&3 *Yiğit ve Takıntılı Aşkı*

111 27 14
                                    


Multimedia: Yiğit Yılmaz


Belimde hissettiğim kollarla uyandım ama gözlerim kapalıydı. Başımda biri sürekli adımı söylüyodu.

"Ecrin uyan güzelim, hadi uyan"

Kim olduğuna bakma için gözlerimi yavaşça açtım. Bulanık görünüyodu gözlerimi ovuşturdum. Bu...Bu

"Yiğit!" dedim kısık bi sesle. Ne işi vardı burda? Beni nasıl buldu? Kafamda deli sorular.

"Ecrin iyi misin?" sesi endişeli geliyodu.

"iyim de nasıl buldun beni?"

"Boşver nasıl bulduğumu sonra anlatırım. Önce burdan çıkmamız lazım."

Beni yavaşça kaldırıp kolumu boynuna doladı. Elini diz kapaklarımın altına koydu diğer elini belime koyup kaldırdı. Bende başımı göğsüne yasladım.

"Nereye gidiyoruz." sesim çok kısık çıkıyodu konuşmaya halim yoktu ama meraktan sormuştum işte.

"Bana gidiyoruz ."dedi. Yorgun çıkıyodu sesi. Tabi beni taşıyo çocuk. Biraz kibarlık edip

"Ben yürüyebilirim bıraksan ya beni" dedim.

"Bunca yıl sonra bulmuşum bırakmam seni"

Bunca yıl sonra mı? Beni mi aradı lan o kadar yıl. Sesimi çıkarmadan gözlerimi kapattım.

-----------------


"Sonunda kalktın uykucu" Yiğit başımda dikiliyodu. Etrafa göz gezdirdiğimde Yiğit'n evidir heralde diye düşündüm.

"Beni yurda götürseydin keşke." diyip ayağa kalktım.

Kolumdan tutup "İyi değilsin burda kal bu gece" dedi. 

"Gitmem lazım Yiğit."

Ben kapıya doğru yöneldim birden durup ona döndüm.

"Sen beni nasıl buldun." diye sordum. Elini saçlarında gezdirip bana baktı.

"Takip ettim." dedi. 

"Ne zamandır takip ediyodun?"

" 1 haftadır. Sen ve arkadaşın o gün dışarı çıktığınızda da takip ediyodum. bir arabaya bindirildiğini gördüm peşini bırakmadım. Orda saklandım içerden birileri çıkıca bende içeriye girdim."

"Sonra" dedim kısık bi sesle.

"Suyun içinde ölü gibiydin bi ana napıcağımı şaşırdım. Cam fanusu kırmaya çalıştım başardımda. Uzun süre ayılmadın öldün sandım Ecrin. Suni teneffüs yaptım. Sonra uyandın zaten." 

Bunları anlatırken gözlerini gözlerime kilitlemiş anlatıyodu. Beni o mu takip ediyodu içimdeki o his doğruymuş demek ki. Ona doğru yaklaştım.

"Teşekkür ederim beni kurtardığın için." dedim.

"Tabi kurtarıcam seni orda bırakmazdım."

"Benim artık gitmem lazım Miray meraktan ölmüştür."

"Seni ben bırakırım." 

"Yeterince seni yordum ben giderim." dedim. Önüme geçti.

"Ben götürücem seni Ecrin."

"Iııı... Şey hırka verir misin? Biraz üşüdümde"

Merdivenlerden koşarak çıktı. Bir süre sonra elinde siyah bi hırkayla geldi. Bana uzatmandan hırkayı sırtıma attı. Ne kadar iyi bir çocuk dimi.

"Soal Yiğit" dedim. Bi şey demeden evden çıktı bende arkasından.

------------------


Yiğit dikkatlice arabayı sürerken sessizliği ben bozdum.

"Yorulmadın mı?" dedim.

"Çok yoruldum o kadar ağırsın ki." dedi ve güldü. Bende gülümsedim. Daha sonra ciddileşip 

"O anlamda sormadım."

"Hangi anlamda sordun?"

"O kadar yıl peşimde koşmaktan."

"Ben sana olan aşkımla hayata tutunuyorum Ecrin."

Onun kalbini kırmak istemiyorum ama aşkına hiçbir zaman karşılık bulamayacak bunu yüzüne söylemekten çekindim. Sustum.

------------------

Miray koşarak bana sarıldı bende ona sarıldım sıkı sıkı... Çok özlemişim. Bana döndü.

"Kanka seni çookk özledim nerdeydin sen ya çok merak ettim. Neler oldu an.........."

Nefes almadan konuşuyodu. Sözünü kesip.

"Bi dur kızım ya bende seni çok özledim ama şuan sadece sana sarılmaya ihtiyacım var." dedim 

Ağzını birkaç kez açıp kapattı. Bir şey söylemeden tekrar sarıldı. Bir süre öyle kaldık. Daha sonra benden ayrılıp.

"Kızım anlat artık ne oldu?" Miray'ı daha fazla meraktan öldürmeden tüm olanları anlattım. Oha diyerek dinledi genelde.

"Kanka Alevi iyi bi benzetmenin zamanı geldi. Bide Egemen midir nedir biraz anlatsana çocuğu" dedi.

"Alevi, Egemeni bırakta Yiğit'e ne demeli."

"Harbiden lan çocuk seni kurtardı bide üstüne bi daha aşkını itiraf etti helal be"

"Aman Miray ne aşkı ya elbet vazgeçecek bi gün"

"Sen öyle san bu zamana kadar vazgeçmeyen çocuk şimdi mi vazgeçecek"

Miray'a gözlerimi devirdim. Üstümü değiştirken Miray yine konuştu.

"Sana kötü bi haberim var yarın okul var" Şimdi durduk yere bunu söylemeye ne gerek vardı okul nedir lan insana söver gibi. Pijamalarımı giyip yatağa yattım. Miray üstüme atladı.

"Kızım bu saatte yatılır mı?" dedi. 

Duvarda ki saate baktım. 9'u gösteriyodu. Miray'a saati gösterip kafamı yastığıma koydum. Miray bu durumdan memnun olmamışcasına "İyi be yat bende yatıyım bari" dedi. yorganın altında gülümsedim.

-------------------

Miray'ın sesiyle uyandım her zaman ki gibi yine beni kaldırmaya çalışıyodu.

"Kalksana kankaa geç kalıcaz okula."

"Miray git başımdan ya uykum var"

"Ben seni kaldırmasını bilirim uykucu" dedi. Göz ucuyla Miray'ı izliyodum ne yapacağı belli olmaz bu delinin. Camın kenarındaki masanın üstünden sürahiyi alıp bana doğru yaklaşıyodu. Hemen yataktan kalktım.

"Tamam kalktım elindekini yavaşça yere bırak" Miray kahkaha atıyodu psikopat. "Ben sana dememiş miydim kaldırırım diye" 

Kıyafetlerimi alıp banyoya doğru ilerledim. Ayna da kendime baktım. Dünden sonra iyice yıpranmışım tipime bakar mısınız? Hemen yüzümü yıkadım. okul formamı giyip saçlarımı biraz salaş bırakarak topladım , yüzüme hafif makyaj yapıp banyodan çıktım. Miray'da hazırdı. Miray koluma girdi.

"Haydi okul vaktii" gülerek söylüyodu.

"Çok güzelmiş gibi söyleme şunu ya" Miray'a ters bi bakış atıp önüme döndüm.

Odadan çıkıp koridorda ilerliyoduk. Miray'la uğraşırken arkam dönük yürüyodum. Bir anda önüme dönünce sert bir cisme çarptım. Kafamı yukarı doğru kaldırdığımda çarptığımın sert cisim değilde kaslı bi vücut olduğunu gördüm.

************


VOTE VE YORUMLARINIZ BEKLİYORUM GENÇLERR




Siyah'ın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin