BENİM HAYALİM

TABU

Sakin ol Burçin. Sakin ol. Klostrofobim vardı ve Oya'nın beni buraya kilitlemesi yetmiyormuş gibi bir de anahtarı tuvalete düşürmüştü. Oya şimdi çilingir çağırmıştı ama saat geç olduğu için anca yarın gelebileceklermiş. Korkuyordum hem de baya. Nefes nefese kalmıştım.

-"Burçin iyi misin?"

-"Sence?"

-"Senin kapalı alan korkun mu var?"

-"Biz ona klostrofobi diyoruz."

-"Ne fark eder?"

-"Bu korkunun adı klostrofobi."

-"Aman iyi."

-"Hiç de iyi değilim."

-"Belli."

Sanki duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Boğulacak gibi hissediyorum.

-"Bak, istersen kapıyı kırabilirim." güldüm.

-"Hadi yaa." dedim güçlükle

-"Bu halinle bile gülebiliyorsan öl."

-"Sen öl."

-"Bak dediğim gibi kapıyı kırabilirim."

-"Emin misin?"

-"Tabii ki de." sesinde her gün kapı kırarmış gibi bir eda vardı.

-"İyi hadi kır bakalım." Dedim ve Oya'ya seslendim.

-"Oya eğer on saniye içinde kapının anahtarını bulmazsan kapın kırılacak."

-"Ya Burçin ben bilerek mi düşür-"

-"1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 kırıyoruz." dedim.

-"Yalnız kapıyı tam olarak kıramasamda penceresini çıkarabilirim."

-"Tamam. Bekliyorum."

-"1 2 3" Dedi ve cama yumruk attı. Cam çatlamıştı ama tam olarak kırılmamıştı. yine bir yumruk atınca cam kırılmıştı. Burak'ın eli kanamaya başlamıştı.

-"Teşekkür ederim. Bu arada elin kanıyor."

-"Önemli değil." yarasını incelediğimde biraz büyük bir kanama olduğunu anladım.

-"Yalnız elin biraz fazla kanıyor."

-"Oya evinde ilk yardım çantası vardı değil mi?"

-"Evet."

-"Versene."

-"Peki." dedi ve bana ilk yardım çantasını uzattı.

İlk yardım çantasını alıp Doruk'a verdim.

-"Doruk ilk yardım yapmayı biliyorsun değil mi?"

-"Evet."

-"Al o zaman bu ilk yardım çantası."

-"Gerçekten mi inanamıyorum." dedi Doruk.

-"Ya benim ilk yardım çantasına ihtiyacım yok!"

-"Burak burada iki tane doktor varken konuşmak bence sana düşmez."

-"Gayette düşer çünkü yaralanan benim elim."

-"Niye bu kadar inatçı olduğunu sorabilir miyim?"

-"Hayır."

-"Ama ben seni dinlemiyorum ve niye bu kadar inatçı olduğunu soruyorum."

-"Seni ilgilendirmez."

-"Aman ne halin varsa gör. İyilikte yaramıyor." şimdi sıra Oyaya geldi.

-"Oya sen benim klostrofobim olduğunu bilmiyor musun?"