21- Bu Aşk Beni Yorar.

6.4K 315 39
                                    

Barış üzerine bir sweatshirt geçirdikten sonra salona döndüğünde Gupse'nin koltukta oturmuş gözlerini cama dikmiş olduğunu fark etti. Hafifçe boğazını temizleyip tekli koltuğa oturduğunda kadın kafasını ona doğru çevirdi. Barış onun meydan okuyan bakışlarından kaçmamaya çalıştı. Ama delirmiş gibi büyümüş göz bebekleri bedenine bir ürperti taşıyordu.

"Bunu fark ettiysen göz yummamalıydın. Neden fark ettiğini söylemedin?"

"Söylersem dürüst bir adam olup benden ayrılma bahanen olacaktı. "

Barış dişlerini sıktı ve ellerini önünde birleştirip kaşlarını kaldırdı,

"Sana bunu yapmamı önemsemiyor musun yani?"

"Ben sana hiç kendimi yeterince açık edememişim. Ama ben seni tanıdım Barış bey. Kaç yıl oldu biz birlikte olalı, ama bunu ileriye taşımak için kılını kıpırdatmadığın gibi zorladıkça zorladın. Ama bil bakalım ne? Ben istemedikçe kimse bana bir şey yapamaz, kararlar verebilirsin ama sonuçları hep bana bağlı."

"Seni nasıl büyüttüler?" dedi hayretle Barış. Onun egoist ve hırslı olduğunu biliyordu ama ilk defa bu kadar keskin cümlelerle cellatlık oynuyordu kadın.

"O.. o çırpıyı kullanmana ben müsaade ettim, belki insanlık değerini anlar dedim, ama evime gelmeye bile utanmamış. Çok büyük hayal kırıklığısın Barış benim için, çok."

Barış hafifçe başını eğip ağzından çıkacakları heyecanla takip etmeye çalıştı, kadın önce ağzını açıp geri kapadı. Söyleyeceklerinden tereddüt eder gibi gözlerini etrafta dolaştırırdı. Ardından dudaklarına yayılan çok minicik bir gülümseme aniden yok olup dümdüz oldu.

"İstediğin şeyi biliyorum, o kadar kolay değil. Bir gün anlayacaksın, o zaman gururu kırılan ben olmayacağım. Ama aynı şekilde de devam edemem."

"Ben sana göre biri değilim." dedi Barış sanki bir çocuğa söyler gibi tane tane. Gupse ona küçümser bir bakış daha attı, ardından arkasına yaslanıp elini ağzına götürdü,

"Ara vereceğiz. Nasıl biteceğini zaman gösterir."

"Ara mı?" diye ayağa kalktı Barış. "Bak, yeter artık. Ben ara falan vermek istemiyorum. Hayatımdan çık istiyorum, git, dokunma bana, sevdiklerime. Ben senin süs köpeğin değilim, şov hayvanın değilim, yardakçın, reklamcın, arkadaşın, mükemmel aşkın da değilim. Ben bir insanım ve bana bir alan lazım, kendim olabileceğim, istediğim gibi davranıp sonuçlarını düşünmeyeceğim bir hayat."

Gupse de ayağa kalktı ve adamı omzundan sertçe itip konuştu,

"Bu şimdi verebileceğin kararlar değil. Ara verdik, istediğin haltı ye de gel. Sonra gidişatı konuşuruz."

Barış elini sakallarında gezdirdi, "Peki." dedi başını sallayıp. "Aynı şeyler, farklı isimler. Senin dediğinden diyelim."

Odaya gidip küçük bir çanta aldı, zaten az olan eşyalarını ikinci defa doldururken çok daha sakin, daha kendinden emindi. Olanların da yarısıyla sırt çantasına doldurdu ve montunu giydi. Barış kendi evine gitmeden önce ayağına dolanan kediye baktı. Hafifçe ittirip çıkarken Gupse koltukta oturmuş öylece camdan dışarıyı seyrediyordu.

* * *

Elçin kendini eve atar atmaz çantasını koltuğa fırlattı. Yatak odasına gidip bedenini yatağa bıraktı. Yorganın kenarından tutup kendini yuvarladı, dışarıdan rulo gibi duruyordu. Kafasını yastığa gömüp dişlediği dudaklarını serbest bıraktı. Derin bir nefesin firar etmesiyle sıcacık yaşlar yastığa akmaya başlamıştı. Sessiz ağlamaya çalıştıkça katılır gibi hıçkırıklar kaçırıyordu. Derin derin soluklarını düzene sokmaya çalıştı. Kulaklarında küçük düşürücü laflar yankılanıp duruyordu. Yüzünü yastığa gömüp bir süre durdurdu. Açılan kilit sesini duymasıyla nefesini tuttu ve hareketsizleşti. Odanın kapısından girdiğini anladığında gözlerini kapadı,

Farketmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin