BENİM HAYALİM

BİTTİ

Ara yorumlarınızı bekliyorum keyifli okumalar :) :) :)

Galiba Doruk

-"Doruk."

-"Bilemedin kuzen."

-"Cenk senin burada ne işin var? Senin İtalya'da olman gerekmiyor muydu?"

-"Döneli birkaç hafta oldu."

-"Ve sen bana bu birkaç haftadır uğramadın öyle mi?"

-"Bir işim vardı onu hallettim."

-"Çiçekler güzelmiş."

-"Tabii ki de."

-"Teşekkürler."

-"Niçin?"

-"Çiçekler için."

-"Lafı bile olmaz. Ben seni evine bırakayım mı?"

-"Olur. Yalnız Burçin'de gelsin olur mu?"

-"Elbette."

-"Ben Burçin'in yanına gideyim."

-"Bekliyorum." hızlı adımlarla Burçin'in odasına gidip kapısını tıklattım.

-"Gel."

-"Burçin işin bitti mi?"

-"Birkaç dosya vardı. Onları halledeyim çıkalım."

-"Tamam, bekliyorum." Yaklaşık 5 dakika içinde dosyaları halledip çıktık.

-"Biliyor musun Cenk geldi."

-"O İtalya'da değil miydi yaa?"

-"Aynen. Birkaç gün önce dönmüş."

-"Senin adına sevindim." dedi ve çok kısık bir sesle devam etti. "Doruk ile olan düğününüzü göremeyecek diye endişelenmiştim." dedi ufak bir mırıltıyla.

-"Burçin saçma sapan konuşup benim canımı sıkma."

-"Canın portakal mı ki sıkılsın?"

-"Burçin saçmalama."

-"Saç malanmaz taranır."

-"Bir kere o benim esprim. Benim esprimi bana satma."

-"Oya ben tüccar mıyım? Niye lafını sana satayım?"

-"Offff."

-"Of deme oh deee."

-"Ay Burçin yeter yaaa."

-"Biliyor musun Ay Dünya'nın etrafında dönüyor."

-"Bunun konumuzla ne ilgisi var?"

-"Sen ay dedin ya?" Burçin böyle saçma sapan konuşarak sonunda Cenk'in yanına gittik. Derken Doruk ile Burak geldi. Burak yalandan bir öksürerek:

-"Oya ve Burçin. İsterseniz sizi evinize bırakalım. Hani bir sözleşme vardı ya ona uyalım, Sinem bizi bekliyor." dedi Burak.

-"Gerek yok zaten ben onları evlerine bırakacaktım." dedi Cenk.

-"Onların bize sözü vardı."

-"Yoooo yoktu." dedi Burçin. Dedi ve devam etti. "Hatta bu konuşma fazla uzadı biz gidelim."

-"Sonradan gelme bit yeniği." dedi Burak fısıldayarak.

-"Bir şey mi dedin?"

-"Evet dedim ne olacak?" Cenk böyle şeylere çok sinirlenmezdi ama... Burak'ta biraz kaşınıyor.

-"Neyse sizinle uğraşarak sizin seviyenize düşemeyeceğim."

-"Ne oldu? Korktun mu sıska? Sizin seviyenize düşemeyeceğim, korkan kız cümlesidir. Eee tabi benim gibi yakışıklı, karizmatik, havalı ve böyle kaslı bir adamı görünce haklı olarak korktun. Neyse, sen benim seviyeme düşme."