Ağlamak belki çözüm değildi ama rahatlamaya ihtiyacım vardı.Kevin'a sarılı kalıp kendimi
*Sakin ol.Şşşşt geçti tamam.Sakin,sakin
teselli ediyordum.Başımı Kevin'ının omzundan kaldırıp ellerimin tersiyle yanaklarımda ki yaşları sildim.Carly de yanıma gelip sırtımı sıvazladı.Saate baktım saat 02:33. Bu saate nerede kalacaktık soru dolu gözlerle Kevin'a baktım.
"Bu saate nerede kalacağız?"
"Bir dakika beni burada bekleyin ben bir sorayım pek kişide yok ama."
Kevin sağ tarafımızda kalan polis karakoluna gidip bir şeyler konuştu polisle.Geriye döndüğünde sırıtıyordu demek ki bir yer bulmuştu.
"İleride sağ tarafta bir pansiyon varmış orada kalabiliriz."
Eşyalarımızı sırtlayıp yürümeye başladık oldukça uykum gelmişti başımı Kevin'ının omzuna dayayıp yürümeye devam ettik.Kırk beş dakika yürüdükten sonra karışımıza çıktı pansiyon.Oldukça yorulmuştuk.Resepsiyona yöneldik bayan hemen başımı kaldırıp bize kocaman gülümsedi.
"Buyrun."
"Bize biri çift kişilik biri tek kişilik iki oda verir misiniz?"
"Hemen bayım."
"Ne kadar geceliği?"
" 30 $.Ben size anahtarlarınız teslim edeyim tek kişilik oda da bir de koltuk var bayım.65. tek kişilik odanın 52. çift kişilik odanın anahtarı iyi geceler."
Merdivenlerle 3.kata çıktık ve herkes odalarına yöneldi biz Kevin la tek kişilik olan oda da Carly ve Perscy de çift kişilik odada kaldılar.Odaya girer giremez ayakkabıları fırlatıp ayaklarımı serbest bıraktım sızlıyorlardı.Yatak 1,5 kişilikti ikimizde rahatlıkla sığardık.Yatağa bıraktım kendimi Kevin yanıma gelip arkamdan sıkıca sarıldı bana.
"Kabul ediyorum yorucu bir gündü kesinlikle böyle olsun istemezdik ama oldu.Öncelikle buraya adapte olmamız ve burada geçimizi sağlayacak bir iş bulmamız lazım babamın verdiği para sadece buranın iki geceliğini karşılıyor .Merak etme bebeğim aileni bulacağız evet bu zaman alacak ama bulacağız."
Kevin'a doğru dönüp yüzünü inceledim bu adamı seviyordum körkütük aşıktım.Çıkık elmacık kemiklerini, alnını, ok gibi olan kipriklerini,koca gözlerini,çenesini ,gamzelerini ve o kalemle çizilmişmiş gibi olan dudaklarını her şeyini seviyorum kalbinin saflığını öfkesini bana karşı zaafını kendini durduramamaktan korkusunu herşeyiyle seviyordum.Dudaklarını uzanıp minik bir öpücük konudurdum.
"Sana aşığım."
Ayağa kalkıp tişörtümü ve altımda ki kot pantulonu çıkardım sadece siyah iç çamaşırlarımla kaldım.Kevin beni izliyordu bunun hissedebiliyordum.Saçımdaki lastik tokayı çekip attım ve saçlarımı özgürlüğe kavuşturdum.
"Hadi artık yatalım yani uyuyalım."
"Ah beni bir gün öldüreceksin şu an ne kadar çekici olduğunun farkında mısın?Seni istiyorum ve en az benim seni istediğim kadar sende beni istiyorsun ama önceliklerimiz ailen olmalı değil mi?
En son söylediğini test etmek için kucağına oturdum.
"Seni istediğimi kim söyledi sen zaten benimsin.Bunu sana ilk gün söyledim."
"Arsız sevgilim."
"Biliyorum."
Kevin da soyunup altında sadece pantulonuyla yanıma yattı ve başımı çıplak göğüsüne koyup uyudum.
PERSCY &CARLY
İkimiz aynı oda da kalacaktık.Odanın kapısını açıp Carly'nin geçmesini bekledim ağır adımlarla içeri girdi.
"Hangisinde uyumak istersin ben sağ tarafta mı yoksa diğerinde mi?"
"Sen seç bana hangisi olduğu farketmez."
"Sağ taraf."
"Sol da bana kaldı doğal olarak."
Hızlıca yatağın içine girip ışığı kapattı tek eliyle Gözlüklerini komidine koyup gözlerini ovuşturdu zaten her şeyden korkardı ve kaybolmak en büyük fobisiydi.Bazen düşünüyorum da Taylor la nasıl anlaşıyorlar diye işin içinden çıkamıyorum.Carly bu kadar korkak utangaç ve sessizken Taylor uçarıydı ve utangaçlık diye bi şey yoktu.
***************YAZARDAN*****************
YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM.
ŞİMDİLİK BİR ŞEY YOK GİBİ AMA BAŞLARINA GELMEDİK KAL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞININ GÖLGESİNDEKİ AŞK
Ficção Adolescente"Benden kaçma artık." "Yapamam biz olmamalıyız." Bu cümleden sonra hersey değişmişti bunu benim azmim başarmıştı.Peki ya sonra? Yasaktık birbirimize. "Bunu bana yapanı bulacağım bu kadar masum insanın ve ailemin ölmesine izin veremem." *Herşey...