KALBİM BENDEN ÖTE

42.Bölüm

Merhabalar ben geldim. 😍

Arka arkaya bölümler atacağım ve finale bağlayacağım. Finale giderken bir çok şeyi atlıyorum, çünkü bu hikayeyi baştan sona farklı bir şekilde daha az karakterlerle yazacağım. Ayrıca kitap olacağı zaman bir kaç şeyde oraya kalsın istiyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız.

Keyifli okumalar dilerim. Seviliyorsunuz. ❤

***

İrem özenle hazırlanıp, babasının binbir nasihatını kulağına takarak Cenk ile beraber evden çıktı. Cenk'in hayran bakışlarını üzerinde hisseden İrem heyecanlanırken aynı zamanda kızarıyordu.

Cenk ise evde Bedir Bey'in önünde kendisini tutmak zorunda olduğu için İrem'e hislerini gösterememişti. Arabaya bindiği anda daha fazla dayanamadı ve dönüp sevgilisinin ellerini tuttu.

"Beni nasıl büyülediğinin farkında mısın?"

İrem'in heyecanı katlanarak büyürken tebessüm etti. Tüm vücudu titriyordu. Üzerindeki su yeşili hemen dizlerinde biten düz dar elbisesi daha dar geliyor, bedenini sıcak basıyordu. Zorlukla nefes aldı.

"Böyle şeyler söylemesen... En azından heyecanım geçene kadar," derken bakışlarını kaçırdı.

Cenk onun utangaç hallerine içten bir gülümseme yolladı. Çenesinden tutup kendisine çevirdi. "Benim güzel sevgilim hala benden utanıyor mu yoksa?"

"Hayır! Yani biraz... Off Cenk! İlk defa babamdan izinli bir şekilde akşam sevdiğim adamla dışarı çıkıyorum. Üstüne birde sen beni benden alan sözler söylüyorsun. Nasıl olmamı bekliyorsun acaba?"

Cenk bu sözler üzerine büyük bir mutluluk kahkahası attı. İrem onu biraz kızgınlık, biraz hayranlıkla seyrederken, Cenk kendini zorlukla durdurdu.

"Bundan sonra hislerini bana açıkça söylemen için seni utandırmam gerekiyor. Belki bir parça da sinir olabilir," dediğinde İrem'den omzuna bir darbe yedi. "Tamam sakin ol güzelim... Demek seni senden alıyorum."

"Aşk olsun ama Cenk."

"Olsun güzelim, hep aşk olsun."

"Ay hala dalga geçiyorsun ama."

İrem'in yüzü asılınca Cenk daha fazla uzatmadı, iyice eğilip dudağının kenarından yumuşakça öptü. İrem'in daha fazla titrediğini görse de görmemiş gibi davranıp arabayı çalıştırdı. Bu ürkek halleri onu daha çok heyecanlandırıyor, mutluluğuna mutluluk katıyordu.

***

Yol boyu tek konuşma, İrem'in "Nereye gidiyoruz?" sorusuna karşı Cenk'in "Sürpriz," cevabı olmuştu.

Saatler sonra Cenk Ağva'daki arkadaşının oteline varmış ve kimsenin olmamasına özen gösterdiği restorana geçmişti. İrem'i sandalyeye oturturken etrafı gözden geçiyor her şey istediği gibi olduğu için memnuniyetini gizlemiyordu.

Alev alev yanan şöminenin hemen önündeki masa romantik bir şekilde hazırlanmıştı. Gül yaprakları, şamdanlar, masa etrafındaki uyumlu renkleriyle, büyüklü küçüklü mumlar... Ortamı sadece şömine ve mumlar aydınlatıyordu.

İrem'in nutku tutulmuş etrafı seyre dalmıştı. Tüm bu olanlar bir rüyada hissettiriyordu kendisini. İlk akşamdan beri kendisini olayların akışına bırakmak istemişti. Tamda istediği gibi sürükleniyordu. Bulutların üzerinde gibiydi. Yüzü gülümsüyor, kalbi ritmini gittikçe hızlandırıyordu. Her tarafı inceledikten sonra bakışları Cenk'i buldu. Gözlerini üzerine dikmiş ve kırpmadan bakan sevgilisini!