Merhaba arkadaşlar,
Hepinize iyi geceler ben geldim. Kısa bir ara verdim ama gelen yorumlar ve masajlara bakılırsa çok özlenmişim ki ben daha çok özledim sizi. ❤ Cansınız hepiniz.
Yeni bir hikayeye başladım. Adı YAZMİRA. İsteyenler profilimden bakabilir. Psikoloji, aşk ve .... devamı hikayede. Umarım beğenirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar.
İrem mimarlar gecesinde ve Eda ile Tolga hatta Yaman sahnede...
Bu bölümü Tolgasını heyecanla bekleyen ve son kısımda eda afişini yapan Edoşuma gelsin. Seviliyorsun tatlım.❤
Keyifli okumalar dilerim.❤
****
Doğum günün üzerinden haftalar geçmiş ve İrem okul, dershane, ev arasındaki rutin hayatına geri dönmüştü. Her şey aynı giderken iki gün önce İstanbul'a giden Turaç abisinden gelen telefonla bütün aileyi bir telaş sarmıştı. İrem İstanbul'a gideceği için çok heyecanlı olsa da bu heyecanın büyük kısmı Turaç ile Sümeyya'nın aldığı evlilik kararınaydı.
Kendi deyişiyle İstanbul Güzelini çok sevmişti ve Sümeyya'nın aileye gelmesine mutlu oluyordu. Bunun yanında isteme töreni için hayali olan İstanbul'a gidecek olmak içini ucu bucağı olmayan bir coşku kaplıyordu.
***
Cenk ise işlerini bitirmeye çalıştıkça sanki daha çok geriye gittiğini ve yavaşladığını hissettiği için çok gergindi. Bu gerginliğini etrafa yansıttığının farkında olmuyordu ve olsa da çok umursayacak havada değildi. Her zaman kibar, düşünceli, güler yüzlü Cenk'ten eser kalmadığı için çalışanları da bu gerginlikten nasibini alıyordu.
Bir türlü sakinleşemiyor ve halâ İrem'in kalbini kırdığı için kendisini yiyip bitiriyor, bu sebeple huzur bulamıyordu. Bugüne kadar isteyerek kimseyi kırmamıştı ama kırsa da bu kadar umursamamıştı. Ama bu sefer rüyalarına kadar giriyor hayatı kabusa dönüyordu. Ne yapacağını hiç bilmiyordu. Üstelik önünde Genç Mimarlar Gecesi vardı ve henüz kimle katılacağını ayarlayamamıştı. Aysu Fatih ile birlikte tatile çıktığı için götürecek yakın bir arkadaşı yoktu. Diğer arkadaşlarını götürse bu geceden beklentide bulunabileceklerini düşündüğü için kimseyi istemiyordu. Kuzeni Tuğba bu işlerde her zaman yardım ederdi kendisine ama bu sefer yanında onu da istemiyordu. Geriye tek seçenek kalıyordu, tek katılması gerecekti. Zaten sadece ödülünü alarak, boy gösterip çıkmayı düşünüyordu.
***
Ertesi günü hazırlanıp Mardin'den ayrıldıklarında sabahtı. Ve öğlen İstanbul'a varmışlardı.
İrem uçaktan indiğinde kendisine gelen Turaç'ı görmezden gelip havaalanından çıkma derdindeydi. Bir an önce İstanbul'u görmek istiyordu. Turaç kuzenin bu telaşlı hallerine gülümsedi ve önüne geçti.
"Dur kaçak bir merhaba de ilk önce," dediğinde, İrem gözlerini devirdi.
"Merhaba ve önümden çekil," dediğinde, sanki İrem hiç konuşmamış gibi Turaç onu sıkıca sarmıştı. İrem sevgiyle gözlerini kapatıp hasret giderdikten sonra geri çekildi. "Tamam sarıldıkta çekil artık," dediğinde arkadan babasının sesini duydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM BENDEN ÖTE
RomanceCanı acıyordu... Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı... Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı... ...