bir cesaretle böyle bir şey yapıyorsun? Ya zarar verseydi sana ne bileyim bıçak falan taşısaydı, darp etseydi!"

"O kadar ileri gidemeyeceğini düşündüm." dedi Elçin sessiz bir şekilde. Suçunu bildiği için gözlerini kaçırıyordu.

Barış ellerini hırsla saçlarında ve sakallarında gezdirdi. Öfkeli bir şekilde nefes alıp veriyordu, burun delikleri genişlemişti.

"Anlamıyorum ben, eğer sana bir şey olsaydı ne yapardım?"

"Barış sakin ol iyiyim işte. Stalker'ın vasfını da öğrenmiş olduk."

Barış sandalyeyi kaldırıp tekrar oturdu, Elçin'in elini ellerinin arasına alıp kadının soğuk avuçlarından öptü.

"Kendini böyle tehlikeye sokacak şeyler yapma bir daha. Rica ediyorum."

Elçin masumca kafasını salladığında başının arkası sızlamıştı. Yüzünü buruşturup elini arkaya attı. Parmaklarına değen sargı bezini hissettiğinde gözleri büyüdü,

"Kanamış mıydı?"

"Biraz. Cidden başka da darp izi bulunmadı. Şikayetçi olmak istersen birkaç polis hastanenin önünde bekliyor. Robot resim vesaire."

"Adamın yüzünü görmedim Barış, nasıl tarif edeyim? Kıyafetini de çoktan değiştirmiştir, faydasız."

"Ha böyle ortada dolanmaya devam edecek yani?"

Farketmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin