Merhaba arkadaşlar,
Hepimize Hayırlı Ramazanlar dilerim. Uzun bir bölümle geldim ve bir yada iki bölüm sonra İrem artık İstanbul da. Hepinizi çok seviyorum. Unutmayın!❤
Bu bölümü esraos'a ithaf ediyorum. Seviliyorsun tatlım.❤
Keyifli okumalar dilerim...
****
İrem salona dönünce Yaman'ın ve yeni arkadaşlarının yanına gitti. Hiç kimseye bir şey belli etmedi. Gülümsedi. Güldü. Hatta kahkaha attı ve gözleri kazayla bile olsa asla Cenk'in o içinde kaybolduğu gözlerine değmedi.
Yaman yada Tolga bir şey anlamadı ama Eda'nın gözlerinden kaçmadı. Yine de bir şey söylemedi. Söyleyip İrem'in yapmak istediği şeyi, güçlü görüntüsünü bozmak istemedi. Onun dışında çok mutlu keyifli vakit geçirmişler ve birbirlerine telefonlarını vererek gelecekteki dostluklarının ilk adımını atmışlardı.
Cenk ise İrem'e bakmaktan artık gözleri sulanıyordu. Çünkü bir dakika bile gözlerini ayırmamış ve o her kahkaha attığında kalbine batmıştı. O kahkahaları attıran kişi kendisi değil bir başkasıydı. Yaman denilen adamın İrem'e bu kadar yakın olduğunu görmek sakinleşmesinde hiç yardımcı olmamıştı. Gece son hızıyla devam ederken, gelirken kalacağı sürenin üzerinde kalmış ve yeniden İrem ile konuşma fırsatını kollamıştı. Ama o güzelliğin bir daha suratına bakmayacağını iyi biliyordu. Bütün gece Kahretsin çok inatçı deyip durmuştu.
Cenk eve gittiğinde bu durumu nasıl düzelteceğini düşünmeye başlamıştı. Haftalardır İrem'in kalbini nasıl onaracağını düşünürken ve bunun için her an patlamaya hazır bir barut fıçısı gibi gezerken şimdi bir yenisi eklenmişti. Hatta daha beteri. Çünkü bu defa bilinçli kırmıştı kalbini.
Bir kez daha "Kahretsin," diyerek düğmelerini açtığı gömleğini odanın her hangi bir yerine fırlattı. Elini saçlarından geçirdi ve derin bir nefes almak istedi. Kendisini boğulacak gibi hissediyordu. Odasından terasa açılan kapıya doğru gitti. Terasa çıktığında çıplak olan göğsüne vuran serin hava kendisini daha iyi hissettirdi. İrem'e ulaşmanın ne kadar zor olduğunu düşünüyordu. Bir an önce Mardin'e gitmek, İrem'e yakın olmak ve düzgün bir konuşma yapıp, kendisini affettirmek istiyordu.
***
Aradan geçen günlerde İrem çok sessizleşmişti. Güzel ve eğlenceli günler geçirdiği halde kafası sürekli unutmak istediği Cenk ile doluydu. Haftalar geçmişti ve İrem'de bir değişiklik olmadığı gibi düğünler gelip çatmıştı. Çağdaş ve Emine'nin düğününden sonra Sümeyya ve Turaç vardı sırada.
İrem şimdi gelin odasında, Sümeyya'nın seçtiği ve hiçbir aile üyesinin karışmadığı, siyah göz alıcı bütün beden hatlarını ortaya çıkaran elbisesiyle oturmuş bu düğüne Cenk'in gelip gelmeyeceğini düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM BENDEN ÖTE
RomanceCanı acıyordu... Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı... Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı... ...