Siyah'ın Aşkı

&12 "Gerçekleştirelemeyen Hayaller"

Burdan kitabımın yeni kapağını yapan @ evia10 teşekkür ederim.

İyi okumalarr
(Oy vermeyi unutmayın)

"Hadi ama geç kalıcaz"

Yine Miray'ı beklemek zorundaydım ve o yine banyodan çıkmamıştı. Odadan çıkacağım sırada bir an durdum. Bi şey unuttum. Hızlıca yatağıma ilerledim ve yastığımın altındaki defterimi çantama attım. Daha sonra kapının önüne çıkıp orda beklemeye başladım. Telefonumu kurcalarken yanımdan birinin geçmesiyle başımı kaldırdım.

"Sanada günaydın" dedim. Rüzgar arkasını dönüp bi kaç saniye baktıktan sonra "Günaydın" dedi ve arkasını dönüp gitti. Gerçekten artık onunla konuşmuycaktım. Her seferinde bu soğuk tavrı sinirimi bozuyo. Bi süre sonra Miray'ın yanıma gelmesiyle okulun yolunu tuttuk.

"Bugün kulüp hocalarıyla toplantı yapılacak"

Ah... Nasıl unuttum ben onu tam 1 haftadır Miray bana bunu söylüyodu ve ben unutmuştum.

"İlk müzik kulübüne gidicem sonra da baskete beraber gideriz" dedim.

"Tamam olur benimde ilk olarak dansa gitmem gerekiyo"

Miray yol boyunca Egemen'in götürdüğü yeri, ne yaptıklarını, ne söylediğini anlatmıştı.

Okula geldiğimizde sıramıza geçip oturduk. Bu sefer uyumak yerine ders dinl0edim. Bu tarihe falan geçmeli.
Miray'da bi kaç küçük not aldı.

Zil çalınca sınıfın yarısı dışarı çıktı. Sınıfa Egemen girdi ve Miray'a sarılıp yanağına bi öpücük kondurdu. Ben onların bu hallerini kısık gözlerle izliyodum.

"Gidin başka yerde yapın şu işlerinizi" Benim bunu dememle ikisinde gülmeye başladı. Onlar gülerken ben çantamdaki defteri çıkarıp incelemeye başladım. Egemen ve Miray dışarı çıkmışlardı. Sınıfta biraz daha oturduktan sonra dayanamayıp bahçeye indim. Onların yanına gitmeyip bahçe kapısının karşısındaki banka oturdum. Etrafa göz gezdirirken Rüzgar'ın siyah bi arabanın içinden indiğini gördüm. Aynı araba... Yetimhanede kaldığı halde bu arabada neyin nesi?

Yanımdan hızlı adımlarla geçerken bi anda yavaşladığını hissettim. Başımı hafifçe çevirip baktığımda bana bakıyodu. Daha sonra tekrar hızlandı adımları. Bende başımı önüme çevirdim. Bi şey mi diyecekti acaba?

Zil çalınca derse gitmek yerine müzik kulübüne çıktım. Miray'da dansa gitmişti.

Müzik kulübünün kapısının önüne gelince kapıyı çalıp içeriye girdim. Bi kaç yüz bana dönmüştü ve dönen yüzler arasında bi tanesi yüzünden şaşırmıştım. Evet evet bu Rüzgar'dı. O neden seçmiştiki bu kulübü? Müzikle ilgileniyo muydu?

"Gel bakalım, Ecrin di değil mi?" Hocanın sorusuyla hocaya döndüm.

"Evet hocam" dedim.

Bi süre daha bana baktıktan sonra kafasını çevirdi. Bende yavaş adımlarla hocanın yanına ilerledim.

"Evet gençler öncelikle aranızda bi enstrüman çalan var mı?" diye bi soru sordu hoca. Ben sadece şarkı söyleyebiliyodum. Azcıkta gitar. Bi kaç kişi el kaldırınca hoca söz hakkı verdi.

"Söyle Mert"

"Hocam ben piyona çalıyorum" dedi adının mert olduğunu öğrendiğim mavi gözlü çocuk. Bi kaç kişi daha konuştuktan sonra Rüzgar parmak kaldırdı.

"Bende gitar çalıyorum." dedi.

Yok artık... Neden sürekli ortak yönlerimiz çıkıyo? Ben gitar çaldığımı söylemiycektim. Ne de olsa pek bilmiyorum. Benim tek yapmak istediğim şarkı söylemek.