GEZİ

3.8K 160 17
                                    

Bugün günlerden pazar. Yani resmi tatil ve ben bugün Burçin'le birlikte evde boş boş oturmak yerine İstanbul'u doyasıya gezmeyi planlıyorduk. Burçin demişken bana o telefonla ilgili hiçbir şey söylemedi. Söylemek isteseydi söylerdi. Burçin'i tanıdığım için pek üstüne de gitmedim zaten. Gezi çantamı hazırladıktan sonra Burçin'i aradım.

-"Burçin ben hazırım. Sen de hazır mısın?"

-"Evet bende hazırım. Kimin arabasıyla gidelim?"

-"Benim arabamla gidebiliriz. Sen ne dersin?"

-"Bana uyar."

-"O zaman on dakikaya senin evinin önündeyim. Öptüm."

-"Bende öptüm."

Telefonu kapatır kapatmaz ayakkabılarımı giydim. Aaaaaa! en iyisi Ela'ya bir haber vereyim. Kız merak etmesin sonra.

-"Ela ben çıkıyorum."

-"Tamam. Nereye?"

-"Biraz gezeceğim."

-"Tamam, görüşürüz."

-"Görüşürüz."

Dışarı çıkıp arabama bindim. Burçin'in evinin yolunu tuttum. Yolda giderken canım sıkıldı radyoyu açtım bir ilahi kanalına gelince o kanalda durdum. İlahi bittiğinde yolum da zaten bitmişti. Arabadan inip Burçin'in zilini çaldım. Hala taşınamamıştı hanım efendi. Kapıyı Nermin teyze açtı. Anlaşılan Burçin tam olarak hazırlanamamıştı.

-"Nasılsın Nermin teyze?"

-"İyim kızım. Sen nasılsın?"

-"Bende iyiyim Allah'a şükür."

Nermin teyzeyle biraz daha sohbet ettikten sonra Burçin geldi. Burçin'le ben Nermin teyzeye hoşçakal dedik  ve arabaya bindik.

-"Kızım ağaç ettin beni."

-"Çok sızlanma alt tarafı iki dakika geciktim." 

-"İki dakika mı sekiz dakika kırk saniye bekledim"

-"İnanamıyorum sana bildiğin arkamdan kronometre tutmuşsun."

-"Seni ilgilendirmez hem ister tutarım ister tutmam. Sen geç kalmamana bak. Hıhhh."

-"İyi susta arabanı sür."

-"Burçin programı okur musun?"

-"Tamam. Önce ormanda yürüyüş yapacağız sonra Ayasofya Cami 'yi gezeceğiz. Oradan Miniatürk'e gideceğiz. Miniatürk'e gittikten sonra Topkapı Sarayını gezeceğiz. Ondan sonra Galata Kulesi, Kız kulesi En sonunda bir lunaparka gidip gezimizi bitiriyoruz."

-"İyi ki erken kalkmışız.Yoksa bu kadar yeri hayatta yetiştiremezdik. Kahvaltı ettin mi ?"

-"Hayır. Sen?"

-"Hayır."

-"Şimdi sen açsındır da."

-"Sanki sen değilsin."

-"İkimizde aç olduğumuza göre biraz kahvaltı edelim."

-"Ama seninle her zaman gittiğimiz kafede yiyelim."

-"Tamam."

Kafenin önüne geldiğimizde arabadan inip kafeye giriş yaptık. İkimizde çay ile simit aldık hızlıca yiyip parayı ödedik. Arabaya binip emniyet kemerlerimizi bağladık. İstikamet orman . Temiz hava candır. Ormana vardığımızda bizi muazzam kuş sesleri karşıladı. Burçin'le biraz yürüdük. Sonra Burçin koşu yarışı yapmayı teklif etti. Bende kabul ettim.

BENİM HAYALİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin