Seni ......

373 26 107
                                    

-Burçin'den-

Hizmetçi kapıyı açınca içeri bir bayan girdi. Kimdi ki bu şimdi? Aile bireylerine tek tek baktım. Hepsinin yüzünde anlam veremediğim bir telaş vardı. Noluyo yaaa! Kadın içeri girip sözlümün yanına geldi.

-"Deniz?"

Sesinde sorgulayıcı bir ton vardı. Ben hala ne olduğunu anlamıyorum. Sen kimsin? Acaba aileden dışlanan bir kız falan mı? Kardeşinin de sözlendiğini öğrenince sorgulamaya gelmiştir. İyi iyi ben de tanışırım. Güzel. Yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

-"Siz Deniz'in kardeşi misiniz? Biz Deniz'le yeni sözlendik. Galiba sizin haberiniz yoktu. Eh abiniz tabi, bu kadar şaşırmanız normal. Benim de abim tanımadığım bir kız ile sözlense tabi be. de bir şok olurdum. Yani abim zaten nişanlı. Bana hiçbir şey anlatmadan nişanı atıp başka biriyle sözlense benim de ses tonum aynı senin ses tonun gibi olurdu. A bu arada ben Bu-"

-"İsmin umrumda bile değil."

-"Ne?" Ne? Ne diyor bu ya? İnsan abisinin sözlüsünün ismini merak etmez mi? Ah şimdi anladım. Büyük ihtimalle abisini paylaşmak istemeyen bir kız. Ay bu kız umarım kötü görümce rolünü üstlenmez.

-"Derya kendine gel. Ne işin var senin burada?" Deniz araya girdi. Kardeşine karşı beni mi savunacak? Yani Burak'ın yapamadığı şeyi yapacak. Burak nereden çıktı şimdi ya! Sinirle gözlerimi devirdim.

-"Ne demek ne işin var yaa!"

-"Derya çık git. Defol." dedi Deniz dişlerinin arasından. Bu kadar sinirlenecek ne var ki? Ben bile korktum yani. Hem ne kadar aileden dışlanan bir kız bile olsa ona böyle davranmamalıydı.

-"Seni almadan hiçbir yere gitmeyeceğim Deniz. Yoksa nişanlım mı demeliyim?" dedi ardından da yüzüne sinsi bir sırıtış yerleştirerek. Nişanlım derken? Deniz kardeşiyle mi nişanlanmış? Düşündüğüm şeyin saçmalığıyla yüzümü buruşturdum. Neler düşünüyorum ben ya! Deniz'in bahsettiği, onu aldatan nişanlısıymış işte. Bugün benim aklım yerinde mi acaba? Gidip bir beyin tomografisi falan mı istesem kendime? Burçin! Saçma düşünceleri bir kenara bırak da olaya odaklan. Yoksa Deniz elden gidecek! 

-"Ne dedin sen? Nişanlım mı?" dedim. Saçma bir tepki vermiştim, kabul ediyorum.

-"Evet."

-"Aldattığın nişanlın mı? Derya defol git!" dedi Deniz. Öyle bir bağırmıştı ki, bağıran kişinin Deniz olduğundan emin olamayıp bir daha baktım ama kesin bilgi arkadaşlar: Bu bağıran kişi Deniz'di, emin olabilirsiniz.

-"Pekala unutma Deniz ve sen.." parmağıyla beni işaret etti ve konuşmasını sürdürdü. "Masum görünmeye çalışan şeytan, şimdilik bu evden gidiyorum fakat bu evden gitmem Deniz'in hayatından da çıkıp gittiğim anlamına gelmiyor. Bunu aklına sok. Gerçi sokacak bir aklın varsa." dedi. Ben de elbette ki bu lafın altında kalmadım. Yüzüme alaycı, sinir bozucu bir gülümseme yerleştirip konuşmaya başladım.

-"Masum görünümlü şeytan mı? Hıh! Kendini mi tarif ettin? Malum; Deniz'in yüzene gülüp, arkasından da onu aldatarak hançerleyen kişi senden başkası değil burada. Aynı zamanda beyin cerrahı olmamdan anlayamadıysan diye söylüyorum. Önemli bilgilerin girebileceği bir aklım çok şükür ki var ama gerçek olamayacak ve saçma hayallerle aklımı doldurmuyorum."

-"Sen! Bu ne cürret!" deyip tam tokat atacağı sırada ondan önce davranıp diz kapağının altına bir tekme attım. Attığım tekmenin etkisiyle elini acıyan bacağının üstüne getirdi. 

-"Reflekslerim kuvvetlidir." dedim ve omuz atarak yanından geçip içeriye girdim.

Ne yani şimdi bu giden kadın Deniz'in kardeşi değil de şu eski nişanlısı mıymış? Allah'ım ben bu yaşadıklarımı yazsam baya ünlü bir yazar olurum. Bir de benim hayat hikayem yani.

BENİM HAYALİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin