53- Yin ve Yang.

4.7K 326 331
                                    

El ele gittikleri balıkçıda meraklı gözler sadece ardında bıraktıklarına ait değildi. Kapının önünde onlarca gazeteci, kameraman, ya da sadece hevesli bir insan vardı. Ama içerideki bakışların bu kadar yoğun olacağını düşünememişti Elçin. Balığına çatalını batırırken asıl pişmiş balık kendisi gibi hissediyordu. İnsanların inanamaz bakışları da çatal gibi etine baskı yapıyordu. Bakışlarını tabağından çekip Barış'a baktı. Barış bir dirseğini masaya koymuş, avcunu çenesine yaslayarak Elçin'i izliyordu.

"Ne zamandır böylesin? Dikkat çekiyoruz." diye mırıldandı hafifçe gülerek. Barış çenesine yasladığı elini indirerek gülümsedi,

"Utanırken çok tatlısın. Saçlarınla yüzünü kapamaya çalışıyorsun, sanki tanınmana engel olacakmış gibi. Yerken aceleyle saçını çekip geri kapıyorsun. Bu hallerin keyifli."

"Sen hissetmiyor musun?" dedi Elçin başını dikleştirerek. Barış etrafına bakındı, ardından kaşlarını kaldırdı.

"İlk seferler bunlar, doğal karşılıyorum. Utanmana gerek yok Elçin." dedi ve uzanıp Elçinin çenesini tuttu. Bu temas etrafta kaynağı belirsiz birkaç heyecanlı iç çekiş ve tiz kısık birkaç haykırışa neden olmuştu.

"Haklısın sadece.. bir hafta önce başkasının sevgilisiydin. Şimdi benimlesin.."

"Evet?"

"Seni çaldığımı düşünenler olacak."

"Yapmadığın bir şey için utanmamalısın, Bunu zaten biliyorsun Turunç. Ayrıca kapı gibi röportaj verdik, okuyan ve idrak problemi çekmeyen herkes anlayacak."

"Doğru." dedi Elçin, o açıklamasını yapmıştı, hislerini açmıştı. Yanlış anlaşılmaya kapıları kapamıştı. Eğer biri banyo havalandırmasından girmeye çalışıyorsa yapacak bir şeyi yoktu. Saçını çantasından çıkardığı tokayla arkadan tutturdu ve soğumaya başlayan balığına döndü. Aklına dün gece düşen ve uyutmayan şeyi hatırladığında lokmasını bitirip Barışa döndü.

"Bir şeyi merak ediyorum." dediğinde Barış bardağını masaya koyup devam etmesi için hafifçe başını salladı.

"Çağla meselesi kaynadı.."

"Elçin, hala ona takılmış olamazsın.."

"Hayır takıldığımdan değil!" diye hızla başını iki yana salladı Elçin. "Sadece merak."

"Çıkan haberler mi huzursuz etti? Sadece günlük yaygaraydı sevgilim, sonraki gün biz ortaya çıkınca hiçbir önemi kalmadı biliyorsun."

"O da değil aslında. Hikayeyi merak ediyorum ben. Anlatmanda bir sakınca yok umarım."

Barış duraksayıp yutkundu. Gurur duymadığı bir anıydı bu, şansı olsa o seneki Barışın yanına gidip çenesine bir tane geçirirdi. Elçin başını yana doğru eğip Barış'ın dalan gözlerini yakalamaya çalıştı. Adam bir eliyle yumruk yaptığı elini sıvazlarken konuştu,

"Anlatmadan önce söylemem gerek.. Artık böyle şeyler yapacak biri değilim."

"Şaka yapıyorsun?" diye gülmeye başladı Elçin. Barış ters bir bakış attığında toparlanıp hafifçe öksürdü. "Demek istediğim, seni az çok tanıdım. Neyi yapıp yapmayacağını düşünebiliyorum. Üstelik.. egoistlik olarak demiyorum ama senin için daha özel bir yerde olduğuma inanıyorum."

"Öylesin." dedi Barış, elini masadan uzatıp Elçin'in elini tutmuştu. Etraftaki masalardan birkaç kız bu hareket üzerine nefesini tuttu.

"Şeyy, pardon?"

Masalarının başında 20'li yaşlarının başında gözüken bir kız belirdiğinde Barış elini çekip geriye yaslandı. Arkada kalabalık bir grup halinde oturan 17'den 27'ye kadar yaş aralığında olan gruptan birkaç ses yükseldi. Elçin'in ayırt edebildiği kadarıyla Napıyorsun? Rahatsız etmemeliydik! Al işte elini bıraktı! gibi şeylerdi.

Farketmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin