Tıpkı senin beni bırakacağın gibi
Tıpkı senin beni bırakacağın gibi
Bu sözler beni deli ediyordu. Ben onu bırakmak istiyormuyum sanıyor? Hayır.
"Hayır"
Diye justinin suratına haykırdım. Anlamamışca yüzüme baktı ve sorgularcasına kaşını kaldırdı.
"Ne hayır?"
"Ben seni bırakmak istiyormuyum sanıyorsun ha?"
"Tiffany ben öyle demek istemedim"
"Elimde olsa bu lanet hastalık olmasa senden gider miyim justin?"
"Hayır."
"Ne hayır?"
Söylediklerimden sonra nefesim kesilmisti. Çünkü sürekli bağırıyordum ve hem ben hem o üzülüyordu. Söylediğinin aynısını yapıp ne haýır diye sordum.
"Üzgünüm tiffany seni kırmak istemedim"
"Biliyorum juss"
"Juss?"
"Senin yeni adın"
Gülümseyerek birbirimize baktık. Ona sıkıca sarıldım. Üzülmesi beni de üzüyordu. Bunu ikimizede yapmamalıydı. Ayağa kaltıktık ve ona tekrar sarıldım.
" ben duş alıp dışarı cıkacağım tiffany akşam geçgelebilirim"
"Peki juss"
Dememle beni belimden tuttu ve kucağına aldı. Her ne kadar justin bırak diye bağırsamda işe yaramıyordu. Bir süre sonra gülerek banyoya girdik. Justin üzerini çıkardı ve bana yaklaştı.
Beni delicesine öpmeye başladığında ne olduğunu sasırdım bir an altıma baktım çıplaktım ve justin ellerine hakim olmuyordu.
Küvete doğru ilerleyip içine girdik. Ikimizde yıkandıktan sonra havlulara sarılıp üzerimizi giymeye gittik. Ben üzerimj giydigimde justin takım elbisesk ile aynaya bakıyordu.
"Bu kadar yakışıklı olursan ölmeden katil olucam"
"Sende çok güzelsin"
Hazır olduguna emin olup aşağı ilerledi. Bende arkasından ilerliyordum.merdivenlerden indik ve üzerine son bir kez bakıp bana yaklaştı. Burnuma bir öpücük bırakıp arabaya bindi ve uzaklaştı.
Bense koca evde ilk kez yalnız kalıyordum. Oturup justin gelene kadar televizyon izlemeye başladım.
Saat 7 iken acıktığımı hissedip mutfağa gittim. Bir şeyler atıştırıp tekrar televizyonun basına geçtim justin gideli 2 saat olmasına rağmen evde deliye döndüm.
Kapı caldı, zilin sesini duyar duymaz yüzümde bir gülümsem ile kapıya koştum ve hey sam onun burda ne isi var.
"Ah güzel tif bana yalan söyleme o yazıyı sen yazdın biliyorum"
"Bak s..sam ben üzgü-"
"Beni iceri al kes sesini"
İceri geçtik ve bir süre sessize birbirimizs baktık. Biranda ne olduğunu anlamadan sam üzerime atladı ve beni öpmeye çalıstı onu itiyordum ama çok ağırdı.
"Tiffany benim olacaksın"
"San aklını mı kaçırdın bıraaaak ! Saaam bıraaaak!"
Altından kurtulduğum gibi dışarı koşmaya başladım ama lanet olsun! Kapı kilitliydi. Justin gelmişti arabasının sesini duydum ve daha çok bagirmaya basladım ama sam bana dogru yavaş yavaş yürüyordu.
"Bebegim aç kapıyı ben geldim"
"Justiiiin sam burd-"
Sözümü bitiremeden sam ağzımı kapattı ve beni kucağına aldı.
Koltuğa doğru beni fırlattı o sırada kapı kırıldı. Justin delirmişcesine sam'a vurup duruyordu.Ayağa kalkıp justine sarıldım. Ve onu sam'in üzerinden aldım. Justin sam'i almaları için iki adam cağırdı ve bir yere gönderdi. Kapı için bir tamirci çağırdı,
Artık evde yalnız kaldığımızda justin bana sarılıp kucağına aldı ve odamıza çıkradı. Uzerini degiştirirken uykuya daldım. Hem güven hem de korku bir anda yaşanınca insan böyle oluyor sanırım.
Yatağa bir ağırlık indiğinde justinin yattığını anladım ve bir anda ağzımdan bir söz çıktı,
"Saçlarımı okşar mısın"
"Tabiki"
O saçlarımla oynayıp ne kadar yumusak olduklarından bahsederken ben uykuya dalmıştım bile.
Justin pov
"Seni burda bıraktığım yalnız kalmana izin verdiğim o piçin sana az kalsın dokunmasını sağladığım için senden özür dilerim üzgünüm tiffany "
"Kendimden nefret ediyorum"
"Seni koruyamadığım için üzgünüm aşkım...."
❤❤❤❤❤❤
