BENİM HAYALİM

ÇİÇEKLER

Çarşamba günü Eskişehir'e gideceğiz ve pazartesi gününe kadar dönmeyeceğiz. O yüzden bu bölümü bugün yayımladım. Eğer Eskişehir'e gidene kadar yorumlar 100'ü geçerse yeni bölümü paylaşacağım. Ara yorumlarınızı olabildiğince yüksek tutun. Keyifli okumalar ☺☺☺

-Oya'dan-

Burçin ve Burak gideli 2 saat oldu ve hala gelmedi. Burak da Burçin gittikten bir saat sonra gitti. Kapı çaldı. Ohh galiba Burçin. Gidip kapıyı açtım. Ege'nin burada ne işi var? Burçin'in Burak ile gelmesi gerekiyordu. Ne oluyor yaaa? Ege Burçin'i bırakıp gitti.

-"Burçin, Burak nerede?"

-"Bana ne ondan? Ben onun bekçisi miyim?"

-"Hayır."

-"Bir daha Burak'tam bahsetme bana."

-"Ne oluyor Burçin?"

-"Oya daha fazla konuşmayalım. Zaten canım sıkkın."

-"T-tamam." şimdi Burçin'i geçiştirmiştim ama yarın onu sıkı bir sorguya çekecektim. Hayır 2 saat boyunca beni habersiz bırakmak ne demek? 

-"Oya bugünlük sende kalabilir miyim?"

-"Tabi. Ben sana koltuğu açayım."

-"Oya bugün birlikte yatalım mı? İhtiyacım var."

-"Olur." ışıkları kapatıp yattık.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * 

Alarmın çalmasıyla ikimizde kalktık. Burçin benden önce abdest aldı, ardından ben abdest aldım. Namazımızı kılıp biraz kur'an okuduk. Bugün günlerden pazardı yani tatildi. Burçin'i bugün iyice sorguya çekebilirdim.

-"Burçin dün olanları konuşma zamanı geldi değil mi?"

-"Oya lütfen."

-"Ne demek lütfen yaa? Ben burada meraktan öleyim mi? Gecenin birinde Burak ile kavga ediyorsunuz sen ona bir kere de karşındakini düşün diyorsun. Çekip gidiyorsun. Nereye? Nasıl? Kiminle? Bana bu soruların hiçbirine yanıt vermiyorsun. Ardından Burak gidiyor. İki saat sonra berbat bir şekilde Ege ile dönüyorsunuz. Ve bana Oya lütfen diyorsun. Neye lütfen yaaa?" Burçin şimdi de çok kötü gözüküyordu. Acaba ben biraz fazla mı üstüne gittim?

-"Ö-özür dilerim." dedi ve kendi evine gitti. 

Pekiiii bende olanları Burak'tan dinlerim. Sonuçta o da oradaydı. Acıktığımı hissedince kendime bir omlet yapmaya karar verdim. Mutfağa geçip yumurtayı bir kaseye kırdım. Çırptıktan sonra tavaya koyup  TV'ye bakmaya karar verdim. 

TRT 1'de seksenler vardı. Ya yıl olmuş İKİ BİN ON ALTI bunlar hale seksen diyorlar. Starda kiralık aşk vardı. Ay en nefret ettiğim. Hayır kiralık aşk mı olur yaaa? Alacaksan toptan satın al. Acaba ayda kaç taksit yaptınız? Hızlı bir şekilde bu kanalı da geçtim. Kanal D'de tatlı intikam vardı. İntikamın tatlısı mı olur? Bir kere intikam soğuk yenen bir yemektir. Sonra da arka sokaklar başlayacakmış. Bu onların 10. sezonu. Show'da kış güneşi vardı. Kişin çok güneş açmaz ki... Geç. Atv'de yeter vardı. Ay bu diziye biraz bakmıştım. Güzeldi ama bu adamın amacının ne olduğunu hiç anlayamamıştım. Yine kadına acı çektirme peşinde. Fox'ta evlendirme programı vardı. 70 yaşındaki kadın çıkmış elektrik alamadım diyor. Sen nefes aldığına şükret. TV 8'de 3 adam vardı. Burada en az komik olan kişi Oğuzhan bence. Çünkü Eser ile İbrahim, Oğuzhan'a konuşacak fırsat vermiyorlar. Bence onu oraya süs diye koydular.

TV'den bana hayır gelmediğini anlayınca bilgisayardan film açmaya karar verdim. En sonunda Charli'nin Çikolata Fabrikasını izlemeye karar verdim. ( Bu filme bayılıyorum :D :D :D Nedense bu filmi her izlediğimde canım çikolata istiyor :) :) :) ) ortalama buçuk iki saat sonra film bitmişti. Film çok güzeldi.  Artık Burak ile konuşmanın vakti gelmişti. Ya da dur bir dakika. Ben en iyisi Doruk'a söyleyeyim Burak'ı al gel diye. Ben de Burçin'i alırım. Burçin, Burak'ın anlatacaklarını gerçek olarak görmeyeceği için Burçin'in ağzından da olayları dinlemiş oluruz. Rehbere girip Doruk yazan kısma bastım.