ATK 13.BÖLÜM AŞK

30.3K 861 88
                                    

"Beğenmedin mi ?" dedi. Barzan üzerine doğrulup.

"Sesi ile büyülendiğim kadın. Sus ... Sus ve o dudakların beni cezbetmesin." der ve Dicle nin dudaklarına kapanır. ..
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Konakta bir acele vardı. Herkes hızlı bir şekilde bir şeyler yapıyordu. Çünkü Diyarbakır dan misafirleri geliyordu.

Dicle nin ilk defa yüzünde güller açıyordu. Bir aydır çok sevdiği ailesini görmemişti. Sonunda vuslat bitmişti işte. Peki ya onlar geri gittiğinde Dicle yine eski Dicle mi olacaktı? Şüphesiz evet !

Odada dört dönüp bir türlü kıyafet beğenmiyordu. Aslında bunların tek bir amacı vardı. Ailesinin karşısında hiçbir sorun yokmuş gibi gözükmek istiyordu. Yoksa bir tartışma çıkacağını biliyordu.

Güneş batmaya başlamıştı. Havada çok güzel bir görüntü olmaya bile başlamıştı. Dicle de en sonunda hazırlanıp , kırmızı şalını da kafasina geçirdikten sonra aşağı indi.

Rojda avluda ki çardakta bitmiş bir şekilde otururken yengesini görünce nutku tutulmuştu. Bu kadın ya yüzünde ki gülümsemeden böyle güzeldi ya da kıyafetleri onu güzelleştirmişti. Rojda kafasından hemen ikinci ihtimali eledi. Bunlar yengesinin günlük hayatta da giydiği elbiselerdi. Bir yandan yengesi için hem mutlu olmuştu. Hemde üzülmüştü. Yengesinin yüzünde böyle sayılı gülüşler görüyordu ne yazık ki . Yengesini biraz daha neşelendirmek için, Islık çalıp

"Ooo yengem ne güzel olmuşsun böyle. Maşallah " dedi ve güldü. Dicle hem utanmış hemde rojda nın ıslık çalmasına sinirlenmiş.

"Teşekkür ederim görümcem ama ıslık çalmakta neyin nesi ?" derken Konağın kapısı açıldı. Gelen Hişyar ile Yemin di.
Yengelerini Kırmızı elbise kırmızı şal ve o gür saçlarını görünce ikiside yürümeyi kesti. Ağızları 'o' şeklini almış bir şekilde yengelerine bakıyorlardı. Sonra ikiside birbirlerine bakıp tekrar yengelerine bakmaya başladılar. Yemin kendine gelerek Hişyar in kafasına vurup.

"Yürüsene oğlum. Ne öyle aval aval bakıyorsun " der ve Hişyar in kolundan tutup kardeşi ile yengesinin yanına yaklaşırlar. Rojda abilerine kıs kıs gülerken yemin rojda ya öldürücü bakışlar atıp rojda yi susturmuştu. Hişyar hemen atılarak,

" Vay vay vay yengem valla çok güzel olmuşsun. Seni hiç böyle görmemiştim.(güler ve Dicle nin omzuna vurup ) Çok güzel olmuşsun kız " der herkes Hişyar in böyle demesine kahkahalar atarken Dicle utancından fazla gülememişti.

Saatler saniyeleri kovalarken ailesinin gelme vakti yaklaşmıştı. Zeycan ile Barzan yoktu. İkisinin de olmaması iyidi. Belki Dicle o zaman daha mutlu olurdu. Hani Zeycan ı boşverelim de Barzan in her şeye rağmen yanında olması gerekmez miydi? Ama Dicle her şeyi bu gece unutacaktı. Ailesi geliyordu ve mutluydu dahası var mıydı?

Her şey tamamdı. Zümrüt annesinin yanında oturuyordu. Arada sohbetlere katılıyordu. Ama genelde aklı ailesindeydi. Ailesi Diyarbakır dan geldiğinden dolayı burada 1 gün kalacaklardı.

Konağın kapısı çalınca Dicle hemen ayaklandı. Üstünü başını düzeltip merdivenlere doğru koştu. Yemin , Hişyar, Rojda , Zümrüt anne, Ferhan Ağa herkes buradaydı . Ama en önemli kişi yoktu.Dicle nin içine burkuldu. Belki kuma olarak gelmeseydi. O adam sadece onun olacaktı. Belki hep yanında olacaktı. Ama kader işte...
Dicle bunları kafasından attı.

İçeriye ilk babası Mirhan ağa abileri Azat ve Berdan, annesi Zilan girdiğinde Dicle hepsinin elini öpüp sarılıp oturma odasına davet etti. Babası ile Ferhan Ağa , annesi ile Zümrüt hanım konuşurken abileri ona özlemle ve dikkatle bakıyordu. Mardin Dicle yi şimdiden değiştirmişti. İki abisi de biliyor ya Dicle nin burada yapamadığını. Neler çektiğini görmeseler, duymasalar bile kardeşlerine baktığında her şeyi anlıyorlardı. Barzan in olmaması biraz havaları gerse de Dicle konuyu kapattı. Yemekler yenilip hal hatır sorulmuş. Ve artık saat geç olunca herkes odalarına çekilmeye başlamıştı. Sadece üç kişi ayaktaydilar. Dicle abilerini bırakmamış. abileri de Dicle yi . Azat kardeşine öyle bir sarılmıştı ki sanırsın yıllardır kardeşini görmüyordu. Dicle de aynı şekilde abisine o kadar özlemişti ki onu ... kokusunu,korumacılığını, kırmasını,kızmasını,sevmesini... Dicle her şeyiyle çok özlemişti ailesini. Fark etmemişti ağladığını ta ki abisi gözlerinden öpene kadar.

AŞKIN TERAZİSİ: KUMA          (TAAŞŞUK-U KÛBRÂ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin