NEREDEYİZ?

31 2 0
                                    

J ile ilgili tüm sorularımı evde bırakıp işime odaklanmam gerekiyordu.J evde kalmıştı çalınacak sadece telefonlarımız vardı onlarda yanımızdaydı Perscy ve Kevin ona güvenmişlerdi ama ben ve Carly'nin hala şüpheleri vardı.J de beni kendine çeken ilginç bir şey vardı tam olarak çözemesem de bir şey vardı bu garip dövemeli adamda.yılların yorgunluğu ile kısılmış o yeşil gözlerinde bir sır vardı J'nin ya da ben öyle hissediyordum.

Müşterinin çağırmasıyla düşüncelerimi bir kenara koyup dalgın dalgın masaya gittim.İki sevgili oturuyorlardı.Belkide evliydiler bilemicem ama ilerlemiş yaşlarına rağmen hala birbirlerine aşkla bakıyorlardı.İçim ısınmıştı müşterilere.Yaşlı bayan şekersiz bir kahve yanında da elmalı kurabiye istedi beyefendi ise bol limonata ve çikolatalı keke sipariş ettiler onların bu haline istemsizce gülümsedim.Not defterimdeki siparişlere bakarak Kevin'nın yanına gittim.

"Kevin şunlara baksana-elimle yaşlı çifti işaret ettim-çok tatlılar değil mi?Bizi de böyle hayal etsene."

Kevin minik bir kahkaha attı.

"Seni böyle huzurlu bir tabloda düşünemiyorum ben seni daha çok çocuklarımızı giydirirken,uyuturken,yemek yaparken hayal ediyorum.Biz yaşlanınca da böyle kafeye gelmeyelim sen evde bize ıhlamur kaynat ben senin dizine yatayım sen saçlarımı okşa ve geçmişten söz edelim."

Kevin'nın gözleri aşkla parıldıyordu.Bense ilk defa bu kadar çok utanıyordum.Hemen bakışlarımı etrafta gezdirdim tüm müşteriler kendi hallerindeydi bizden tarafa bakan yoktu.Kevin'nın arkasında durduğu bar masasının yanına gidip Kevin'ı birden masanın altına çektim ve dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurdum.Alnına alnımı dayadım ve yüzünü avuçladım.

"Bir daha kimsenin yanında benim kızarmama sebep olacak şeyler söyleme baksana domatese döndüm.Seviyorum seni şapşal."

Hızla ayağa kalkıp üzerimi düzelttim.Kevin hala sırıtıyordu.Gün boyu koşuşturup durduk.Öğle arası bizimkilerle birlikte yemek yerken herkes evde ki J hakkındaki düşüncelerini söyledi.

Perscy

"Bana zararsız geldi evet garip olduğu kesin ama bence bize bir zararı olmaz."

Kevin

"Kesinlikle katılıyorum."

Carly

"Ben hiç güvenmedim ve adam korkunç bence yani o dövmeleri falan ben sevmedim bu adamı."

Ben

"O adamda bir şey var bilmiyorum ama sanki daha önce görmüşüm gibi geliyor bana."

Perscy tabağında kalanları ağzına tıkıştırıp Carly'i dürttü.

"Hadi çabuk ye daha hazırlanacak bir sürü yemek var."

"Geldim geldim."

Perscy çoktan ayağa kalkmış gidiyordu bile Carly ayağa kalktı ve dudaklarıyla"ağzım bulaşık mı?" Aynı şekilde cevap verdim."Hayır yok çok güzelsin Perscy sana tekrar aşık olucak."Carly utanıp koşa koşa gitti mutfağa.Kıkırdadım.

"Ne uğraşıyorsun kızla ya Taylor."

"Sinirlenince çok tatlı oluyor canım benim ya."

Kevin gözlerini devirip yemeğini yemeğe devam etti.İşe başladığımızda doğum günü partisi düzenlemeye gelen bir sürü ergenle doldu taştı kafe.Gürültüden başım ağrımaya başladı.Mesai bitimine dek sürdü doğum günleri.Masaları silip çıktık hepimiz.Yorgunluktan ölmek üzereydim.

Kevin

"Perscy siz eve gidin hem J evde tek.Biz biraz dolaşıp gelelim."

Perscy

"Tamam evde görüşürüz."

Kevin'nın omzuna başımı dayayıp yürümeye başladık.Kafenin iki sokak aşağısında kalan parka gidip akasya ağacının altındaki banka oturduk.

"Neyin var?"

"Bilmiyorum ama canım çok sıkıldı özellikle o doğum günü başımı çok ağrıttı."

Kevin bankın en ucuna oturdu ve dizine iki kez vurdu hemen başımı dizine koydum ayaklarımı bankın kol koyma yerine dayadım.Başımı ovmaya başladı.İyi gelmeye başlamıştı.Göz kapaklarım kapnadı ve bankın üzeride uyumaya başladım.

Gözlerimi açtığımda Kevin beni izliyordu.Doğruldum dağılan saçlarımı at kuyruğu bağladım.

"Ne kadar uyudum."

"Çok değil ya bir saat"

Kolumdaki saate baktım saat on bir olmuştu.Eve gitmek için kaltık ve artık ıssızlaşan sokakalarda yürümeye başladık bizim evin sokağında yirmi kadar köpek birbirlerine hırlayıp duruyorlardı.Korkarak Kevin'nın arkasına saklandım Köpeklere görünmeyerek arka sokaktan gitmek için yürürken köpeklerden biri bizi gördü ve yüksek sesle havladı bir anda yirmi kadar köpek üzerimize doğru koşturmaya başladı.Kevin elimi kavradı ve deli gibi koşmaya başladık nereye ya da ne yöne gittiğimizi bilmeden arkamızda yirmi kadar köpekle sokaklarda gecenin on birinde koşuşturuyorduk.

Ne kadar koştuğumuzu bilmiyorum ama gözüme çarpan bir kapı eşiğine saklandık ve köpeklerin koşup gitmesini izledik.Sırtımızı duvara yaslatıp yere oturduk kalbim deli gibi çarpıyordu.Kevin'a baktım yüzü sırtı yer yerinden ter fışkırıyordu.

"Neredeyiz?"

Ellerini kaldırıp alt dudağını büzdü ve kafasını iki yana salladı.Hay ben böyle işin...

*********************YAZARDAN******************

SİZCE NEREDELER?

PEKİ YA J?

HERKESE İYİ CUMARTESİLER B-)B-)B-)

AY IŞIĞININ GÖLGESİNDEKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin