11.Bölüm

24.9K 1.4K 121
                                    

Merhaba arkadaşlar,

Barış dolu bir hafta dilerim...

Bölüm ithafım TCUfukGulBayram'adır. Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. ❤

Hepinizi seviyor ve keyifli okumalar diliyorum. ❤

******
6 ay sonra...

"Babacığım merak etme lütfen. Hem Yaman da burada olacak," diyen kızına baktı Bedir Bey.

"Ederim İrem. Yanındaki Yaman olduğu için merak ederim." Bedir Bey'in canı çok sıkkındı. Kızını burada bir başına bırakacak olması içine hiç sinmiyordu.

"Baba neden öyle diyorsun? Yaman iyi insandır." İrem Demiralp'in de kahvesini verdikten sonra yerine geçti.

"Yıldıray olsaydı gözüm arkada kalmazdı," diyen Bedir Bey'e cevap Demiralp'ten geldi.

"Bedir amca haklısın. Yıldıray'ın olmasını bende isterdim ama biliyorsun babasının isteği ile Mardin'de okuyacak ve bir yandanda fabrika ile şirketteki işleri öğrenecek. Burada olursa kopar bizim oralardan. Böylesi daha iyi."

"Amca İrem'i bilmiyor musun? Yaman yada bir başkasına gerek yok. O çok güzel bakar başının çaresine. Hem ben işleri ayarlayım, Sümeyya ile buraya yerleşeceğiz. O zamana kadar da Çağdaş göz kulak olur," diyen Turaç, bakışlarını amcasından çekip kuzenine bakarak göz kırptı.

Hepsi Demiralp'in İstanbul'da ki evinde oturmuş sohbet ediyorlardı. Bedir Bey, Turaç ve İrem bir hafta önce gelmiş, eve yerleşmiş ve üniversite için tüm hazırlıkları yapmışlardı. Demiralp ise bir yardımı dokunur diye üç gün önce gelmişti.

Demiralp kendi evinde kalması için öneride bulunmuş ve hiç bir itirazı kabul etmemişti. Ev hem hazırdı hemde korumalar müştemilatta kalıyorlardı. İrem her şekilde gözetim altında olacak ve nereye gitse arkasında iki koruma olacaktı. İrem bunu duyduğunda kabul etmemiş ve büyük sorun çıkarmıştı ama babası içinin ancak böyle rahat edeceğini söyleyince, bir şey söylemeyerek boyun eğmişti.

"Hem Çağınlar da burada Bedri amca. Bizim ortaklar. Biliyorsun aile gibi olduk. İlgilenirler. Efe zaten bizzat ilgilenecek. Bence için rahat olsun. Zaten kısa süre sonrada sen geleceksin," dedi Demiralp.

İrem tüm konuşmayı dinlerken kahvesini yudumluyor ve araya girmiyordu. Kaç haftadır artık bu konuşmaya alışmıştı. Sınavı kazandığını öğrendiğinde Yıldıray ile birlikte odasında bilgisayar başındaydı. İlk Yıldıray bakmıştı ve kazandığını öğrendiğinde çok sevinmişti ama İrem onun şehir dışına bir yere gitmeyeceğini öğrendiğinden beri sevinci buruktu.

Ardından kendi sonuçlararına baktığında tüm ev ve amcasının evini çığlıklarıyla inletmişti. O andan beri şimdi ki dinlediği planlar yapılıyordu.

Özellikle ilk olarak İTÜ'yü yazmıştı. Orada hem Yaman vardı hemde yeni arkadaşı Eda vardı. Ki aslında istediği tek üniversite orasıydı. Eda ile son zamanlarda daha samimi olmuş ve geçen aylarda olan aile düğünlerine davet etmişti bir kaç kez. Ama Eda sadece birine yani İstanbul'da olana katılmış ve çok eğlenmişlerdi.

"Zaten artık yapacak bir şey yok. Yarın üniversitede ilk günü ben götüreceğim. Sonra ki günde döneceğim," dediğinde sesi titremişti.

İrem babasının sesini duyunca düşüncelerinden uzaklaştı ve içine bir hüzün yerleşti. İlk defa babasından bu kadar ayrı kalacaktı. Gözleri dolu dolu baktı. Kalabalık bir aile olsalarda evlerinde tek ailesi babasıydı. Onsuz nasıl yapacaktı? Sabah uyandığında ilk babasını görmeyince nasıl hissedecekti?

KALBİM BENDEN ÖTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin