Merhaba canlarım,Finale doğru gidiyoruz biliyorsunuz. Biraz hızlı ilerliyoruz. Yine biliyorsunuz ki bir yayın eviyle anlaştım. Bu yüzden Kalbim Benden Öte'nin bir çok yerini düzenlemelere saklıyorum. Hepinizin hikayelerimin kitap olmasını istediğinizi bildiğim gibi bu durumu da anlayışla karşılayacağınızı biliyorum.
Keyifli okumalar dilerim çok seviliyorsunuz.
Bu bölümü, karakterime can veren Edoşuma ithaf ediyorum. Geçmiş doğum günü hediyen bebeğim.
***
Tatil bitmiş ve herkes kendi rutinine geri dönmüştü. İrem babasından ayrılmak istemediği için İstanbul'a beraber gelmişlerdi. Cenk o günden sonra çok daha mutlu ve huzurluydu. İrem'e kavuşmasına uzun zaman olsa da artık aileler bildiği için hiç olmadığı kadar rahattı. Annesi Derya Hanım oğlunun evlilik haberini duyduğu an hazırlıklara başlamıştı bile. Cenk ne kadar zamanı olduğunu söylese de Derya Hanım planlı programlı bir insan olarak her şeyi hazır etmek için kollarını sıvamasına, kimsenin engel olmasına izin vermemişti. İlk iş olarak İrem'in ailesi ile tanışmak için büyük bir girişimde bulunup götüreceği hediyeler için alışverişe çıkmıştı. Cenk annesinin bu haline alışkın olsa da yine de bu kadar abartmasına şaşırmıyor değildi.
Eda ise düğün hazırlıklarına kaldığı yerden devam ediyor ve huysuzluğunu iki katına çıkarıp etrafındakileri deli ediyordu. Tolga onun her halini ayrı sevdiği için, iki aile sinir harbi yaşarken o sevgiyle olanları seyrediyordu. İrem bile artık Eda'dan illallah etmişti.
"Yeter Eda saçmalıyorsun."
"Asıl siz saçmalıyorsunuz. Ben iki gelinlik giymek istiyorum ve sevdiğim adamı son bir sınavdan geçirmek istiyorum."
Selin derin bir iç çekip hevesini gidermek adına giydiği gelinliği çıkartmak için ayağa kalktı. "Ne bitmek bilmez bir sınavmış arkadaş. Eminim hayat sınavı bile Tolga'yı bu kadar zorlamamıştır."
Eda kuzenin sözlerine gözlerini devirdi. "Bu sefer kötü bir şey yapmıyorum ki. Sadece ilk gecemizde sabrını biraz zorlamak için ikinci gelinliğin sırat köprüsü kadar düğmeleri olacak o kadar."
Şirince gülümsemesi işe yaramamış ve İrem tavrını korumuştu. "İlki de birazcık kısa(!) Neden? Çünkü rahat oynamak istiyorsun. Her şeye bir bahanen var Eda ama aslında içindeki o çılgın çocuğa söz geçiremiyorsun. Neyse artık olan oldu. Allah Tolga'ya sabır versin."
"Çok abarttın ama İrem ya. Senin benim tarafımda olman gerekmiyor mu?"
İrem gözlerini kocaman açtı. "Zaten yanında olduğum için şu an da sana itiraz etmiyor ve sadece fikrimi söylüyorum," dediğinde Selin üzerini değiştirmiş yanlarına gelmişti.
"Yalnız var ya şu gelinlik harikaymış. "Yaman'ı kendime aşık ettikten sonra gelip bunu rezerve ettireceğim," diyerek hepsinin kahkaha atmasına ve konunun değişmesine neden olmuştu.
*
"Babacığım ben geldim," diye ayakkabılarını çıkarıp içeri geçen İrem karşısında Cenk'i görünce istemsizce kocaman gülümsedi. Babasının sahte öksürüğü ile kendine gelip hızla toparlandı ve babasının yanına giderek yanaklarından öptü. Ardından sevdiği adama gülümseyip "Hoş geldin," dedi.
Bedir Bey kızının gözlerinde gördüğü tanıdık parıltıların hiçbir zaman bitmemesini diledi. "Cenk ailesi ile Mardin'e evimize gelmek istiyorlarmış kızım. Sen ne diyorsun?"
İrem yeniden babasının yanında dişlerini göstererek gülümsemesini sakladı. "Çok sevindim baba ama Eda'nın düğünü iki hafta sonra ve ben her anında yanında olmalıyım. Bunu düğünden sonraya erteleyelim, olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM BENDEN ÖTE
RomanceCanı acıyordu... Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı... Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı... ...