Barzan'dan...
Dicle yi öylece odada bıraktığımdan dolayı vicdanım beni rahatsız etsede aldırmamaya çalışıyordum.
Bütün gün şirkette dosyaların içinde boğulmuştum. Ama yinede devam ettim. Yarına bırakmak istemiyordum birde yarın gömülemezdim bunların başına. Zaten biraz sonra çıkacaktım. Benim canım kardeşlerim zaten hiç bir iş yapmasınlar. Ne de olsa eşek gibi çalışan abileri var. Ama onlar görecekler yarın. Hele ki o Hişyar yok mu hani Yemin az çok yapıyor ama o pezevenk tövbe tövbe yine ağzımı bozdurttu. Günahı Hişyar in boynuna. :)))
1 -2 saat daha çalıştıktan sonra şirketten çıktım. Yine aklıma o salak kadın geldi. Nedense kabullenemiyorum onu . Canım yanıyordu ve bende can yakmak istiyordum. Ve yakıyordum da . Arabayı eve doğru sürmeye başladım. Aklım Dicle de kalmıştı bugün evet bir an sinirle ne yaptığımı anlamamıştım. Ama iş işten geçmişti. Neyse iki sancısı oldu diye ölecek miydi canım.
Konağın önüne gelmiştim arabanın anahtarını korumanın birine verdim. Ve konağa giriş yapmıştım.İçeri girdiğimde Zeycan imin şen kahkahalarını duymuştum. Ne kadar da dertli olsamda hatta olsakta bir şeylere gülebiliyorduk.
Zeycan ım yanıma gelmişti hemen boynuma sarıldı.Şimdi onu bırakıp Dicle nin yanına gidemezdim. O yüzden gece gider bakarım diye umursamadım. Annemle babamın yanına gidip ellerini öptükten sonra çok yorgun olduğumu söyleyip odadan çıktım. Ve o sirada hemen Rojda nin yanina gidip Dicle nin odasinin anahtarini verdim ilgilensin diye. Sonra Zeycan imin yanına gittim. Ama gitmez olaydım büyük ihtimal gece benim için daha bitmemişti. Zeycan ın üstünde öyle bir gecelik vardı ki nutkum tutulmuştu. Yanına 3 adımda ulaştım."Kadın beni öldürecek misin ?"
Zeycan kıkırdadı. Ve
" Ağam çok yorgunmuşsun heralde. Yorgunluğunu alayım?" Şiveli sesi ile beni de güldürmüştü.
"Al madem ama bence şu üstünde ki geceliğine çıkartırsan daha zevkli olacağını düşünüyorum hatun " Hemen kızarmıştı ve başını eğdi utanmıştı ahahah. Odaya tekrar kahkaham doldu . Tam Zeycan a yaklaştım öpecekken Rojda nin çığlığını duydum. Bir şey olmuştu hemen odadan çıktım.
"Dicle yenge ne olur aç gözünü " diye sesi geliyordu. Hemen Dicle nin odasına gittim.
Burnu kan içindeydi boğazına kadar kan vardı ve baygındı ne olmuştu bu kadına ?!
Hemen yatağın yanına geldim.
" Dicle Dicle aç gözlerini " diye yüzüne hafif hafif vuruyordum. Tekrar burnundan kan akmaya başlayınca
"ÇABUK ARABAYI HAZIRLASINLAR!" diye Rojda ya bağırmıştım. Dicle yi kucağıma alıp avluya çıktım. Herkes dışarıda idi ne olduğunu soruyorlardı. Tam konaktan çıkacaktım ki Dicle derin bir nefes alıp titremeye başladı.
Allah ım ne oluyordu bu kadına. Derin derin nefes almaya devam ediyordu. Odun gibi kalmış ellerimde ki kadının acı çekişini izliyordum. Yemin yanıma gelip
"Abi iyi misin ver yengemi ben götüreyim " dedi.
Kendime son anda geldim kadın kötüydü ve ben yapmıştım bu kötülüğü. Daha derin bir şekilde nefes almaya başlamıştı. Artık odun gibi durmayı kesip arabanın arkasına Dicle ile birlikte oturdum. Yemin de şoför koltuğuna geçmişti. Şu an bu kanadı kırık melek çaresizce kollarımda yatıyordu. Dicle bir ara gözlerini açtı ve geri kapattı bende panikle
" YEMİN DAHA HIZLI SUR ŞU S*KTIGIMIN ARABASINI " diye bağırdım. Normalde küfür etmiyordum ama sinirlenince ve çaresiz kalınca fark etmeden ağzımdan çıkıyordu. Yemin daha fazla bastı ve on beş dakikada hastahanede olduk. Dicle yi kucağıma alıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN TERAZİSİ: KUMA (TAAŞŞUK-U KÛBRÂ)
BeletrieTek kelimelik bir hayattır AŞK... Her şeyin karalanabileceği boş bir sayfa, her dinlediğinde ağladığın, gerçek bir masaldır. Her şeye yazılır her şeyi yazar aşk! Aşk...Bir nokta gibi hazin sonu masum bir başlangıca kilitler. Aşk; kimisi için acıdır...