38- Şüphe.

4.5K 299 135
                                    

Barış karşısında memnuniyetsizce oturan kadının yüzünden hislerini okuyabiliyordu. Bu sürprizi beklemediği aşikardı. Elçine attığı keskin bakışlar, Elçinin Barışı tutan elini sıkılaştırmasını sağlıyordu.

"Niye geldiğimizi anlamışsındır." Dedi Barış artık bir yerden başlaması gerektiğini anlayıp.

"Ben seni tek bekliyordum aslında." Dedi Gupse gözlerini Elçinden çekmeden.

"Evet, ama sonradan konu Elçinle de alakalı olduğu için onun da gelmesine karar verdik birlikte." Dedi Barış yüzünü Elçine çevirip.

"Benimle baya ilgili hatta. Uzun süredir senle muhabbet de edemiyorduk."

"En sonkini unuttun galiba." Dedi Gupse. Barış araya girdi,

"Hah, tam da onunla ilgili aslında. Gupse, ben senin şartını kabul edemem. En azından bu haliyle, yani bu anlaşmada benim elimi kolumu bağlayacak, boynuma tasma takacak bir şart olmamalı."

"Boynundaki tasmanın ne olduğunu düşündüğüne bağlı."

"Kendini gurursuz gösterecek şeyler yapma." Dedi Elçin ciddi bir şekilde. "Barış ile ne yaşarsam yaşayayım bu seni ilgilendirmemeli, bunun bilincine var. Biz zaten kendi aramızda sınırlar koysak bile senin aynı sınırı belirtmeni kabul etmem, Barış da etmez. Yani biz zaten sevişmesek de sen bunu Barışa şart olarak koştuğunda bunu asla kabul etmeyiz. Anladın mı? Bu gururla ilgili, kendine saygıyla ilgili. Anlayabilir misin?"

"Buradaki tek Aslan burcu sen değilsin Elçincim. Gurur benim göbek adım olacakmış da kız ismi olmaz bundan diye koymamışlar."

"Sen bu yaptığınla gurur değil hırs yapmış oluyorsun." Dedi Barış öne doğru eğilerek. "Bu kavramları karıştırma. Bunun adı hırs, gurur değil."

"İlkokul çocuğuna kavram mı öğretiyorsunuz siz ya? Birlik oldunuz diye kendimi size mi ezdiricem?"

"Ve şu ortalığa attığın iddiadan bahsedeceğim. Bunun bir kazananı yok, kendi kendine yazıp çizme diye söylüyorum." Dedi Elçin. Barış hemen tasdikledi,

"Sana kendi isteğimle döndüğüm yok, hatta doğru düzgün döndüğüm bile yok."

"Sen de kazanmadın o zaman!" diye yükseldi Gupse. Elçin başını salladı,

"Barış zarar görsün istemiyorum, eğer saklaması gerekiyorsa saklasın bizi, insanların sizi birlikte sanması gerekiyorsa olsun. Ama bizim aramızdaki şeye dokunma. Kazanmamamın sebebi bu. Bazı insanlar, bazı insanlar söz konusu olduğunda kazanmayı kovalamaz Gupse, çünkü kazanmaktan değerli şeyler söz konusudur onlar için. Bunu bir gün anlamanı umarım."

***

Elçin gözlerini karnındaki sancıyla açtığında bugün set olmamasının ne kadar büyük bir lütuf olduğunu düşündü hemen. Yataktan kalkarsa karnına takılan çengellerin onu çekip organlarını aşağı dökmesinden korkuyordu sanki. İnleyerek ellerini karnına koydu ve yüzünü buruşturdu.

"Bu ağrı nereden çıktı ya? Ağrılı bile geçmiyordu benim?"

Birden bulanan midesiyle yatakta doğruldu Elçin, ani kalkışı başının dönmesine sebep olmuştu. Gözünün önüne gelen karartıyı savamadan kendini yataktan attı ve lavaboya koşturdu.

Boş midesini daha da boşalttıktan sonra yüzünü yıkadı ve aynada solan cildine baktı,

"Regl değil. Midemi mi üşüttüm acaba ben?"

Karnının aşağısına doğru saplanan ağrıyla lavabonun kenarlarına tutundu ve derin bir nefes aldı. Banyo dolabından sıcak su torbası çıkarıp mutfağa zar zor yürüdü. Bir ağrı kesiciyi kenara çıkarıp kettle a koyduğu suyu beklerken içti. Kaynar suyu sıcak su torbasına koyduktan sonra yatak odasına geri döndü ve yorganın altına girdi.

Farketmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin