Canı acıyordu...
Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı...
Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı...
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İrem yemekte Cenk ile daha da yakınlaşmıştı. Onun hakkında bilmediği bir gerçeği daha Gülay Hanım sayesinde öğrenmiş ve bu konu üzerine sohbet etmişlerdi.
Sevdiği adam iyi kalpli bir yardımseverdi. İrem kendi ailesinde gördüğü bir çok özelliği Cenk'te görüyor ve mutlu oluyordu.
Hafta sonu geldiğinde İrem hazırdı. Kapı çaldığında siyah, uzun, tek omuzu açık olan elbisesine uyum sağlayan çantasını alıp aşağıya indi. Kapıyı açtığında Eda ve Tolga'nın geldiğini gördü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bağış yemeği gece olacağı ve hemen ayrılamayacağı için İrem, Tolga ve Eda'nın da gelmesini istemiş, babasını öyle ikna etmişti.
"Hoş geldiniz. Hazırım ben ceketimi alayım," diyerek öğlen elbise almak için alışverişe çıktığı arkadaşlarını öpme gereği duymadı.
***
"Yanlız İrem çok fena olmuşsun ya. Cenk gözünü senden ayırmayacak," diyen Eda'ya gülümsedi İrem.
İrem Tolga duymasın diye Eda'nın kulağına eğilip fısıldadı. "Zaten pek ayırdığı söylenemez."
Eda "Oooo Cenk Bey'e bak sen. Büyülemiş bizim kızı," dediğinde İrem hafif bir darbe ile vurdu arkadaşına.
"Susar mısın Eda?"
"Neler oluyor orada?" diye soran Tolga ön tarafta Cumali'nin yanında oturuyordu. Kendi arabasını Eda'nın isteği üzerine ve içki alır diye İrem'in evinin orada bırakıp, İrem'in arabasıyla gitmeye karar vermişti.
"Bir şey yok canım İrem ile sohbet ediyoruz," diyerek ön tarafa uzanıp Tolga'nın yanağından öptü. Sonra geri oturup mavi ip askılı elbisesini düzeltti.
