Merhaba canlarım,
Hayırlı Cumalar.
Tatil bölümleri başladı artık bakalım neler olacak? Bu bölümler boyunca bir çok sorun çözülecek. Bu yüzden sabır diyorum hepimize :))) Haftaya bölüm yayınlayamayacağım. Ama sonraki hafta artık düzene giriyoruz. Hepinizi çok seviyor ve keyifli okumalar diliyorum. ❤
Bu bölümü Madam_Apple Özlem'e ithaf ediyorum. Kendiside hikaye yazıyor. Ben bakın derim. Yorumların için teşekkür ederim canım. Seviliyorsun. ❤
Bölüm başındaki afiş Instagram sayfamı en güzel şekilde yöneten Aslı'ma ait. ❤
******
İrem, ne olduğunu anlayamama korkusu, sevdiğini görmenin heyecanı, paniği birbirine karışmış Cenk'in ne söylediğini kavrayamamıştı bile. Saniyeler sonra göz göze bakıp burunları birbirine değerken aklına az önce söylenen kelimeler doluştu. Sevgilim demişti. Bende seni düşünüyorum demişti.
İstemsiz bir hareketle bir kaç defa gözlerini kırptı. İdrak ettiği sözlerle hızlanan kalbinin bedeninden çıkacağını hissetti. Bir süre ne yapacağını bilemeden öylece kaldı. Durup sevdiğine baktı ama kafasında dönen sözler yüzünden olanları algılayamadı.
Bir kaç dakika öylece durduktan sonra Cenk cesaretlenip biraz daha yaklaştı ve bedenleri birbirine değdi. İrem vücudundaki temas ile bir anda olduğu pozisyonu fark etti. Elleri iki yanında, Cenk tarafından taviz vermez bir ifade ile kapıya sabitlenmişti, sevdiği adamın üst tarafı çıplak ve bir odada yalnızlardı. Bu sefer sadece panik yaptı. Hızla hareket ederek tutsak olduğu, geçit vermeyen güçlü ellerden kurtulmaya çalıştı ama Cenk buna hazırlıklıydı, bırakmadı ve İrem'in kaçmak istemesini umursamamaya çalışarak sevdiğine yakın olmanın tadını çıkardı.
Yaklaştı, burnunu İrem'in yanağına okşar gibi sürttü ve kokusunu içine çekti. İrem'in gözleri kocaman açıldı, bu hareket hoşuna gittiği kadar korkutmuştuda. Ben istemeden bir şey yapamaz. Yapmaz! Cenk öyle biri değil. Diye düşünmeden edemedi. Yine de korkusunu bastıramadı ve farkında olmadan titremeye başladı. Çünkü o anda Cenk'in dudaklarının yön değiştirdiğini, yanağının altına, oradan da boynuna doğru ilerlediğini hissetti. Gözleri istemsizce kapandı. Başını biraz kaldırıp boynunu açtı. Tamamen içgüdüsel olarak davranıyordu. Bu olan şeyin güzelliğine kapılıyordu. Cenk'in parfüm karışımı erkeksi kokusu, dokunuşu onu olduğu andan başka bir ana sürüklüyordu. Korkuyordu, iyi de hissediyordu. Karışık ve değişik bir duyguydu...
Düşüncelerini birden durdurdu. Hızla gözlerini açtı. Böyle olsun istemiyordu. Sonu nereye gidecek biliyordu. Yeniden yapabildiği kadar kıpırdandı. Ardından "Cenk," diye fısıldadı. Fısıldadığını umuyordu çünkü Cenk'in dudakları boynundayken sesi kendi kulağına bile gelmiyordu.
Cenk İrem'in sesini duymuştu. Ellerinin altındaki bedenin nasıl titrediğini görüyor, kalbinin sesini kendi kalbinde hissediyordu. Asla ileri gitmezdi! Gidemezdi. Sevdiği kıza söz vermişti. Ama bunu yapmazsada öldürdü. Hasret kaldığı kokuyu ciğerlerine hapsedip, kendisine ait olmasını istediği ten bu kadar yakınındayken öpmeden duramazdı. Teninde kaybolmak, kısa bir an olsa da o sıcaklığa gömülmek istiyordu. İrem'in yeniden kıpırdaması ile başını ve dudaklarını ayrılamadığı tenden kaldırmadan aynı şekilde geldiği yere çıkarken öpmeye devam etti. Öpmeyi deli gibi istediği dudaklara gelince durdu. Bir süre kapalı dudaklara baktı. Onların tadına bakmak için ölüyordu. Bu kız onundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM BENDEN ÖTE
RomanceCanı acıyordu... Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı... Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı... ...