35- Karanlık Sınır.

4.7K 289 138
                                    

Satıriçi yorumların en sevdiğim olduğunu söylemiş miydim? Bol bol yapın pleease.

"Hımm, otlar..? Üç harfli?"

"Era." dedi Elçin gözlerini tavandan çekmeden. Barış elindeki çengel bulmacaya harfleri yazdığında keyifle güldü. Koltukta otururken Elçin sırtını kanepenin koluna dayamış,bacaklarını Barışın kucağının üzerinden uzatmıştı. Barış ise bacaklarının üzerine koyduğu yastığa dergiyi dayamış bulmaca çözmeye çalışıyordu. Çoğunu Elçine sorsa da, iyi gidiyordu aslında.

"Tekin..olmayan? 8 harfli, N ile başlıyor.". Bir an gözlerini kıstı Elçin,

"Netameli."

Barış hayretle kalemi derginin üzerine bakıp kafasını Elçine çevirdi. Elçin kafasında binbir düşünceyle tavanı izlemeye devam ediyordu.

"Nasıl bu kadar bilebilirsin? Sözlük mü yuttun?"

Elçin doğrulup Barışa doğru yaklaştı. Gözlerini tehlikeli bir ifadeyle büyütmüştü.

"Zihnim kimsenin ulaşamadığı aydınlık bir kuyu... değil tabii ki, sadece her bulmacada aynı sorular."

Barış gözlerini kırpıştırıp başını geri doğru attı,

"Tamam, bir an beni korkuttun. Sana bir daha gözetimim olmadan Sherlock izlemek yasak."

"O zaman sen de benim gözetimim olmadan Narcos izleyemezsin. Gerçek inanması çok zor olduğunda, yalanlar gereklidir" dedi sesini kalınlaştırıp Barış gibi gözlerini kısarken.

"Hah! Hhhiç de bile öyle saçma şekillere sokmuyorum kendimi.." dedi Barış kaşlarını çatarak.

"Lütfen Barış, sana Escobar dememi istiyorsun, iyice kafayı bozdun."

"Ne var yani ben de bir şeyi severek izleyemez miyim?"

Elçin küçük bir kahkaha atıp iyice doğruldu ve elini adamın sakalına koydu,

"Tamam tamam sustum, izle istediğini. "

"Ayrıca Escobar acayip havalı bi isim."

"Peki dünyanın en minnoş Escobarı." dedi Elçin dudaklarını naif ve sevgi dolu bir öpücükle çenesine bastırmadan hemen önce.

* * *

Elçin Barışsız sahnelerini çekerken sürekli aklında bir şüpheyle dolaşıyordu. Dün hiçbir hareketlilik olmamıştı, Barışı her an yanında tutmak istiyordu. O kadının ne yapacağını ne söyleyeceğini bilmiyordu. Barışa güvenmek istiyordu aslında, ama Gupsenin kapasitesinin yeteri kadar farkında olamamaktan korkuyordu.

Ara verildiğinde boş bir odaya geçip kendini yerdeki kat kat minderlerin üstüne attı.

"Offf, niye gelmedi hala bu adam?"

Kapı birden açıldığında kafasını kaldırdı. Girmek üzere olan Barışın kostümcüsü Mehmet Elçini minderlerin üzerinde sere serpe yatarken gördüğünde kafasını hemen yana çevirip geri çıkacak gibi oldu,

"Pardon Elçin hanım, burda olduğunu bilmiyodum.."

Elçin hemen doğrulup telaşla elini ileri uzattı,

"Ay ne pardonu, ne hanımı Mehmet bi gelsene bişi sorucam sana."

Mehmet hafif çekinerek içeri girip kapıyı kapattığında Elçin tamamen toparlanıp ayağa kalkmıştı,

"Nasılsın Mehmetcim?"

"İ-iyiyim.."

Elçin neden Mehmetin ondan çekindiğini pek anlamamıştı ama ufak şaşkınlığını atlatıp sordu,

Farketmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin