42- Saklı Hayal.

4.5K 307 318
                                    

Elçin açık ağzını kapatmadan kapıyı gerisin geriye kapattı ve ellerini ağzına kapadı. Bir salise sonra koşturarak salona, Barışın yanına geldi ve adamı omuzlarından tuttuğu gibi sarsmaya başladı.

"Barış! Kalk, kalk, kalksana acil durum Barış!"

Barış yüzünü buruşturarak tek gözünü açtı ve homurdandı,

"Elçin noluyo ya set yok ki!"

"Barış saklanman gerek, kalk yoksa fena olacak!"

Elçin bütün gücüyle Barışı tutup kaldırmaya çalıştı ama çabası etkisiz duruyordu, bunun üstüne kendisi de Barışın üstüne devrildiğinde inledi,

"Annem kapıda, yüzüne kapattım seni göremez bu halde hiç göremez haddiii!"

Barış şaşkınlıkla doğruldu ve ayılamadan etrafa baktı,

"Annen mi? Bu saatte?"

"YATAK ODASINA SAKLAN!"

"Tamam, tamam dur!" dedi Barış ve ayağa kalktı. Başında dün gecenin hediyesi olarak bir ağrı vardı. Yalpalayarak salondan çıkmaya çalışırken Elçin onu arkadan tuttu ve itekleyerek hız kattı,

"Ay bir gece dağıtayım kafayı votkaları tekilaları gömeyim dedim sabahına insanın annesi mi gelir şans mı bu!"

"Elçin şimdi düşündüm de saklanmak çok da iyi fikir değil gibi..."

"ANNEME NASIL AÇIKLAMA YAPICAM GİR ŞU ODAYA SAKIN ÇIKMA!"

Barış bir şey daha diyemeden kapıyı çarparak kapadı ve koşarak dış kapının önüne geldi. Nefes nefese tekrar açtığında annesi hafifçe kaşlarını çatmış olanlara anlam vermeye çalışıyordu.

"Yüzüme kapamak ne demek Elçin?"

"Şeyy, içerisi çok dağınıktı ben hemen iki dakika toparlamıştım da.."

"Emin misin kızım?"

"Sen hiç gelemezsin dağınıklığa. Senin diline düşeceğime hahaha canım annem gel gel." dedi kadının bileğini tutup içeri çekerken. Gergin gülüşünü dudaklarını ısırarak sonlandırdı ve kalbi küt küt atarken annesini içeri aldı. Kadını az önce Barışın sere serpe yattığı kanepenin üzerine oturtup karşısına geçti. Derin bir nefes aldığında şakaklarındaki damarları zonklatan baş ağrısı kulaklarını göstermişti.

"Hoş geldin." dedi yorgun bir gülümsemeyle. Annesi şüpheyle etrafa bakındı, ardından Elçine baktı,

"Ben bence uygunsuz bir zamanda geldim.."

"Ayy NE ALAKASI VAR MÜYOŞ" sesini gereksizce yükselttiğini kulaklarından içeri virüs gibi süzülüp beynine iğne batıran frekanstan anladığında parmaklarını şakaklarına bastırdı, "Yani yok sadece ben yorgundum başım falan benim biraz.. ağrıyor da yoksa ne olabilir annem?"

Kadın kaşlarını kaldırıp arkasına yaslandı, sonra hemen geri doğruldu ve iki kere nefes çekerek etrafı kokladı,

"Bir şey.. bir şey kokuyor ama.."

Kadın aniden ayağa kalktığında Elçin nefesini tuttu ve kucağında ellerini birleştirip kaskatı kesildi. Annesi Elçine yaklaşıp koklarken Elçin nefessizliğin hudutlarında sınırlarını deniyordu.

"Alkol kokuyorsun sen.."

Elçin yakalanmanın verdiği umarsızlıkla nefesini güçlüce verdi ve arkasına yaslandı,

"Evet.. olabilir. Birkaç şey içip uyumuş olabilirim.."

"Kızım hastasın sen ne içkisi mahvettin kendini!"

Farketmeden Senin OlmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin