Merhaba canlarım,
Güzel bir Pazartesi sabahından günaydınlar, diyerek sunucu gibi başlıyorum :)) Gerçekten az uykuyla bol enerjim var sanırım. Güzel, mutlu, huzurlu bir hafta dilerim. Yeni hikayeye başladım. Adı ATEŞTEN GÖKYÜZÜ. İlk bölümü yayınladım ve bakmak isteyenler profilimden ulaşabilirler.
Bu bölümü alleyns'e ithaf ediyorum. Seviliyorsun tatlım❤
Sizleri seviyor ve keyifli okumalar diliyorum. ❤
*******
Aradan geçen bir haftada Cenk, İrem ile ilgili her şeyi Sümeyya'dan öğrenmişti. Yıldıray'ın sevgili değil kardeşten öte olduğunu ve burada İTÜ'yü kazandığını gibi bir çok şey... Öğrenemediği tek şey Yaman'ın sevgilisi olup olmadığıydı. Onu da artık zamanla öğrenecekti. Öncelikli hedefi İrem ile konuşmayı başarabilmekti.
Tam bir yıldır o çikolata kızı tanıyordu ama hayatına alamamıştı. Aklı da duygularıda İrem'de esirdi. Gözü başka kimseyi görmediği gibi kalbide kimseyi istemiyordu. Aşık olduğu işine kendisini doğru düzgün veremez olmuştu. Annesi Derya Hanım bile oğlunun iş dışında bir derdi olduğunu anlamıştı. Bu yüzden ailesinin sorularından kaçmak için annesi için döndüğü aile evine nadir uğrar olmuştu.
Sabah erken kalkmış, iş yerinde işlerini bitirmiş, Mardin'in gelen son raporlara bakmış ve şimdi Fatih'in daha doğrusu Aysu'nun yanına gidip fikir almak istiyordu. Arabada giderken düşündüğü tek şey yine İrem'di. Onun nasıl olduğunu, aklını bu denli nasıl kurcaladığını çok merak ediyordu. İllet bir hastalık gibi peşini bırakmıyordu. Nereye gitse peşinden gelen bir kabus gibi görünüyordu ama aslında tatlı bir rüyadan başka bir şey değildi ve Cenk bu rüyayı gerçek kılmak için elinden gelen her şeyi yapacaktı. Bütün bunları yapmak istemesine rağmen içindeki duygu yoğunluğunun, sevgi mi yoksa aşk mı olduğunu bilmiyordu. Bunun önemli olduğunu da düşünmüyordu. Çünkü kendisini biliyordu. İstediği şeylere olan sadakatini ve geçici bir heves olmadığını çok iyi biliyordu.
Arkadaşının şirketine vardığında aklındaki düşüncelere bir çare bulamadığı gibi azalmamıştı da. Sekreterden arkadaşının müsait olduğunu öğrenince ilk önce Fatih'i görmek istemişti. Odaya girdiğinde Aysu'nun da burada olduğunu gördü. Merhabalaştıktan sonra aklındakileri ve uzun süredir içinde tuttuklarını anlatmaya başladı.
***
İrem ise hafta sonunu cezalı olarak geçirdiği halde mutsuz değildi. O gecenin ertesi günü babasını arayıp gerçeği söylemiş ve babasının korkuyla karışık sinirlenmesinden sonra nasihatlarını büyük keyifle dinlemişti. Çünkü babası onu affetmişti. Onun nasıl korktuğunu sesinden anlamıştı. Bu duruma üzülmüştü. Bir daha babasına böyle bir şey yaşatmak istemiyordu.
Eda ile sadece telefonda görüşmüş ve kendisi cezalı olduğu için isteme törenini ertelediğini öğrenmişti. Bu duruma şaşırmıştı çünkü en son görüştüklerinde bir değişiklik yoktu. Demek ki çılgın arkadaşı aşık Tolga'yı ikna etmişti.
Şimdi ise babasıyla telefon görüşmesini tamamlamış korumalarla birlikte okula gidiyordu. Korumaların sadece giriş çıkışta gelmesine şükür ediyordu. Ya daha fazlası olsaydı? Düşüncesi bile korkunçtu. Sevmezdi öyle şeyleri. Bu duruma bile ailesi için katlanıyordu.
"İrem," diye seslenen Eda'ya döndü. Yanında Tolga vardı ve Eda'nın gülen gözlerinin aksine yüzü asıktı. Gülümsedi bu duruma. Hala Tolga ile olanları öğrenmemişti ve şimdi ders öncesi vakit varken bunu öğrenmeyi aklına not etti.
"Selam," dedi ve Tolga'yı döndü. "Nasılsın Tolga?" diye sordu.
Tolga gülümsedi karşısındaki güzel kıza. İrem'i çok sevmişti. Eda'nın çevresindeki en düzgün insandı ve Tolga sevdiği kızın böyle bir arkadaşı olduğu için mutluydu. "İyiyim İrem sen nasılsın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM BENDEN ÖTE
RomanceCanı acıyordu... Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı... Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı... ...