KAVGA

1.1K 75 29
                                    

-Burak'tan Devam-

Ama bu olamaz. Olamaz. Şu anda karşımda Ege vardı. Hem de Burçin'in sevgilisi olan kişi Nazlı'nın da sevgilisiymiş. Ege de başını kaldırıp bana baktı. Ne yapacaktım? Tabii ki de onu dövecektim. Yani benden başka ne bekliyordunuz? Bu düşündüklerimi faaliyete dökme vakti geldi. Elimi sıkıp Ege'nin burnuna yumruk attım ama bunla kalacağımı zannetmeyin. Derken yine yumruk attım.

Burnundan biraz kan gelmeye başlamıştı yine de bununla yetinmeyecektim. Yüzünü tanınmaz hale getirecektim. Yine yumruk attım art arda yaklaşık 8-9 yumruk attım. Tabi o da bana bir iki yumruk attı. Yüzünü istediğim hale getirince yumruk atmayı kestim. Benim sadece burnum ve dudağım kanıyordu. Nazlı da çok şaşırmıştı. Bize engel olmaya çalışmıştı ama benim sert bir bakışım üzerine bizi ayırmayı bırakıp şaşkınca izlemeye koyulmuştu.

Ben yumruk atmayı bitirince Ege'nin cebinden telefonunu aldım. Rehbere girip Nazlı yazdım. Hiçbir kişi yoktu. Aşkım yazdım. Bir kişi vardı. Allah'ım bir de aşkım diye kaydetmiş deli olacağım. Hemen Nazlı'nın telefon numarasını sildim.

-"Şimdi defol git." dedim ve gitmeye başladı.

-Ege'den-

Allah'ım inanamıyorum Nazlı'nın abisi Burak'mış. Nazlı'yı Burçin'den daha çok seviyorum ama bir ömrüm boyunca tek bir kıza bağlı olacak değilim. Artık, Nazlı elendiğine göre bir tek Burçin kaldı. Şimdi onun yanına gidelim bakalım. Burçin, Burak beni durup dururken dövdü. Böylelikle Burçin benim yaralarımı temizleyecek ve ban acıyacak Burak'tan ise nefret edecekti. Güzel. Nazlı'yı kaybettim ama Burçin'i kazandım. Bu da iyi bir şey.

Derken Burçin'in evine varmıştım. Zili çalıp açmasını bekledim. 3 dakika olmasına rağmen kapıyı halen açmadı. Acaba niye? Belki başka bir yere gitmiştir. Yan kapının kilidi oynadı. Asansöre mi binsem? Yok olmaz şimdi onlar da asansöre binerler. Buldum! Bir kar yukarı çıkarsam beni görmezler. Bir kat yukarı çıkmama 5 basamak kalmışken kapı açıldı. Neyse ki burada olsam bile beni görmezler. İçeriden bir adam çıktı.

-"Sinem'in aramalarında falan bana yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim."

-"Zaten senin şartın da bu değil miydi?"

-"Eh öyleydi tabi. O zaman biz yarın yine sizi alırız."

-"Tamam." adam gitmişti.

-"Burçin artık sen de kendi evine git olur mu?"

-"Olur. Yorucu bir gündü. Hemen yatıp uyumayı planlıyorum."

-"Güzel. İyi geceler."

-"İyi geceler." dedi ve Burçin kendi evine gitti. 10-15 dakika bekledikten sonra kapıyı çaldım.

-Burçin'den-

Offfff! Kapı çalıyor. Tam da uyuyacaktım. Belik Oya'dır. Kapıya gelip kapının deliğinden baktım. Bu kim be böyle? Acaba dilenci mi? Apartmana dilenciyi kim aldı? Yüzünü biraz daha inceledikten sonra bu kişinin Ege olduğunu anladım. Acaba açmasam mı? Amaaaaaaan çalar çalar gider. İyide yüzü kan içindeydi. Herhalde bir sorun var. Tam kapıyı açacağım sırada başımın açık olduğu aklıma geldi. Hemen koşarak içeriden bir başörtü aldım. Hızlıca bağlayıp kapıyı açtım.

-"Ege Bey sizin burada ne işiniz var?"

-"Burçin görmüyor musun halimi?"

-"Evet görüyorum ne olmuş?"

-"Şu halimi görüyorsun bir de üstüne soru soruyosun öyle mi?"

-"Evet."

-"Burçin sen doktor değil misin?"

BENİM HAYALİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin